Kirsty Çeviri İngilizce
157 parallel translation
İşte amcan geldi, Kirsty.
There's Uncle now, Kirsty.
Kirsty, bir konuğumuz daha olacak.
Kirsty, there will be one more guest.
Kirsty, sofrada bir yer daha gerekiyor.
Kirsty, I'll set the extra place.
- Kirsty.
- Kirsty.
Mutfağa geçelim, Kirsty.
Let's go sit in the kitchen, Kirsty.
Görüşmeyeli nasılsın Kirsty?
How have you been, Kirsty?
Geldiğine sevindim, Kirsty.
I'm glad you came by, Kirsty.
- Zamanla anlaşılır, Kirsty.
- Takes time to find that out, Kirsty.
- İyi geceler, Kirsty.
- Good night, Kirsty.
Kirsty.
Kirsty.
Kirsty?
Kirsty?
- Kirsty!
- Kirsty ¡
- Kirsty'i sormaya mı geldin buraya?
- You come here to talk about Kirsty?
" İyi geceler, Kirsty.
" Good night, Kirsty.
Bilirsin... Birşeye dokunmadan önce Kirsty burayı görmeli.
You know... we'll have to let Kirsty see this place before we do a thing to it.
Kirsty!
Kirsty!
- Kirsty!
- Kirsty!
- Kirsty, ben Frank, ben Frank amca.
- Kirsty, it's Frank, it's Uncle Frank.
Baba, ben, Kirsty!
Daddy, it's me, Kirsty!
O öldü, Kirsty.
He's dead, Kirsty.
Kirsty...
Kirsty...
Oh, Kirsty!
Oh, Kirsty!
Ve bu da Kirsty olmalı?
and this must be Kirsty.
Üzgünüm, Kirsty. Hastalarımdan biriyle ilgilenmeliyim.
I'm sorry, Kirsty, I have to attend to one of my patients.
Kirsty, iyi misin?
Kirsty? Kirsty, Are you all right?
- Kirsty, baban öldü.
Kirsty, your father's dead.
- Kirsty...
Kirsty...
Kirsty, ben Frank.
Kirsty, it's Frank.
Ben deli demezdim, Kirsty.
That is not a word I choose to employ, Kirsty.
Şaşırtıcı biçimde erkekten anlıyorsun.
Kirsty, you have surprisingly good taste in men...
Sana söylemediler, değil mi, Kristy?
They didn't tell you did they Kirsty?
Seni kaybettiğimizi sanmıştık.
Kirsty... We thought we'd lost you...
Oh, Kirsty ; oynamaya çok isteklisin ama itiraf etmeye çekiniyorsun.
Oh, Kirsty. So eager to play! So reluctant to admit it!
Sorun ne, Kirsty?
What's the matter, Kirsty?
Kirsty, karmaşanda olgunluk, acılarında lezzet var.
Oh, Kirsty, so ripe in your confusion so lucious in your pain.
- Oh hadi, Kirsty. Büyü biraz.
O come on, Kirsty, grow up!
Aptal olma, Kirsty yoksa önce seni cezalandırırım. Belki bu hoşuna gider...
Don't be naughty, Kirsty, or I'll have to punish you first... perhaps you'd like that.
Bu yüzden seni gönderdiler, Kirsty.
That's why I sent for you, Kirsty!
Hiçbir şeyi uzun süre tutamazsın, değil mi, Kirsty?
You never could hold oin to anything for very long, could you Kirsty?
Daha fazla gecikme yok, Kirsty. Daha fazla alay yok.
No more delays Kirsty, No more teasing.
Başka anlaşma yok, Kirsty. Etini keşfetmek istiyoruz pazarlık yeteneğini değil.
It is your flesh we want to experience, not your skill at bargaining!
"Kirsty McAllister, Cinayet Muhabiri."
"Kirsty McAllister, Crime Reporter."
Kötüler Kirsty'yi tehdit edince gerçeği bulmaya daha kararlı olmuştu.
When the baddies threatened Kirsty it made her determined to find the truth.
Kirsty McAllister ; topuksuz pabuçları, erkeksi lüleleri ve küçük telli defteri ile.
Kirsty McAllister, with her flatties and her boyish curls and her little ring-bound notebook.
Christy Cotton için olan bandı istiyorum.
Michael? We need the Kirsty Cotton tape.
Christy Cotton.
Kirsty Cotton.
Kirsty, tatlım, beni duyuyor musun?
Kirsty, honey, can you hear me?
- Gerçek bir içecek ister misin?
- Fancy a real drink, Kirsty?
Sen Kirsty olmalısın. - Evet.
You must be Kirsty.
- Kirsty Clark'la mı görüşüyorsun? - Evet.
- You're interviewing Kirsty Clark?
Ah, Kirsty.
Ah..