Laval Çeviri İngilizce
74 parallel translation
Laval mı?
Laval?
Mösyö Laval'ın tabiriyle birkaç Fransız haini görmeye geldiniz.
You've come to see some French traitors, as Monsieur Laval would call us.
Sizce Mareşal Petain de Pierre Laval gibi sizi hain olarak mı görüyordur?
Do you think that Marshal Pétain considers you as traitors, as well as Pierre Laval?
- Laval Üniversitesi'nde hoca mısınız?
- You're a professor at Laval University?
Ne yolculuktu! Laval'de tam yarım saat bekledik.
What a horrendous trip!
Barthou'nun halefi Pierre Laval oldu.
Pierre Laval became Barthou's successor.
Laval'ın görüşleri Almanya çıkarları doğrultusundaydı.
He favored Germany. He was later charged with treason.
Laval 15 Ekim 1945 günü vatan hainliği suçundan kurşuna dizildi.
The French policy drastically changed, though.
Bir jip ve şoför ayarla gördüğün bu adam Laval'a gitmek istiyor.
Yes, sir. Get a jeep and a driver for this man and see that he gets to Laval.
Avrupa'daki bütün yüksek rütbeli subaylar Laval'da biliyor musun? Merhaba?
Half the brass in Europe is at Laval, you know?
Bu yenilgi karşıtı gazetenin sahibi Auvergne mebusu Pierre Laval aynı zamanda teslim olmaya hazırlanıyordu.
The owner of this anti-defeatist paper, Pierre Laval, a deputy for Auvergne, was, at the same time, preparing for surrender.
Clermont'da, yenilenme ruhu Pierre Laval'in Le Moniteur'ünü doldurdu.
In Clermont, the spirit of renewal filled Pierre Laval's Le Moniteur.
İlk toplantımızda bana Laval'in bir Alman hayanı olduğunu söyledi.
In our first meeting, Laval told me he was a Germanophile.
Bence Hitler, Laval'in samimi olduğunu düşünüyordu. En azından bir açıdan :
I think Hitler felt Laval was sincere, at least in one aspect :
Her sabah kendisiyle muhabbet etmeye gelen bölgenin yöre sakinleriyle fazladan biraz daha vakit geçirdi.
I truly believe that the majority of Frenchmen today realize that Pierre Laval did all he could to defend them.
Günümüzdeki Fransızların büyük bir bölümü Pierre Laval'in kendilerini müdafaa edebilmek için elinden geleni yaptığının farkına vardığına tüm samimiyetimle inanıyorum.
You've seen for yourself, as you visited the village today, and interviewed people who saw Pierre Laval at work, that not one single person is willing to accuse Laval of any outrageous crime.
Laval'i herhangi bir acımasız suçtan dolayı itham etmeye hazır tek bir insan bile yok.
We knew each other quite well during the period of 1936 to 1944.
Sonrasında, biraz sıkıntı çektikten sonra Cumhurbaşkanı Bay Laval'in bir lütfu olarak Châteldon'da iade edilme ayrıcalığına kavuştum.
And I thank both him and the Countess. In what year did you return? I returned on October 17, 1941.
Fransa'nın her sorunu enine boyuna ve alenen iki adam tarafından inceleniyor.
Pétain was a stickler for order. Laval liked to improvise. They were complete opposites of one another.
Pétain emirler konusunda çok inatçıydı. Laval baştan savma yapmayı severdi.
What inspired him to take Laval a first time and then a second?
Birbirlerinin tam zıttı karakterlerdi. Ortak hiçbir noktaları yoktu.
The first time, he didn't have much choice, as it was basically Laval who made Pétain head of state.
Laval'i birinci ve sonra da ikici defa almasına ne sebep oldu? Birinci seferde çok fazla seçeneği yoktu.
The second time, he was in what you could call a rather tragic situation, where the occupiers basically forced him to choose Laval.
İkinci seferde işgalcilerin Laval'i seçmesine mecbur bırakan ve gerçekten trajik diye adlandırabileceğiniz bir durumun içindeydi. Mareşal Pétain bir dizi sağcının...
of right wing and far right wing influences, whereas my father-in-law, I repeat, was a man who could be considered a centrist today.
... oysa kayınpederim yine söylüyorum günümüzde merkezci olarak görülen bir adamdı.
Let me just quickly tell you something Laval told me.
Laval'in siyaseti Alman yanlısıydı çünkü onlara güveniyordu.
You, of course, remember that horrible radio show during which he declared, "I hope Germany wins." I was in Paris.
Laval'in bana söylediği bir şeyi size bir çırpıda anlatmama izin verin.
The next day, I met with my family in Auvergne.
Paris'teydim. Ertesi gün Auvergne'de ailemle buluştum.
I saw Laval the next morning :
Şöyle ekledi : "Ya sonra? Sonra ne mi ekledim?" "Öylesine korkmuştum ki hiçbir şey hatırlamıyorum."
I recently read an old issue of Le Moniteur du Puy-de-Dôme, on which most of the front page was dedicated to the words of Laval :
Geçenlerde, ön sayfanın çoğunun Laval'in sözlerine adandığı Le Moniteur du Puy-de-Dôme'un eski bir sayısını okudum :
There were several interpretations of this statement, and some people have said that we must remember that he added,
Hayır, çocuklara ne yapılmasını sormak için Berlin'e telgraf çeken Eichmann'ın temsilcisi Röthke'ydi.
While they were waiting, Laval is reported to have said, "The children must be deported, too."
Bekliyorlarken Laval'in şöyle söylediği rapor edildi :
This appears in a telegram from Danneker, who was based in France. This telegram can be consulted in the C.D.J.C. Archives.
İlk olarak, Papaz Beugner'in çocukları korumak için Laval'i ikna etme girişimi.
Laval replied, "It doesn't matter. I'm preventing the disease."
Hitler rejimi emirleri altında kraliyet ailesine kaleyi terk etmeleri için 24 saat mühlet verildi.
This is where Marshal Pétain and Prime Minister Pierre Laval remained until the surrender of Germany.
Buraya kaleye vardık ve Mareşal Pétain'i görmek istediğimizi söyledik.
Our request was quickly turned down. Marshal Pétain refused to see us. – How about Laval?
Talebimiz hemen geri çevrildi. Mareşal Pétain bizi görmeyi reddetti. - Peki ya Laval?
It must have been a big letdown as you thought that there would be some complicity between the people who preached the policies and you who put them into practice.
Pierre Laval.
Pierre Laval.
Onlara göre, Pierre Laval bir vatan haini. Darleine için Gestapo ajanı diyorlar. Ve ben...
Let them go on repeating endlessly that Laval is a traitor and Darlan a Gestapo agent, and that I serve German propaganda...
Laval Üniversitesi'nden hayatının 20 yılını Kanada'da Katolik tarihine adamış seçkin bir meslektaşın götüne Piskopos Bourget'nin vaazlarını rulo şeklinde sıkıca sarıp yavaşça sokmakla aynı şeye geliyor.
Refusing to lie would be much the same as telling an eminent colleague from Laval University... who's devoted years to the histoy of Catholicism in Canada... that he can take... Bishop Bourget's sermons... roll them vey tightly... and slowly shove them up his ass.
Babama göre Laval, Almanlar'a satılmış biri.
My father says Laval sold out to the Germans.
Bu yüzden Mareşal Petain ve Başkan Laval, Fransa'yı sefalete sürüklemeye çalışanlara acınmayacağını söylediler.
Therefore both Marshall Petain and President Laval request no pity to be shown to the criminals who prey on the misery of France.
- Laval.
- Laval.
Bugün köyü ziyaret ettiğinizde ve Pierre Laval'i çalışırken gören insanlarla görüştüğünüzde bunu kendi gözlerinizle görürsünüz.
– You knew my father-in-law well? – Yes.
- Yirmi beş yaşındaydım. - Hangi alaydaydınız? - 28'inci topçu alayı.
And then, after some hard times, as a favor from the President, Mr. Laval, I had the privilege of being repatriated to Châteldon.
Pétain'i devlet başkanı yapan aslında Laval'dı.
Marshal Pétain was surrounded by a legion
Uluslararası avukat Pierre Laval'in damadı... ve uç sağcının etkisi tarafından çevrelenmişti.
Laval's policies were pro-German because he believed in them.
Laval'i ertesi sabah gördüm :
What did I add afterwards? "
C.D.J.C. Arşivleri'nde bu telgrafı görebilirsiniz.
Firstly, Pastor Beugner's attempt to convince Laval to protect the children.
Beugner'e göre çocukların tahliyesini önerdiğinde belki Amerika'ya Laval " Sorun değil.
I'm sorry for interrupting when it's not my turn, sir.
Bunu herkes biliyor.
Even after his last meeting, Pierre Laval's day isn't over.
Son toplantısından sonra bile Pierre Laval'in günü sona ermemişti.
As the Hôtel Matignon falls silent, the president knows that tomorrow is a new day to start again and has clearly defined his objectives :
Almanya teslim olana kadar Mareşal Pétain ve Başbakan Pierre Laval'in kaldığı yer burası. İki arkadaşla geldim.
We'd just returned from Yanovitz, near Prague, where we'd been taking advanced anti-tank lessons, and we had a very precise question we wanted to ask Marshal Pétain, as we knew he was here, about whether or not the final point we had reached