Kinds Çeviri İngilizce
6,375 parallel translation
- Kaç tane sahte uzman doktorluğun var?
How many kinds of fake doctor are you?
Böyle durumlarda bana yardım eden bir arkadaşım var diyelim. - Dinliyorum.
Let's just say I have a friend who helps me in these kinds of situations.
İlişki geliştikçe böyle şeyler yapmamız gerekir.
Well, these are the kinds of things we have to do as a relationship evolves.
Her türlü eğlenceye kanıt olabilecek şeyleri bulmuşlar ama Anita'yı 147 nolu odaya bağlayan bir şey yok.
They found all kinds of fun stuff, but nothing that tied Anita back to room 147.
"Ama P'Thom'a hiçbir duygum olmadığını tekrar söylemek istiyorum."
"But I just want to tell you again that I don't have any kinds of feelings for P'Thom at all."
Yelp'de her türlü değerlendirme var mı?
Does Yelp have reviews for all kinds of stuff?
Böyle saçma şeyler yapmaya da mı başladı bu?
He's doing all kinds of pathetic things now.
- Evet, bu şeyler çılgınca.
Yeah. That's all kinds of crazy.
'Pekala, bu dünyada iki tür hayalet var.'
'Well, in this world there are two kinds of ghosts.'
'İki tür.'
'Two kinds.'
O ise : Yakuza, onun için çalışan bütün varlıkların türlü olurdu.
If he is Yakuza, he'd have all kinds of assets working for him.
Kusursuz bir dünyada, Bu tip kararlar vermek zorunda kalmayacağız.
In a perfect world, we wouldn't have to make these kinds of decisions.
Bir sürü açığı var.
There's all kinds of bugs.
İki tür hasta erkek vardır. Jackson türü ve Ben Warren türü.
Look, there's two kinds of man sick... the Jackson kind and the Ben Warren kind.
Eğer tüm bu harika özelliklere sahipseniz...
IF YOU EXHIBIT THESE TRAITS AND ARE ALL KINDS OF AWESOME...
Bunlar çok önemli.
MANY, MANY KINDS.
Evet, Büyük bir kamyon geldi tüm eşyaları yüklediler.
Uh, yeah, there was a great big truck and they were loading in all kinds of furniture.
Dipsiz donmuş yoğurt barları istediğin malzemelerle...
Bottomless frozen-yogurt bar with all kinds of toppings -
Bir sürü güzel şey yapıyorlar. Seni güzelce hazırlayıp, o güzel yüzüne harika bir gülümseme konduracaklar?
They're gonna do all kinds of nice things, uh, set you up really good and put a pretty smile on that beautiful face, okay?
Şimdi anladın mı?
I take all my experiences and use them to cater to all different kinds of people under one roof. You understand?
Edindiğim tüm tecrübelerimi önüme alıp, farklı türden insanlara tek çatı altında sunarım.
I take all my experiences and use them to cater to all different kinds of people, under one roof.
İncinmenin birçok yolu vardır, bebeğim.
There are all different kinds of hurt, baby.
Yine de bu tür beklentilerin birini öldürtebileceği bilinir.
Although, those kinds of expectations have been known to kill a person.
Her türlü komplikasyon olmuştu.
There were all kinds of complications.
Bütün her şeyi yapıyoruz.
We do all kinds of stuff.
Birlikte pornografik şeylere bakıyoruz.
We look at all kinds of pornography together.
Buraya her çeşit insan geliyor olmalı.
You must meet all kinds in here.
Her kesimden üye var. Eğer davetli listesini gördüysen.
All kinds, too, if the guest list is any indication.
... belediyeye gidip bir sürü izin filan almam gerekir hayır daha çok karasal bir şey seç.
And I'd have to go to city hall and get all kinds of permits and... no, just pick something more landlocked.
Yüzüme karşı silah doğrultulmasına pek alışkın değilim. Biliyorum, rabbimiz sizi birçok şekilde sınıyor ama dostum, kalpten götürür bu olay.
So, you know, I'm not used to having a firearm stuck in my face, which I know the Lord tests you in all kinds of ways, but, oh, partner, that's a heart-stopper.
Sonra bir bardaktakine küfretmeye, akıllarına geleni sıralamaya başlamışlar.
Then he starts cursing at one, calling it all kinds of names.
Uyuşturucu işindeydi, onda her türlü pis iş vardı.
He was into drugs and all kinds of bad stuff.
Sakinleştirici bir şey, burada tüm çeşitlerinden var.
Something soothing, they've got all kinds here.
Önceden dost olduğumuzu aynı zamanda her bir haltı beraber yediğimizi de biliyorum, ama o günler geride kaldı değil mi?
I know that we used to be friends, and during that time we would do all kinds of things together like make plans, but that has changed, all right?
- Annem hepsi aynı çeşit derdi.
My mom said it takes all kinds, so...
Yani Piller ve Paige'i öldürmek için iki tür robot gönderdiler ve üçüncüyü de bizi gözetlemek için gönderdiler.
So they sent two kinds of drones to kill Piller and Paige and sent a third one... to keep an eye on us.
Ve her seferinde bana çeşitli sorular soran...
AND EACH TIME, HE'D ASK ME ALL KINDS OF QUESTIONS. WHAT QUESTIONS?
Ormanda iki tür yaratıkla karşılaşırsın... Avcı ve av.
You only meet two kinds of creatures in the woods... the hunters and the hunted.
Bir sürü farklı ortaklık var.
There's a lot of different kinds of partnerships.
7.9 milyon da farklılıklardan biri.
7.9 million different kinds.
Bir sürü farklı ortaklık mevcut.
There's a lotta different kinds of partnerships.
En kötü tarafının da FBI ajanının her türlü bilgiyle şurada oturuyor olduğunu bilmek.
And the worst part is, I know that FBI agent is sitting on all kinds of information.
Onun onay verdiği gösterileri biliyorum. Hepsinde sende olmayan birşey var : ironi.
I know the kinds of shows he greenlights... they all have the one thing you lack : irony.
Hukuk en genel ve kapsamlı anlamıyla bir kural eylemini işaret eder ve canlı ya da cansız, mantıklı veya mantıksız olsun eylemin her türüne ayırım gözetmeksizin uygulanır. "Katie Cruel" çalıyor.
Law, in its most general and comprehensive sense, signifies a rule of action and is applied indiscriminately to all kinds of action... whether animate or inanimate, rational or irrational.
Ama şu anda tedavisinde çok kırılgan bir evrede, her türlü tehlikeye, görülen ve görülmeyen tuzaklara açık.
But he's in a very... Fragile stage in his recovery, Vulnerable to all kinds of dangers,
Tarihe baktığınızda ekonomi kötü gittiğinde bu hep farklı radikal grupların türemesine yol açmıştır.
You find in history that when an economy is terrible, it gives rise to all kinds of different extremist organizations.
Bildiğin tüm salakça şeyleri yaptım.
I did all kinds of stupid things.
Satıcılar, bağımlılar, farklı uyuşturucular.
Dealers, addicts, different kinds of drugs.
Onlar böyle orospular işte.
They're those kinds of bitches.
İşte bu yüzden bu tür kararları verirken acele etmiyoruz.
That's why we don't rush these kinds of decisions.
- Kim bilir. İnsanların bir sürü sırrına rastlıyorum.
People have all kinds of secrets, I find.