Kelsey Çeviri İngilizce
636 parallel translation
Günaydın Dr. Kelsey.
Good morning, Dr. Kelsey.
Onu buraya Kelsey getirdi.
Kelsey brought her in here.
- Kelsey getirdi demek.
- Well, Kelsey brought her in.
Teeler, Laredo ve Bill Kelsey gitmiş.
Teeler, Laredo, and Bill Kelsey are gone. - What?
Teeler, Kelsey ya da Laredo ile ilgili bilgisi olan var mı?
Anybody know anything about Teeler, Kelsey, or Laredo?
İki getirmişsin.
Bill Kelsey figured he'd rather fight.
Bu kitaba iyi bakın, Bay Kelsey.
Look at that book, Mr Kelsey.
Bu Kutsal Kitap, Bay Kelsey.
It's the Holy Bible, Mr Kelsey.
Sonra Abe Kelsey yalanını yaymaya başladı. Kasabadaki herkes bize düşman oldu.
And Abe Kelsey rode vengeance on us till the people in each town turned against us.
Artık Abe Kelsey yalanlarıyla kimsenin hayatını mahvedemeyecek.
Abe Kelsey won't go on to destroy no-one else with his lies.
Bu belge Abe Kelsey'nin mi, anne?
Did Abe Kelsey paint this, Mama?
Epey yürekli birşeysin.
Why, you've got the guts of Kelsey.
- Kelsey.
- Kelsey.
Bu kahrolası şey Kelsey'nin hamburgerlerinden ağır.
The damn thing is heavier than Kelsey's burgers.
Miles'ı da çölde buldular, nalları dikmişti.
Miles, they found on the sand, dead as Kelsey's nuts.
Hardin Yatırımcılık Kelsey Karnavalı'nı satın aldı.
Hardin Enterprises bought out Kelsey's Carnival.
Kelsey'in delilerinden bile daha ölüydün!
Deader than Kelsey's nuts.
Kelsey, şu son birkaç günün senin için çok zor geçtiğini biliyorum.
Kelsey, I know that the last few days have been very difficult for you.
Kelsey'den Devor'a.
Kelsey to Devor.
Kelsey'den Devor'a.
Kelsey to Devor
Devor, ben Kelsey.
Devor, this is Kelsey.
- Kelsey'den Kiros'a.
- Kelsey to Kiros.
Kelsey'den Kiros.
Kelsey to Kiros.
Kelsey, aptallık yapma.
Kelsey, don't be a fool.
- Hadi, Kelsey.
- Come on, Kelsey.
Kelsey, ben Kiros.
Kelsey, this is Kiros.
Kelsey, belki bir anlaşma yapabiliriz.
Kelsey, perhaps we can work out a deal.
Bu da ortağım, Bayan Kelsey.
This is my associate, Ms. Kelsey.
Kimi kaçırdığını sanıyorsun, Kelsey Clinton'ı mı?
Fifty million dollars? Who do you think you got, Kelsey Clinton?
Kimi kaçırdığını sanıyorsun, Kelsey--Bu satır nedir?
Who do you think you got, Kelsey...
Kimi kaçırdığını sanıyorsun- - Chelsea mi Kelsey mi?
Who do you think you got...
Kelsey.
Kelsey.
Kelsey sana bir tavsiye vereyim.
Kelsey, let me give you a piece of advice.
Hey! Kelsey!
Kelsey, Kelsey, more rhythm.
Kelsey ısınmaya başla.
Kelsey, get warmed up. Come on, quickly.
Hadi Kelsey dikkatini ver!
Come on, Kelsey, pay attention.
Yedek kaleci Kelsey O'brian
- Kelsey O'Brian is the reserve keeper on the bench. He's 23.
İyi bir şuttu ve Kelsey O'brian uzanıp kornere çeldi.
And touched over the top by Kelsey O'Brian. That's a corner kick.
Kelsey O'brian'ın da buna ihtiyacı var.
And it will take some sinking in for Kelsey O'Brian.
Kelsey, geleceğine içelim.
Here's to your future.
- Kelsey. İyi misin bakalım?
So, Kelsey, you feeling all right?
Ferguson'un şutunu Kelsey O'Brian önce sektiriyor ama iki hamlede tutmayı başarıyor.
And it's fumbled by Kelsey O'Brian. He gathers it at the second attempt.
Sağdan bir orta geliyor. Kelsey O'Brian çıkıp yumrukluyor ama kötü yere.
In comes the cross... out comes Kelsey O'Brian, that's a poor punch.
Kelsey O'Brian kutlamalara katılmak için tüm sahayı kat etti. Kuzeydoğu sahilinde bir bayram havası olduğuna hiç şüphe yok.
Kelsey O'Brian has run the full length of the field to join in the celebrations, which will be echoing around the northeast coastline, no doubt about that.
Kelsey bu atışı kurtaramazsa işimiz bitti.
We're dead, unless Kelsey makes this save.
Bill Kelsey çatışabileceğini düşündü.
Made a good run of it for a while.
Elli milyon dolar mı?
Is it Chelsea or Kelsey?
Kale senin Kelsey.
- Give'em hell, Kelsey.
Aferin Kelsey.
Well done, Kelsey.
Evet!
Kelsey!
Kelsey maça giriyorsun!
Hey, Kelsey, get warmed up! Come on, get warmed up.