Kiraz Çeviri İngilizce
1,199 parallel translation
Kiraz şarabı Ben?
Cherry cobbler, Ben?
Kullanmak için bizden kesilmiş kiraz odunu istemişti.
He asked us for some cherry-tree cuttings.
Bu gerçekten kiraz.
This is really cherry. Mm-hmm.
- Dilimlenmiş ve içinde bir kiraz ile.
- Sectioned, nix the cherry in the middle.
Jo bize "Kiraz zamanını" söyle.
Jo, sing us "Cherryblossom Time"
" Kiraz zamanını söylediğimizde...
" When we'll sing of cherryblossom time...
" Söylediğimizde kiraz zamanını...
" When we'll sing of cherryblossom time..
Evet, ünlü Chusk's Cheesebowl'un kiraz soslu peynirli keki.
Yes, cherry cheesecake from the famous Chuck's Cheesebowl.
Ağzımdaki ilk tat kiraz soslu peynirli kek olsun istiyorum.
I want the first taste in my mouth to be cherry cheesecake.
Bu gerçek Chuck's Cheese Bowl kiraz soslu peynirli keki değil!
This isn't an authentic Chuck's Cheesebowl cherry cheesecake.
Hayatta tek istediğim kiraz soslu Chuck's Cheese Bowl'un ünlü peynirli kekiydi. Ama onu bile alamadım.
All I want out of life is a rancid piece of Chuck's Cheesebowl famous cherry cheesecake, can't even get it.
Benim kiraz soslu peynirli kekimi yapan şef Chuck's Cheese Bowl'u bırakmış.
The chef that made my cherry cheesecake left Chuck's Cheesebowl.
George Washington gerçekten o kiraz ağacını kesti mi?
Did George Washington really chop down that cherry tree?
- Kiraz?
- Cherry?
Bir kiraz.
A cherry.
Kiraz Garcia için, ben bu şansı alacaktır.
For Cherry Garcia, I'll take that chance.
Kaldirimlara, Japon kiraz agaçlari dikmeyi düsünmüsler. Görüyor musunuz?
They thought of planting Japanese cherry trees along the lanes, see?
Tabi ya, hayat makinesinin kolunu indirdim ve bana budanmış kuru erik ekşi limon ve yalnız Bay Ham Kiraz denk geldi.
Oh, sure, I pulled the handle on the slot machine of life and come up with prune, lemon and the lonely Mr. Cherry.
Sonra kiraz'a bakıyorum.
Then I go for the cherry.
- İki kiraz bu sefer, tamam mı?
Two cherries this time, okay?
Ne düşünüyorsun, erik veya kiraz?
What do you think, the plum or the cherry?
Kiraz pembesi ojen nerede?
Where's the cherry-pink polish?
Kiraz karışımı.
Cherry blend.
Kirazı sevdiğimizi biliyorlar.
They know we like cherry.
Kiraz kokusu alıyorum.
I smell cherry.
Kiraz Çiçekleri Altında
under the cherry blossom
Heryer kiraz ağacı dolu, ne hoş.
The cherry trees around here are really nice.
Hey, belki kiraz kanyağı istiyordur.
Hey, Maybe She Wants The Cherry Brandy.
1800 dolara da kiraz ağacın yapılma tabuta koyardım.
I could have put him in solid cherry for $ 18,000.
- Kiraz ağacı meyvesi.
- The Cherry Orchard.
Kiraz.
Cherry.
Para makinasında üç kiraz geldi, -
I got three cherries on a slot machine, -
Para makinasında üç kiraz geldi, ama ölmüş babamın yüzü vardı üstlerinde.
I got three cherries on a slot machine, but they were the face of my dead father.
Selam kiraz.
hello, cherie.
Kiraz sapı gibi inceciksin.
You're thin like a cherry stem.
Kiraz marmeladı yaptım ister misin?
I made some cherry jam. Do you want it?
- "Kiraz Bahçesi" sürekli öğrenci olan.
"The Cherry Orchard"! ... the eternal student.
"Çıkmışım kiraz ağacına..."
"I'm in the cherry tree..."
"Kiraz ağaçlarının çiçek açtıklarını gördüm."
"I saw the cherry blossoms were ready to bloom."
Kiraz ağacının dibine gömülmüş bir cesetten bahseder.
A body buried under a cherry tree.
"Çiçek açmış Kiraz ormanının altında."
Under the Full Bloom Cherry Forest.
Kiraz çiçekleri, Bahar yakında gelecek...
The cherry blossoms and spring not far away.
"Eğer kiraz ağacıysan, sadece kendi kirazlarını yiyebilirsin!"
"If only a cherry tree could eat its own cherries!"
Kiraz kanyağı.
Cherry brandy.
"Tarzımı sorma bazen kirazım...." "Bazen kaya narıyım...."
"They're obsessed with my beauty"
"Tarzımı sorma bazen kirazım.." "Bazen kaya narıyım.."
"They're obsessed with my beauty"
Parfenin üstüne kiraz koymuş oldun.
- Well, doesn't that just put the cherry on the parfait.
Kiraz Jübilesi'ne biraz daha konyak katsak mı?
Unless it would be to add a soupçon of brandy to the Cherries Jubilee.
Belediye Başkanı'nın masasındaki herkes Kiraz Jübilesi sipariş etti.
The mayor's table all want Cherries Jubilee.
Her taraf kiraz oldu.
Cherries everywhere.
Tavana kiraz bulaştırmak için ne kadar ateş gücü gerekli ki?
How much firepower is necessary to embed a cherry in a ceiling tile?