Kaçamaz Çeviri İngilizce
701 parallel translation
Ama bu cezadan kaçamaz.
But she can't get away from that poker.
Hatta bir sıçan bile, tüm öfkesine rağmen, avına yakalanmaktan kaçamaz.
Even a rat, for all its fury, falls prey to it.
Kaçamaz!
He can't get away!
Bizden kaçman mümkün değil, psikolojin bizden kaçamaz...
You are unable to escape us, you are psychologically unable to escape us...
Böyle tipler uzun süre kaçamaz.
They never get away with that stuff long, you know.
Baronun gözünden kaçamaz.
The baron can't miss it.
Kimse bu kaleden kaçamaz.
No one escapes from this fortress.
36 metre yüksekliği var. Buradan kimse kaçamaz.
A 1 20-foot drop.
Kaçamaz.
He cannot escape.
İsviçre'den canlı kaçamaz.
He'll never escape from Switzerland alive.
Kimse kaçamaz.
Nobody escapes.
Kimse gerçekten kaçamaz.
Nobody ever really escapes.
Kaçamaz.
You can't.
Tony, kaçamaz mıyız?
Tony, couldn't we get away?
Kaçamaz, savaşamazsın.
You can't escape it or fight it.
Kaçamaz.
He can't escape.
Buradan kaçamaz.
He can't get by the desk.
Düºünmem gerekiyordu. Bir adam sürekli kaçamaz.
I got to thinking, a man can't run all the time.
Hiçbiri kaçamaz.
I won't.
Kimse kaçamaz.
No one can.
Ölümüyle kanıtladığı bir şey var : Hiç kimse kendisinden kaçamaz.
One thing he proved by his death, nobody can run away from himself.
Kaçamaz.
Not escape.
Fazla uzağa kaçamaz.
He won't get far.
Ölüler asla kaçamaz.
The dead never escape.
Artık korkma, Tate, bir yere kaçamaz.
Now, don't worry, Tate, they ain't going nowhere.
Kim yaptıysa kaçamaz.
He can't run far, whoever did it.
Hiç kimse benden kaçamaz.
Nobody gets by me.
Bu akşam benden kimse kaçamaz.
- Nobody's safe with me here.
Benden hiç kimse kaçamaz.
NO one escapes me.
Buradan kaçamaz.
He cannot escape.
Ve hiçbir şekilde kaçamaz?
And no way to escape?
Kimse kaçamaz.
No one would.
Bir erkek geçmişinden kaçamaz.
A man can't escape his past.
Fakat Nicole kaçamaz.
But not Nicole.
Biri şeref alanında kendini kanıtladığında diğeri suça ortak olmuş gibi kıçını dönüp kaçamaz, öyle mi?
When one has proven himself on the field of honor, one cannot turn tail and run like a common criminal, can one?
- Elimizden kaçamaz.
- He won't get away.
Kaçamaz!
He won't get away!
Karınca bile kaçamaz.
Not even an ant could escape.
Hiç kimse kaderinden kaçamaz.
That no one escapes their fate.
Kimse böyle kaçamaz.
Nobody gets away with this.
İnsan sonsuza kadar kaçamaz.
NARRATOR : A man cannot run forever.
Kimse bizden kaçamaz. "
"Nobody can."
Oradan kimse kaçamaz. Yakalanırsınız!
Nobody gets away from there.
Ama fazla uzağa kaçamaz çünkü muhafızlar ve görevliler çoktan buranın yolunu tuttu.
But he can't go any further because already the security guards and officials are on their way.
Kız içerideyken kaçamaz.
The girl cannot run far inside.
Çok iyi dağıldı adamlarım, Zatoichi asla kaçamaz.
With the net we've spread, not even Zatoichi can get away.
Kolayca kaçamaz.
He won't escape that easily.
Ama Doktor onlardan kaçamaz mıyız?
But Doctor, can't we get away from them?
Kaçamaz.
Couldn't miss.
Kaçamaz.
He can't get away.
Bu sefer kacamaz!
He won't get away this time!