Lady horbury Çeviri İngilizce
36 parallel translation
- Elbette, Lady Horbury.
- Yes, Lady Horbury.
- Sanırım göreceğiniz kişi, Başmüfettiş, Lady Horbury.
- I think you will discover, Chief Inspector, that it is Lady Horbury. - I've strict- - - Person in charge.
Bence Lady Horbury ile şimdi konuşmak daha iyi olur.
I think it would be better to talk to Lady Horbury now.
Bunu daha önce görmüş müydünüz, Lady Horbury?
Have you ever seen this before, Lady Horbury?
Neden? - Lady Horbury, uçuş sırasında, birini uçağın arkasına doğru giderken gördünüz mü?
- Lady Horbury, at any time during the flight, did you see anyone move to the rear of the plane?
- Peki öldürülen kadını tanıyor muydunuz, Lady Horbury?
- And did you know the murdered woman, Lady Horbury?
- Çünkü Lady Horbury'nin Giselle'i tanıdığını düşünüyorum.
- Because I think Lady Horbury knew Giselle.
Her neyse, Lord ve Lady Horbury ile tekrar konuştum.
Anyway, I've been talking to Lord and Lady Horbury again.
- Ve Venetia Kerr'le. Lady Horbury'nin Paris'te her gece kumara gittiği ve berbat bir mali durumla döndüğü gayet açık.
It's quite clear that Lady Horbury went off gambling every night in Paris and used to come back in a terrible state.
Böylece Lady Horbury'yi suçlu çıkarabilecek başka neler bulabiliriz diye Paris'e dönüyoruz.
And so we return to Paris to see what else we can find to finally incriminate the Lady Horbury.
Lady Horbury'nin ne kadar tehlikeli bir kadın olduğunu gösterdiler.
They showed how dangerous a woman is Lady Horbury.
Giselle'i kim öldürdüyse, bu ister Lady Horbury hatta Daniel Clancy bile olsa, açık biçimde, tam o kimsenin bakmadığı, o dalgın anı seçti, ki dartı istediği yerden fırlatabilsin.
Whoever murdered Giselle, whether it was Lady Horbury or even Daniel Clancy, clearly, they chose just the psychological moment when no one was looking, so they could shoot the dart from wherever they wanted.
Sayın Venetia Kerr, Mademoiselle Jane Grey, ve Lady Horbury.
the honorable Venetia Kerr, Mademoiselle Jane Grey, and the Lady Horbury.
- Ben hâlâ Lady Horbury diyorum.
- Well, I'd still plug for Lady Horbury. - But why, Chief Inspector?
Başmüfettiş Japp cinayeti Lady Horbury'nin işlediğini düşünüyor.
Chief Inspector Japp believes that Lady Horbury committed the murder.
- O halde Lady Horbury olamaz.
- So it cannot be Lady Horbury.
Lady Horbury'nin peşine iki adam yollamıştım.
I put a couple of men onto Lady Horbury.
- Hayır, olmaz.
- No, certainly not. - No, really, Lady Horbury.
- Yoo, lütfen, Lady Horbury. Fotoğrafçı birazdan burada olur.
The photographer will be here in just a second.
Biz yarın sabah da buradayız, Lady Horbury.
But we'll be here again tomorrow morning, Lady Horbury.
Siz, Lady Horbury ve Madame Giselle arasında küçük bir olay yaşandığını gözlemledim.
I observed an incident between you, Lady Horbury, and Madame Giselle.
- Lütfen, Lady Horbury sakin olunuz.
- Please, Lady Horbury, rest calm.
- Otelin lobisinde, Lady Horbury'yi ilk gördüğümde, yanında hizmetçisi vardı.
- In the lobby of the hotel, when I first saw Lady Horbury, she was accompanied by her maid.
Lady Horbury'nin hizmetçisi, uçuşun başında birinci sınıf kompartmandan ayrıldı ve biliyoruz ki Madame Giselle, inmemize az bir süre kalana kadar öldürülmedi.
The maid of Lady Horbury, she left the first-class cabin at the start of the flight, and we know that Madame Giselle did not die until shortly before we landed.
Hatırlarsanız, Monsieur Gale, sizden gazeteci kılığında Lady Horbury ile görüşmenizi istemiştim.
You will recall, Monsieur Gale, that I asked you to disguise yourself as a reporter to go to see Lady Horbury. - We'd really like to do a piece on you for our series...
Tesadüf eseri, Lady Horbury'nin yanında çalışmaya başladı ve yüksek sosyete içinde bulunur oldu.
By coincidence, she came into the employment of Lady Horbury and began to move into the high society.
Şüphesiz, Lady Horbury'nin hizmetçisi ile de böyle tanıştınız.
And no doubt, it was on one such occasion that you met the maid of Lady Horbury.
Size annesinden ve onun Lady Horbury üzerindeki gücünden söz etti.
She pointed out to you her mother and told you of the power she had over Lady Horbury.
Ve şansınıza, kızı ondan öyle nefret ediyordu ki, planınızı gönüllü olarak kabul etti. Onu Lady Horbury'nin suçlanacağı bir şekilde öldürmek.
And luckily for you, her daughter hated her mother so much that she willingly agreed to your plan... to murder her in such a way that Lady Horbury would be blamed.
Lady Horbury.
Lady Horbury.
Her erkeğin isteyebileceği her şey, kendi tecrübeme göre yani mükemmel şekilde taşralı kadını oynayabilirdi, ta ki rolünden sıkılana kadar.
- Well, um, all things to all men, in my experience. I mean, she'd play the country lady but to perfection, until she got bored with the part. - So why do you come to me now, Lord Horbury?
Derhal Lady Cecily Horbury'yi bulmanı istiyorum.
I want you to find Lady Cecily Horbury at once.
Bu Lady Horbury.
Struth, there's Lady Horbury.
- Lady Horbury.
- Lady Horbury.
- Ah, Lady Horbury, bonjour.
- Ah, Lady Horbury, bonjour.