Lak Çeviri İngilizce
274 parallel translation
Burası malazlandı. Lak lak!
Talk, talk, talk.
Dilinden bir şeyler alma lakırdısı hiç eksik olmaz : zemberekler, eski parçalar, ıvır zıvır.
Ηe always gets talked into buying stuff : springs and old parts and whatnot.
Belki şaka olmayabilir ama gereksiz bir lakırdı.
Maybe not a joke, but idle talk.
Lakırdıyı kes, fiyatı söyle.
Don't give me the talk, just tell me the price.
Mahalle lakırdısı diyorum ben.
Newspaper talk, that's what I calls it.
KU-LAK-LA-RA.
E-A-R-S.
- Boş lakırdı bunlar!
- Poppycock!
- Onları eriten lakırdıya ne oldu Meadowville Spesiyalitesi?
What became of the line of jive that "mows'em down"? I didn't have a chance. Just watch me when we catch up with her.
Öyleyse neden lakırdı lukurduyla zaman kaybediyoruz?
Well, all right, what are we standing here for gibbling and gabbling?
- Bilirsin ya, lak-lak-lak...
- You know, yak-yak-yak-yak...
Bu tam bir evli adam lakırdısı.
This is husband talk if I ever heard it.
Sarhoş lakırdısıydı sadece.
Any of it. I was only drunk-talking.
Bunun son işin olmasından korkuyorsun bu yüzden sanki büyük bir vicdan sahibiymiş gibi lak lak ediyorsun sen adam olsaydın ömrüm boyunca bir işe yaramadığımı söylemezdin.
You're scared this is the last job, so you make a big noise like a conscience so the big man don't say you been goofing off all my life.
Bütün gün aylak aylak oturup patronunla lak lak yapabilmeni sağlayan ne gibi özel meziyetlerin var senin?
What qualifications do you have for a job that allows you to sit around all day and chat with the boss?
Devrim lak lak ederek değil, mermilerle kazanılır.
Revolutions are won with bullets, not with worthless chatter.
Lakırdıyı kes ve bana emri göster.
Stop making speeches and show me the order!
Gün geliyor, insan fark ediyor aylaklık ve boş lakırdıyla harcanan hayata yazık.
I mean, there comes a time when you realize there's no good frittering your life away in idleness and trivial chitchat.
Sizi bu boş lakırdılarla sıktığımız için bizi bağışlayın.
Maybe I found a treasure! Forgive us for boring you with all this idle chatter.
Bu Küçük Juaristalı'dan çok fazla lak lak duydum.
I've just about had a bellyful of this little Juarista.
Bu ihtiyarın lakırdısını dinleyin ve içinizdeki ateşi araştırma ve gözlemle söndürün.
Listen to the mumblings of an old man and bank those flames with earnest inquiry and honest observation.
"Lakırdı."
"Mumblings."
"Lakırdı." Bu söylevi kaç kez dinledik acaba?
"Mumblings," you hear? Know how many times we listened to that speech?
Televizyonlarda çıkan bazı enteller köşede oturmuş gülüyor ve lak lak ediyorlardı.
There was some sophistos from the TV studios around the corner laughing and govoreeting.
Boş lakırdı etmiyorum.
I'm not bullshitting.
Fakat hep içi boş lakırdılar ediyorsun. Kafanda beyin namına hiç bir şey yok.
But you're like some yellow, dumb Ladino... all longhorn and no brains.
Boş lakırdı mı edeceğiz yoksa buna bir son mu vereceğiz?
Talk never moved a thing or pulled a stump.
Hayır Luther, bu yaptığın- - Burada kendine erkek diyen boş lakırdıyı kesip benimle gelir.
Now, Luther, let's... anybody here who calls himself a man who wants out better speak right now.
Biri büyükleriyle çevrelenirken diğeri büyüklerinin lakırdı ve önyargılarını misal alır.
One is surrounded by adults one looks up to, adults full of words and prejudices.
Ayrıca ipe sapa gelmez lakırdıları yüzünden!
And talking a load of rubbish!
Tekrarlanıp duran bir lakırdı duydum, bir ilahi gibi.
I heard the noise of this chanting.
Doğrusunu söylemek gerekirse... Bu yükümlülük ve intikam lakırdıları beni yorgun ve hasta etti.
To tell you the truth... I'm sick and tired of all this talk of obligation and revenge.
Vicki'nin seks hayatı icraatten çok lak lak.
Vicki's sex life is more talk than action.
Lak lak etmeyi kesin!
Stop your twaddle!
Bu eski yıllardan kalma bir lakırdı.
Nonsense! That's just talk from the old times.
Durmadan da lak lak ediyorlar. "Hoş geldiniz" demeleri yeterli aslında.
Only their "welcome" has clout.
Bu kelimeler, sanki İtalyanca lakırdılar gibi geldi bana.
This is all beginning to sound a bit like dago talk to me. I'm sorry, sir.
Herkesin bildiği bir şey hakkında lak lak yapmaya yetkili değilim.
Not entitled to ramble on about something everyone knows.
Derhal bana görün. Biz alelacele uzaklaşmaya çalışıyoruz bu salak lak lak etmek istiyor. Aman ne güzel.
report to me at once.
Lak-lakı bırak! Ne oldu?
Never mind that!
Hala o trenlerin lakırdısını mı ediyorsun?
Are you still whining about those fucking trains?
Lak, lak, lak!
Nag, nag, nag!
Yeter bu kadar lakırdı.
Say no more.
Bir şey çıkaramadık ama, aynı bizler gibi boş lakırdı yapıyorlar.
We can't make much of it but they are rattled, just as we are.
- Sence biz boş lakırdı mı yapıyoruz?
- You think we're rattled. - Yes, sir.
Gene kraliçe lakırdısı mı ettin?
You been talking about the Queen again?
Sadece lak lak ediyorduk arkadaşımla...
I was just chatting with my good friend...
Gideon'un dükkânı patlıyor ve sen ava giderken avlandı dediğin T-bird'ü havaya uçuran ucubeyle lak lak ediyorsun.
Gideon's blows all to hell and you're having a chitchat with some weirdo... who winds up in T-bird's car when it zigs instead of zags.
Of, bu kadar lakırtı yeter, kız.
Oh, enough bloody talk, girl.
Sloganı "Lak lak, kim konuşuyor bir bak" olan bir radyodan kim böyle bir şey bekler ki?
Who would have thought it with a station whose current motto is, "Yakkety-Yak, We Talk Back"?
Hep lak lak.
Cluck, cluck, cluck, cluck.
Lakırtı işte.
Just gossip.