Kızma Çeviri İngilizce
2,002 parallel translation
Anne, lütfen bana kızma.
Mom, please don't be mad at me.
Hemen kızma, sana biraz çorba yaptım.
Don't get mad, I made you some soup
Bana kızma.
Don't be angry at me.
O yüzden lütfen babama kızma.
So please don't be mad at daddy.
- İlgilendiğim için bana kızma.
- Don't get mad because I care.
Hadi bebeğim, kızma bana.
Come on baby, don't get angry.
Sakın kızma.
Don't be mad.
Kızma bana kardeşim ama kadının sadece bir sesi vardır.
I say, sister, don't feel bad. A Wife has only one tone.
Kızma kardeşim, ama kadın bir sakız gibidir.
Don't mind, sister. A Wife is like a chewing gum.
Kızma ama bunu bana vermelisin.
But you should give it to me.
Mia gitti diye Lindsey'e kızma.
Don't get mad at Lindsey just because Mia's gone.
- Lindsey'e kızma.
- Don't get mad at Lindsey.
Bender, lütfen kızma ama bence çok fazla Dungeons Dragons oynuyorsun.
Bender, please don't get mad, but I think you might be playing too much Dungeons Dragons.
Bana kızma Alejandrito. Alex.
Don't get into my balls, you Lexie.
Tami, kızma ama Baloya gitmek istemiyorum.
Tami, don't hate me but I don't wanna go to the ball.
Bana kızma
Don't be angry with me.
Bana kızma.
Don't get mad at me.
Kızma, sadece sordum.
Don't get mad. I just asked.
Hemen kızma.
Don't get bent out of shape.
- Stan, sakın kızma ama, anneni Hercules'e ayarladım.
- Stan, now, don't be upset, but I set your mother up with Hercules.
- Ne olur kızma.
- Don't get mad!
Kızma ama Anna'nın üstünden çok az zaman geçti.
Don't get mad, but... it's been such a short time since Anna.
Kızma bana.
uhh. Don't be madat me.
Morgan, tatlım, bize kızma, çünkü bir aşık olmak istemedik.
Morgan sweetheart, don't be angry with us, because we didn't mean to fall in love.
Hemen kızma.
Don't get so excited.
Ve lütfen bana kızma.
And please don't be mad at me.
Hadi ama Lu, kızma lütfen.
Come on, Lu, don't be mad.
Niye kendine ona kızma izni vermiyorsun
Why can't you let yourself be angry at him, Sophie?
Kendine bu kadar kızma.
Don't be too hard on yourself.
Kabul etmezsem de, lütfen kızma.
If I say no, you won't take it badly?
- Sakın kızma.
- Don't be mad.
Hemen kızma.
Don't get mad.
Kızma.
Don't get mad.
Kızma dur olacak... 5,6,7 bravo.
Chill I am alright... 5,6,7 cheers.
Kızma şimdi.
Don't be mad.
Kızma ama Trevor'ın numarasını sendeki listeden aldım.
Don't be mad, but I got trevor's number off that list you had.
Kızma ve beni dinle.
Don't get mad and listen to me.
Kızma baba yaa.
Chill out.
Kızma, iftihar et.
Don't be mad. Be flattered.
Bana kızma, anne.
Don't get mad at me, mommy!
Amca, lütfen kızma.
Uncle, please don't get upset.
Ve bana kızma, çünkü dünyayı ben icat etmedim, ama kızgın kadınları kimse sevmez.
And don't be mad at me, cause I didn't invent the world, but nobody likes an angry woman.
Hemen kızma!
Don't get so mad!
Onu tıkla ve ve bana kızma.
Click on it and don't shout at me.
Lütfen bana kızma.
[voice breaking] please don't be angry with me.
Dinle. Bana kızma arkadaş.
Do not get angry at me.
Bana kızma, lütfen. Telefonlar.
- Don't get mad at me, please.
Baba, kızma ama şu silecekleri biraz yavaşlatır mısın?
Dad? Don't get mad at me but the windshield wipers, can you slow them down?
Erkek olduğum ve % 26 daha fazla kalori yaktığım için bana kızma.
Don't Hate Me'Cause I'm A Guy
Lütfen bana kızma.
Please don't be mad at me.
- Kızma.
- Don't get mad.