Kazara Çeviri İngilizce
2,812 parallel translation
Ona kazara çıkma teklif ettiğimi söyleyince beni sepetledi.
And when I told her that I've been dating her by accident, she dumped me.
Kazara oldu.
It was an accident.
Penisi kazara vajinana mı kaydı? Tanrım!
An accident where his penis slipped into your vagina.
Küçük kızlar için yapılan iç çamaşırlarını kazara satın aldığım zamanki gibi.
Like that time that you made fun of me for accidentally buying little girls'underwear?
Hiçbir şey kazara değil.
Nothing is accidental.
Şüphelinin yaptığı hiçbir şey kazara değil.
Nothing this unsub does is accidental.
Ölümü kazara oldu.
The death was an accident.
Kazara hamile kaldığımı şimdi de bakımını sağlayamadığımız çocuklarla baş başa kaldığımızı sanıyorlar.
That we accidentally got pregnant and now we're stuck with the kids we can't take care of.
Yani, kanının kargoya bulaşabilmesi mümkün değil. Tabii Lee kargo tarafına gidip kazara bulaştırmadıysa.
I mean, the only way his blood could have gotten back into the cargo hold is if Lee transferred it incidentally after the attack.
- Kazara oldu.
( IN NORWEGIAN ) Misfire.
Ama kazara müstakbel akrabalarınla da konuşamayacak. Aman tanrım, bu Yvonne halam.
Oh, my God, that is Aunt Yvonne.
Quantocks, Sophie'ye kazara evlenme teklif ettiğin yer değil miydi?
Where you accidentally proposed to Sophie?
Kazara çocuk sahibi olduğum kadın için bunu söyleme iznim var mı?
Am I allowed to say that about a woman I accidentally had a baby with?
Kazara yanlış bir şey söyledin ne olmuş?
So you accidentally said the wrong thing.
Yangının kazara çıkmadığını biliyoruz.
And we know the fire was no accident.
Kazara kaydetmişim.
Uh, I recorded it by accident.
Allah korusun,... kazara Downton Abbey'nin sonunu söyleyebilirsiniz.
God forbid you give away the ending to Downton abbey.
Ve bu düşünce benim o evin kazara yanmadığına dair olan esrarengiz hissimle örtüşüyor.
And this dovetails very nicely with this uncanny sense I have that his house didn't just burn down accidentally.
Kazara senin, müşterilerimizden birinin güzellik salonunda çalıştığını öğrendim.
By accident I found out that you work for a salon that's one of our clients.
O yüzden kazara birkaç tanesini aldım.
So, I accidentally took some of them.
Kazara aşağıya düştü.
He fell off accidentally.
O gece kazara balkondan düşmesine ben sebep oldum.
I made him fall off the balcony by accident that night.
Babamın balkondan kazara düşerek ölümüne sebep oldum.
I made my father die by making him fall off the balcony accidentally.
Onlar kazara bizim alanımızdalar.
They're only on our turf by accident.
- Silah kazara ateş aldı de.
We're gonna go with accidental weapons discharge.
Birisi kazara bile içeri girebilir.
You'd think even by accident, someone would come in here.
Aksi taktirde kazara kurban olurdu.
Otherwise... It was an accident victim.
Kazara değil.
Not by accident.
Pardon, kazara oldu.
Sorry. Accidental buzz.
- Vic'i kazara vurmadığına oldukça eminim.
I'm pretty sure you didn't shoot Vic by accident.
Sadece kazara yanlış ismi söylemiştim.
I just got the names wrong.
Kazara vurmuştun. Bir şey yapman gerekmiyordu.
It was an accidental shooting.
Tanner'ın kazara zehir yuttuğu ve panzehirin de bir tek sende olduğu... -... hikâyesini de denedin mi hiç?
Did you ever think of trying the one where he accidentally ingested poison and you're the only one with the antidote?
Gerçek bir bebeği fırına koymayacağınızı biliyorum. Kazara olmaz.
I don't give a shite, I won't be carrying the coffin.
Silah kazara patladı.
But the gun went off by accident.
"Kazara" annemi çıplak gördün.
You "accidentally" saw my mom naked. - Mm-hmm.
Günümüzdeyse, kazara balık ağlarına köpek balığı koruma setlerine takılıyorlar Ve geleneksel yerli avcıların hedefi halindeler çünkü tadı güzel, en iyi sığır eti gibi.
Nowadays they're trapped accidentally in fishing nets and shark protection barriers and traditionally aboriginal hunters targeted them because they taste good, like prime beef.
Haymarket saldırısında herkesin söylemeyi es geçtiği bir şey var. O sekiz polis, kazara meslektaşlarınca vurulmuştu.
What everyone neglects to mention about Haymarket is, those eight dead police officers were accidentally shot by their fellow men.
Kazara portakal suyumu düşürdüm.
I accidentally dropped a glass of OJ.
Tamamen kazara oldu.
I did that totally on accident.
Yumurtanın kazara temizlikçi tarafından veya bir şakacı tarafından taşındığına inanılıyor. Ama her nasıl olduysa olsun, Lord tenguiz yumurtasına kavuşmaktan memnun olduğunu açıkladı.
It's believed the egg might have been accidentally moved by a cleaner or even a practical joker, but however it happened, Lord Tenguiz declared he was delighted to have his egg back.
Bu arada, burada yani dünyada daha önceki hallerinden dolayı aldığı 17 çeşit ilacın biri kazara kaçınılmaz olanı yavaşlatıyordur.
Or meanwhile, back here on planet Earth, maybe one of these 17 drugs he's taking for preexisting conditions is accidentally slowing down the inevitable.
Kazara oldu.
That was an accident.
Kazara hamile kaldığını ve bu bebeğin dünyaya gelmemiş olması gerektiğini yaşama ya da yaşamaya değer bir hayatının olma şansının neredeyse sıfır olduğunu yaşaması için elimizden gelen her şeyi yapmamızın sebebinin o öldükten sonra vicdanımızın rahat olmasını istememiz olduğunu.
We're thinking that getting pregnant was an accident, that this baby should not be alive right now, that its chances of survival or having any kind of life worth living are slim to none, that doing every damn thing we can to keep it alive is just so that we can feel good about ourselves after he dies.
Mamo, kazara böyle bir şeyin olması mümkün mü?
Mamo, uh, is it possible something like this could happen by accident?
Kazara bu şeyi çalıştırmak istemem.
Don't wanna accidentally activate this thing.
İlk başta oraya kazara bırakıldığını düşündüm.
First, I thought it was left there accidentally.
Peki kanıtların neden oraya kazara bırakılmadığını söylediniz?
And why do you say that this evidence wasn't left there accidentally?
Mahkemeye gitmekte ısrar ederseniz ara dönemde müvekkillerinizin motorları asfalt araçlarıyla kazara hasar görür.
Should you insist on a trial, and in the interim, your clients'motorcycles were inadvertently damaged by paving equipment...
Kazara bir ölüm sadece, ama ucu bir şekilde cinayete de dokunabilir.
An accidental death. Might turn out to be a homicide.
Zengin dedesinin büyüttüğü bir varis ve yanlış yola sapmış parti kızının biri ve sonra kazara bir ölüm onu kendine getiriyor ve kötü kızlıktan vazgeçiyor.
She was an heiress raised by her rich grandpa, a party girl headed down the wrong path, then a brush with death made her wake up and change her bad-girl ways.