Kumandanım Çeviri İngilizce
702 parallel translation
Önce kaptan, sonra kumandanım ve sonra gövde!
There's a captain, then a lieutenant, then there's a corpuscle.
- Ben kumandanım...
- l'm the commander- -
- O Yahudi kumandanımızı yoldan çıkarttı.
- A Jew corrupted our commander.
Bugün karşılarında şansımız olduğundan şüpheliyim. Bu kalabalığı kendine getirecek hiçbir şey yok. Kumandanımızla ilgili herhangi bir yeni haber alabildin mi?
I doubt if we can chance anything today.
Onurlu Kumandanım hoşça kalın diyor.
My honorable commander say good-bye.
- Bu düello bir saçmalık kumandanım.
- This duel is absurd, sir.
Peki, kumandanım.
Yes, tribune.
Kumandanım, Ben-Hur Ailesi'nin vekilharcıyım.
Tribune, I'm steward of the House of Hur.
Kumandanım, Quintus Arius'un hediyesi.
Tribune, compliments of Quintus Arrius.
Kumandanım birliğimde 7 acemi asker var.
Commandant, I have 7 recruits in my Company.
Kumandanımdan izin de aldım.
And the CO's permission.
Kumandanımız ol Binbaşı.
Under your command, Major.
Kumandanımız bizi asla hazırlıksız yakalayamayacak.
Our commander will never catch us unprepared.
Kumandanım.
Herr Kommandant.
Evet kumandan, biraz briç oynamaya ne dersiniz.
Now, commander, what about a 4 at bridge? I'm afraid not.
Kumandanınızı bulun. Ona en ufak harekette kaleyi uçuracağımı söyleyin.
Tell him if there's one move, I'll blow daylight through these men.
Kumandan Schultz, arkadaşım adına sizden özür dilerim.
Commander Schultz, I apologize for my friend.
Eğer kumandan Schultz bu evde bulunacak olursa... hepimiz, hemen çalışma kamplarına gönderiliriz... ve orda başımızı uçururlar.
If Commander Schultz is found in this house, we'll all go to a concentration camp and have our heads cut off, too!
Aslında Kumandan Prada, bana doğrudan da yardım edebilirsiniz.
Now, Commander Prada, you may be able to help me more directly.
Şehirde sıkıyönetim vardı ; ben de Askeri İnzibatın kumandanıydım.
The city was under martial law, and i was the head of the military police.
Kumandan, korkarım geceni mahvettiler.
Well, Commandant, I'm afraid they spoiled your evening.
Kumandanın kızı mı demek istiyorsunuz?
- You mean the commander's daughter?
Herkes yerinde kalsın. Burada yetkili benim, kumandan, ve emirler- -
I'm in charge, commander!
Ben Aulus Plautius bir zamanlar ordularınızın kumandanıydım!
I am Aulus Plautius, once general of your armies.
- Bilmem. - Kumandan'ın orada mı?
- At the Kommandant's?
Ama kumandan, biz ikimiz hangi arabada olacağız? Kimse bir şey söylemedi. Bakayım.
Major, no one's told us which car we're to ride in.
- Ya tatlı kumandanım?
- What about dessert?
Ordu Kumandanı olarak merhametli olayım.
And I, as Commander of the army, also urge you to be merciful.
Kumandanın mesajını almadınız mı?
Didn't you hear the C.O.'s orders?
Ben de kumandan, Komiser Yevsyukov.
And I'm the commander, Commissar Yevsyukov.
Bu kampın, yani yakında Bangkok'u Rangoon'a bağlayacak olan büyük tren yolundaki 16. kampın kumandanıyım.
I am the commanding officer of this camp which is Camp 16 along the great railroad which will soon connect Bangkok with Rangoon.
O adam karşılaştığım en kötü kumandan.
That man is the worst commanding officer I've ever come across.
Kumandan Shears adında bir Amerikalıyı arıyorum.
I'm looking for an American named Commander Shears.
Bakın. Ben Donanma kumandanı değilim.
Look. I'm not a Navy commander.
14. Donanma birliğinin kumandanını bununla mı uğraştırayım?
I should bother the commandant of the 14th Naval District with trivia?
Ama kumandan sizin yardımınıza ihtiyacımız var.
But, commander, we need your help badly.
- Özür dilerim kumandan.
- I'm sorry, commander.
Özür dilerim ama kumandan Crewson daha telefon kabul edemiyor.
I'm sorry, but Commander Crewson is not yet allowed to receive calls.
Alevler Dördüncü ve Beşinci Kale'yi yok ederken, Kumandan Washizu komutasındaki Birinci Kale, sınırımızı geçen Inui'nin güçlü 400 adamı tarafından ani bir saldırıya uğradı.
As flames engulfed the Fourth and Fifth Fortresses, First Fortress, under commander Washizu, came under assault from Inui's men, some 400 strong, who poured across our border full force.
Birinci Kale'nin kumandanı mı?
Even today, commander of First Fortress?
Ve ben de Birinci Kale'nin kumandanı olmalıyım.
And I, commander of the First Fortress.
Kumandanın iyi bir insan olduğunu söylüyorlar.. ve ben kesinlikle eminim... ama o bize yüz çevirip, bırakıyor.. ölüme..
You say your commander is a humane man... and I'm sure he is... but he cannot turn away from us and leave us... to die.
Bir gün, birlik kumandanı gibi konuşmayan bir hemşire bulacağım.
One day, I'm gonna meet a nurse who doesn't sound like a troop commander.
- Gerçek, Kumandan. Gerçek.
I'm telling the truth, commander.
Ben, Altın Post'un yeni kumandanıyım, Bay Papos.
I am the new captain of the Golden Fleece, Mr. Papos.
Seni kumandan yapmalıydım.
I should have made you an overseer
Kumandan mı?
Commandant?
- İdareciyim, Kumandan Allison.
- I'm the exec, Commander Allison.
Kumandanın askerleri eğittiğini sanırdım. Birkaç çelimsiz, yarım akıllı amatörü değil.
I'm supposed to have at my command trained soldiers not a feeble bunch of half witted amateurs.
Yeni kumandanın emriyle artık kahve molası yok.
I'm afraid you'll have to collapse. With the new commander, no more coffee breaks.
Kumandanı mı?
The Kommandant?