Lastik patladı Çeviri İngilizce
124 parallel translation
- Yine mi lastik patladı?
- You got another flat tire, Tom? - What?
Lastik patladı.
Busted wheel.
- Lastik patladı!
- Flat tire!
- Lastik patladı galiba.
- Flat, huh?
Lastik patladı demek? - Evet.
Yes.
Neyse, lastik patladı.
Anyway, the tire blew, you know.
Lastik patladı.
I got a flat tire.
Lastik patladı.
Blow out.
Lastik patladı.
A tire blew.
Aa... lastik patladı.
Aww it's a flat.
Bu bir kaza değil, sadece lastik patladı.
It's not a major accidente, it's a flat tyre.
Lastik patladı.
The tire is flat.
- Lastik patladı galiba.
- Must have a blowout.
Yolda lastik patladı.
And a flat tire on the highway.
Sanırım lastik patladı.
Looks like we've got a flat.
Lastik patladı herhalde.
I think I have a flat.
- Lastik patladı, kenara çek.
You got a flat. Pull over.
- Lastik patladı.
- A flat tire.
Lastik patladı.
- I had a flat tire.
Hatırlasana, kaç defa lastik patladığı ya da motor bozulduğu için işi geç yapmıştık ve kötü şans sanmıştık,..
I mean, think of all the times we had a flat tyre or engine trouble or something and we made it to our score late thinking it was bad luck.
Ekspres yoldan gidiyordum ve güm! Lastik patladı.
I'm headed home on the expressway...
Lastik patladı.
Flat tire.
Şimdi de lastik patladı.
Now I got a flat tire.
Lastik patladı!
Flat tire!
Bizi aldı ve "pat", lastik patladı, yedek de yoktu.
He pulled up and, bam, blowout with no spare.
Korkmayın, korkmayın, lastik patladı.
It's OK, it's OK. I just had a flat.
Lastik patladığı zaman çoğu insan hatta her insan otomobilinin arkasına geçer ve ne yapar...
When you get a flat tire... most people... actually all people... go to their trunk and get what?
Tanrım. Lastik patladı diye mi?
Jesus.'Cause you had a flat?
Az önce lastik patladı!
I just got a flat!
Lastik patladı.
It's a flat tire.
Ya da... "Lastik patladı" nasıl?
Or... flat tyre?
- Lastik patladı. Çok uğraştırdı.
'Puncture.'
Tam o an, bir lastik patladı.
A tire blew out that very instant.
Lastik patladı da, onu değiştirdim.
Flat tire. I changed it.
- Lastik patladı.
It just blew out on me.
Lastik patladı, rüyalar aleminden çıkta aşağı gel!
We have a puncture. So come down to earth!
Korkmayın, korkmayın, lastik patladı.
It's OK, it's OK. I just had a flat.
Lastik patladı.
A flat tyre.
Lastik patladı, siz gidin Hocam.
We've got a flat tyre, you go on, Hajji
- Lastik mi patladı?
- Got a flat tyre?
- Lastik mi patladı?
- Flat tyre?
Lastik mi patladı?
You got a busted wheel?
- Lastik mi patladı?
Flat? Afraid so.
Lastik mi patladı?
Do you have a flat?
- Lastik patladı.
It's punctured.
Eklemem gereken çok parça vardı... Lastik nasıl patladı, neden yazlığı satmayı reddettin... Bunlar beni rahatsız etti.
There's just so many pieces that didn't add up... tire that wouldn't go flat, why you refused to sell the cottage... that bothered me.
Sonra lastik fabrikası açıldı ve nüfus bir anda patladı.
Then the tyre factory opened and overnight the population shot up about 35,000.
İki lastik birden mi patladı?
You had two blowouts?
İki ön lastik de patladı.
- Both front tires are blown.
Lastik mi patladı?
Did you get a flat tire? Why are you late?
" Hey, lastik mi patladı!
" Hey, was that the tyre!