English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ K ] / Kumral

Kumral Çeviri İngilizce

285 parallel translation
Kumral, kıvırcık saçlı bir erkek çocuğu.
A cute little boy, sun-brown curly hair?
Sarışın mı, kumral mı, uzun mu kısa mı ne?
Was she a blond, brunette, tall, short or what?
Sen simsiyah saçlarınla, ben de kumral.
You with your raven black hair and me with my auburn.
Hindi olursa, kumral görürüm.
Turkey, I dream about a brunette.
Kumral uzun boylu bir adamla evlenmek... ve San Francisco'da yaşamak isterdim.
Well, then I think mostly I'd like to get married... to a tall man with brown hair, and I'd like to live in San Francisco.
- Kumral olan.
- With dark hair
- Sarışın, kumral, kızıl?
- Blonde, brunette or redhead?
Kumral ve hafif tıknaz dememiş miydin?
Didn't you say he had brown hair, kind of stocky?
Sana benzeyen bir bebek tüm başını kaplayan kumral, kabarık saçlar her yeri yumuşacık.
The baby looked like you with fuzzy brown hair all over his head and soft all over.
Bahse girerim ki şu an esrarengiz kumral bir bayanla gizlice buluşmak için yoldadır.
I'll bet you right now he's probably on his way to a secret rendezvous with a mysterious, dark-haired female.
Kumral saçlı...
Brown hair...
Sarışın mı, yoksa kumral mıydı?
Was she blond or brunette?
Kumral saçlarını onlarla donatırım.
And lay them on your soft hair
Jeannie'yi hayal ediyorum, açık kumral saçlarıyla
♪ I dream of Jeannie with the light brown hair
Kumral olan mı? "
The brunette? "
1.80 boyunda, 70 kilo, kumral ve kahverengi gözlü sağ yanağında küçük bir yara izi var.
Five foot ten, 155 pounds, brown hair and brown eyes and a small scar on his right cheek.
Kumral mı peki?
Auburn, then?
- Kim o kumral?
- Who's the brunette?
Sarıya çalan kumral efendim.
Fair hair, sir.
- Kumral, uzun.
- Blonde, pale.
Diğer şahitlerin hepsi sürücü için kumral ve ince, dedi.
All the others say that the driver was blond or thin.
Kumral!
Brunette!
Kumral mı?
Is she blonde?
Kumral.
Blonde.
Kumral saçlı.
Auburn hair.
Kumral, saç kahverengi, göz rengi kahverengi.
Fair complexion, brown hair, brown eyes.
Sarışın, kumral, uzun boylu, kısa, şişman, zayıf?
Blonde, brunette, tall, shortish, thin, fat? What's she look like?
- Sarışın mı, kumral mı?
Blonde or brunette?
Kumral, ya kahretsin, kesin artık şunu!
Brunette! Damn it, that's enough! There's no problem!
Kırlaşmış saçlarıyla, uzun boylu, kumral bir adam.
A tall man with fair, greying hair.
Kumral mı?
The brunette?
Orta boylarda, kumral, genç bir adam.
Young man, medium height, brown hair.
Kumral saçlı mı?
Fair-haired?
- Kumral olan mı?
- Brunette?
Yeni yetişkin, kumral saçlı?
Late teens, brownish hair?
Sarışınım, kumralım.
I'm blond, I'm brunette.
- Kumral.
It's brown.
Kırmızı döpiyesli bir kumral. Çok güzel bir kadın.
She's a brunette with a red dress on, really pretty.
Filmin adı "En sevdiğim kumral" mış.
The film was My Favorite Brunette.
Kumral olduğumu mu düşünüyorsunuz?
Does my hair look brown to you?
Bugün kestane kumralı bir güzel Sammy'nin cazibesine teslim olacak.
Ah, today's the day a certain chestnut brown-haired beauty is gonna succumb to the charms of Sammy.
Bir kadın. Kumral ve uzun boylu.
She entered this staircase.
İlanda eski kumral değil eski sporcu dendiği için kıskanıyorsun.
You're just jealous because the ad said "ex-jocks," not "ex-brunettes."
Sarışın mı? Kumral mı?
Is she a blonde or a brunette?
Kumral.
She's a brunette.
Dokunmayacağın kumral kızdan.
The brunette you won't touch.
Senin şu çok hızlı ve gizlice evlendiğin, apar topar Güney Pasifik'e kaçırmaya çalıştığın, kumral saçlı sarışın, Mary-Marnie'nin senin de hapse girmeye niyetin olmadığını ve bazı şeyleri düzeltmeye çalıştığını anlamam için kulak misafiri olmam gerekmezdi.
I didn't have to overhear stuff about your not intending to go to jail, too, to know that you're in some sort of fix.
İki... bir sarışın ve bir kumral.
A blonde and a brunette.
Açık kumral saçlarıyla
♪ With the light brown hair ♪ Borne like a vapour on the summer air
İşte bir Ducky, kumral olan.
That's a Ducky, the brunette. ♫ Dance wouldn't hurt ♫ ♫ He takes your hand and it's hot, hot, hot ♫
- 30'larında, kumral.
The girl came back late last night with a man, early 30s, brown hair.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]