Kökü Çeviri İngilizce
792 parallel translation
Bala batırılmış yabani jinseng kökü.
Added some honey on the mountain ginseng or something like that. Eat it.
- Bir ağaç kökü beni rahatsız ediyor.
The tree root keeps poking at me.
Ağaç kökü yok!
There's no tree root around here!
Yolsuzluğun kökü kazınmalı.
You'll have to wipe out the corruption.
- Onlara da lahana kökü. Ama konservesiz.
- Cabbage roots, but no parcels.
"Kökü kokan şeye burnunu sokma."
"If something smells bad, why put your nose in it?"
Meyan kökü.
Licorice.
Bunların kökü kazınacak.
It shall be rooted out.
Burada kesilmiş bir kaç ağaç kökü var.
There's a few stumps there.
Saldırganların kökü kazınacak.
The stormers shall be consumed.
Toz kehribar, adamotu kökü ve ay toprağı!
Powdered amber, mandrake root and the dust of the moon!
Kökü ve sonuçları. "
Its Roots and Its Consequences. "
- Biz de sassafras kökü arıyorduk.
- We dug sassafras root.
Saman kökü mü? "
Hayseed? "
- Frenk armudu kökü.
- Prickly pear root.
Orası sadece ense kökü değil.
Only it's not the cervical vertebra.
Sana akide şekeri ya da meyan kökü şekeri ikram edebilirim.
I can offer you, uh, rock candy and licorice whips.
Kökü topraktadır.
Salt of the earth.
Zeki adamlar hava atmak için buna meyan kökü çubuğu derler.
Wise guys call it a licorice stick.
Git, meyan kökü çubuğunu getir.
- Go get your licorice stick.
Mr. Young, bak, yer elması, papaya, gulgas kökü.
Mr. Young, look, yams, papaya, taro root.
Jöleli dulavrat otu kökü lütfen.
Jellied burdock root, please.
Bir arkadaşım Hint kökü yememi söylüyor.
A friend tells me to take India root.
Hint kökü işe yarar mı?
Will India root help?
Seni buradan ağaç kökü gibi çekip çıkaramayız.
We can't pull you out like a root.
Baldıran kökü, gece koparılmış gizli gizli.
Root of hemlock digg'd i'the dark.
Aldanmayın İhtilalimiz'in kökü nihayet kazınıp da size artık her şeyin daha iyi olduğunu söyledikleri zaman.
Don't be deceived when our Revolution has been finally stamped out and they tell you things are better now.
Yani eğreltiotu kökü.
Osmunda. Fern root.
Eğreltiotu kökü mü?
Fern root?
Eğreltiotu kökü.
- That's osmunda. Fern root.
Bizim alayın sağlıkçısı, bütün hastalıkların kökü midedir der.
Our regiment's medic used to say that all sickness comes from your belly.
- Öksürükotu ve veba kökü.
- Colt's-foot and butterbur.
Veba kökü yaralara iyi gelir.
Butterbur is a healer.
Tahılın kökü trikaleye dayanıyor, soyu, 20. yüzyılda Kanada'ya kadar izlenebilir...
Its root grain, triticale, can trace its ancestry all the way back to 20th-century Canada, where...
İçindeki yeşil tannis kökü.
The green inside is tannis root.
İçinde serasında yetişen tannis kökü falan varmış.
There's stuff in it called tannis root from her greenhouse.
- Tannis kökü?
- Tannis root?
Bahse varım, vitamin haplarından önce kadınlar tannis kökü çiğniyorlardı.
I'll bet expectant mothers chewed tannis root before vitamin pills.
Bana içinde tannis kökü olan bir içecek veriyorlardı.
They were giving me a drink with tannis root in it.
Tannis kökü cadı malzemesi.
Also witches'stuff, tannis root.
Tannis kökü mü?
Tannis root?
- Mahko kökü.
- A mahko root.
Sıçanların kökü kazınır, fareler cezalandırılır. Fındık fareleri Colin Mozart tarafından parçalanır.
Rats extirpated, mice punished, voles torn apart by Colin Mozart,
Sanrm meyan kökü suyu aIacagm.
I think I shall have a sassafras flip.
Viski, biraz biber, karanfiI yag, zencefiI kökü...
Whiskey, a little pepper, oil of cloves, ginger root...
Pek çok kralın kökü ve babası ben olacağım.
But that myself should be the root and father of many kings.
Zencefil suyu, zencefil kökü, zencefil birası, bira köpüğü köpüklü kola, çifte kola, çift köpüklü geğirtici kola bu karbonatlı şeyler burnunuzu gıdıklayabilir.
Ginger ale, ginger pop, ginger beer, beer bubbles bubble cola, double cola, double-bubble burp-a-cola that carbonated stuff that tickles your nose.
Birçok vakada, kanserli hücrelerin kökü kurutulmuştur.
In many cases, cancer has been eradicated.
Sen! Şu kökü de çıkart.
Man, get on this stump.
Kavrayıştan yoksun bir akıl, bir ağacın kökü gibidir.
The undiscerning mind is like the root of a tree.
X9 artı K3'ün kare kökü.
X9 plus the square root of K3.
koku 39
kokusu 19
kokuyor 38
kokuyorsun 34
kokuşmuş 40
kokusunu alabiliyorum 34
kokuyu alıyor musun 18
kokusunu alıyorum 25
kokusu 19
kokuyor 38
kokuyorsun 34
kokuşmuş 40
kokusunu alabiliyorum 34
kokuyu alıyor musun 18
kokusunu alıyorum 25