Kılavuz Çeviri İngilizce
553 parallel translation
Yetersiz hiçbir kılavuz onları, kaçınılmaz yok olmalarından kurtaramaz.
No amount of inadequate guidance can save them from their inevitable annihilation.
Mabuse'un yazdığı her şey yadsınamaz bir temel mantığa dayanıyor. Ve yazdıkları yasadışı işler için en ufak detayına kadar planlanmış mükemmel bir kılavuz.
Whatever Mabuse writes is based upon incontrovertible logic and serves as a perfect guide for the commission of crimes worked out to the minutest detail.
O halde hemen birkaç kılavuz bulup yola çıkmalıyız.
We'd better make arrangements to get some porters immediately.
Kılavuz yok mu?
No porters here?
Umudunu kaybedip çölde kaybolduğunda, kim sana kılavuz oldu?
When you rode hopeless and lost in the desert, who guided you?
Kılavuz teknesi gitti.
The pilot-boat is gone.
Ben tutuklanmalarını ayarlamak için kılavuz teknesiyle karaya çıkmış olacağım.
But I shall have gone ashore earlier on the pilot boat to arrange for their arrest.
Yanınıza iyi bir kılavuz veriyorum, Anselmo adında yaşlı bir adam.
I've got a good guide for you, an old man named Anselmo.
İstemezseniz güvenmeyin, fakat Gredos Dağları'nda en iyi kılavuz benim.
Either trust me or not, but no one can get you to the Gredos as I can.
İşte resimli ve ciltli, düşleriniz için kılavuz.
Here's the key to your dreams, bound and illustrated.
Buhar gemisinin kılavuz kaptanı aldığı yerin... hemen yanındaydı.
It was just above the point where the steamer picked up the river pilot.
Kendi kılavuz kaptanımız.
Our river pilot.
- Kılavuz 71.
- Conductor 71.
Arkamdan gönderdikleri, beni siste kaybettiğini söyleyen şu kılavuz.
This conductor they sent after me said he missed me in the fog.
Çünkü o kılavuz geri geleceğini söyledi.
Because this conductor promised to come back.
Kılavuz 71, Dr. Frank Reeves'i Uçuş Lideri Carter'a götürün.
Conductor 71, you will take Dr Frank Reeves to Squadron Leader Carter.
20 küsur saat sonra rapor vermeye çağırıldığında, davalı, Kılavuz 71 ile gelmeyi reddetti. Sebep olarak ise, ödünç aldığı 20 saatte önemli ve kalıcı nitelikte yeni sorumluluklar oluşmasını ileri sürüyor.
When summoned to report 20-odd hours later, the defendant refused to accompany Conductor 71, giving as his reason that in the time which he had borrowed he had accumulated new responsibilities of an allegedly important and permanent nature.
Kılavuz 71.
Conductor 71.
Kılavuz körfeze girmek üzere.
Pilot's going down the bay.
Başı sen çek, kılavuz sensin.
Your haul, wagon master.
Bizi kılavuz olarak tuttular, çatışmaya girelim diye değil.
We hired out as wagon masters, not gunfighters.
- Hazır mısın, kılavuz?
- Are you ready, wagon master?
Kılavuz yerel öğle saatini 11 : 46 olarak bildirdi, 14 dakika var.
Navigator reports local apparent noon 1146, 14 minutes from now, sir.
Kılavuz, derinliği 15 kulaç olarak bildiriyor, efendim.
Navigator reports bottom at 15 fathoms, sir.
Kılavuz, bir uçak irtibatı bildiriyor.
Navigator reports single plane contact, sir.
Hava Kuvvetleri'nin bu gece çektiği fotoğrafa ve bizdeki bilgilere göre... bu gördüğümüz, kılavuz olan gemi.
From the data, and that picture the Air Force took tonight, this is the original pilot ship.
Tanrı onları fırtınayla yoğururken hala bulanık suları daha da karıştırmanın yollarını arayanlara, yazıklar olsun! Evet, kılavuz Paul gibi, kendisi yoldan sapmışken başkalarına öğüt vermeye kalkanlara, yazıklar olsun!
Yea, woe to him who, as the pilot Paul has it... while preaching to others is himself a castaway.
Kılavuz, eğitim kitapları.
Your manual of arms, your training books.
Bizden sonra gelecekler için kullanışlı bir kılavuz olacaktı.
They could be useful to those who would follow our trail.
Onları sürmek için çitler ve kılavuz sistemleri kurmuştuk.
We'd build a corral and funnel'em into it.
" Umarım, bu hatıralar zürriyetime kılavuz olur.
" I hope these memoirs will be used by my descendants as a guide.
- Kılavuz? - Buyurun.
- Bosun's mate?
Buell, bir kılavuz al.
Phillips!
Bir trende kılavuz olarak çalışırken ücretini aldıktan sonra treni Sioux Indians'daki avlanma sahasında bırakıp gitmek.
"The condemned hired himself out as a guide to a wagon train." "After receiving his payment in advance, he deserted the wagon train" "on the hunting grounds of the Sioux Indians."
Gel dostum, Korkma Büyük kılavuz yol gösteriyor..
Come on, my friend! Don't be afraid, the great Sheppard is leading!
- Hayır, ben kılavuz filikası ile gemiden ayrıldım.
- No, I got off with the pilot boat.
Kılavuz kitapta dile getirildiği şekliyle doğru ifade.
Correctly phrased, captain, as recommended in the manual.
Korkarım o kılavuz haklıydı, buradan dışarı sağ çıkamayacağız.
I'm afraid that guide was right, it's just possible we won't get out alive.
Işınlayıcı kontrolü için acil durum kılavuz monitörünü kontrol et.
Mr. Scott, check emergency manual monitor for transporter control.
Çevreyi turlamayı düşünüyorsanız, işte gezilecek yerleri gösteren bir kılavuz.
If you have a mind to do any sightseeing, here's a guide to all the local points of interest. Thank you.
Bir kılavuz ışığı, Bay Neville.
A guiding light, Mr. Neville.
Kesin olan, burada hala bir sır perdesi olduğu ama bazen de görünen yanıt zaten doğru olandır. ( Öküz altında buzağı aramayalım ) ( Görünen köy kılavuz istemez )
Granted, it could have been a smoke screen but sometimes the obvious answer is the correct one.
Yüksek geçitten geçmen için sana kılavuz verecek.
He will give you guides to take you through the high pass.
~ Kılavuz ol bize
~ Go Thou still before us
- Sırttaki kılavuz tüylerin altında mı taşırlar?
- Held under the dorsal guiding feathers?
Siz benim gemimdesiniz. İkinci kaptan, süvari, kılavuz benim ; kaptan da benim.
You're on board my vessel I'm mate, master, pilot and I'm captain.
Görünen köy kılavuz istemez.
I can smell it from a distance.
- Niye kılavuz almıyorsun?
- Why don't you wanna get a guide?
Olimpiyatlara giden bir tür kılavuz çizgisi.
Sort of along the guidelines of the Olympics.
Uçuş ekibi, tüm kılavuz sistemlerinin ve seyrüsefer sistemlerinin düzgün çalıştığını bildiriyor.
The flight crew reports all guidance and navigation systems functioning properly.
Kılavuz kaptan.
The river pilot.