Liberal Çeviri İngilizce

Belki hapisteki arkadaşların da kurtarmayı düşünüyordur. Hatta belki de özgür ve hoşgörüye dayalı bu düzeni yıkmayı bile...

The only thing keeping you and your friends... out of prison is liberal tolerance.

Savaşın bitmesi herkesi mutlu etmişti. Ama Ignatz mutlu değildi. Çünkü imparatorluk fazla uzun süre yaşamadı.

Everyone was overjoyed that the war was over... and yet Ignatz felt that a great time had passed... because the liberal empire that had given him so much had collapsed.

O Archie Bunker'ın ateşli bir liberal olduğunu düşünürdü.

He thought Archie Bunker was a flaming liberal.

Liberal bir avukat.

He's a very liberal lawyer.

"Liberal düşünce" içinde, kaybedilen çok zor vakalar var.

It's so much harder once they've been through all that liberal arts brainwashing.

Adam bir liberal.Hepsi öyle.Onlara başlarını ver bütün krallığa reform getirirler.

Man's a Whig. They're all Whigs. Give'em their head, they'll reform us all to kingdom come.

- Buradaki kanunlar ülkenizdeki bazı şeyler gibi serbest değil, lakin küçük bir kaza yaşandı.

The laws here aren't as liberal about that sort of thing as they are in your country, but we did have a little accident.

- Sen özgür olmak konusunda nasıl bu kadar dar görüşlü olabilsin?

- How can your view be so narrowly liberal?

Ya senin özgür düşüncelerin?

What about your liberal views?

Peacekeeperlar bütün özgür düşünenleri ve protestocu sesleri topladılar.

Peacekeepers rounded up all liberal thinkers and voices of protest.

Temel bilimler programı iyi ve müzik merkezi var.

A strong liberal arts program and the Olin Arts Center for music.

Bak Kyle. Biz özgür, demokratik bir toplumuz. Ve Demokratlar da cinsel taciz kanunları çıkarır.

You see, Kyle, we live in a liberal Democratic society, and Democrats make sexual harassment laws.

Liberal devletler... Demokratik devletler... Sosyalist devletler...

liberal states, the social democrats, the socialists, etc

İyi bir dil-tarih fakültesi olan herhangi bir üniversite olur.

Whichever one has a school with a strong liberal arts program.

Liberal eğitimden bahsederken üniversitenin bunu kastettiğini sanmıyorum.

I wonder if this is what the university has in mind when it promises a liberal education.

Demek istediğim şey... o liberal bir kişilik... ve Jones ile beraber değil çünkü ondan daha deneyimli.

He's not going with Boxer. She's too liberal. He's not going with Jones because she's older than he is.

bu konuda herzaman libarel goruslu oldun... asiri tepki verdigini dusunuyorum.

You've always been so liberal-minded. I think that you are overreacting.

lrk ilişkilerine liberal bir bakış getiren... bir kült kızılderili filmi halini alır. Siyahlarla beyazlar hakkında değil, ama... kızılderililerle beyazlar hakkında... ve kızılderililerin iyi adamı oynadığı bir filme dönüşür.

It becomes a cult of the Indian picture in which you are offered a kind of liberal take on race relations by making movies not about Blacks, whites but about Indians and whites in which the Indians were the good guys.

Hiç "beyaz liberallere kafa sallama suçu" diye bir şey duymadım.

I've never heard of "white liberal nodding guilt."

Liberaldir, senin benim gibi.

He's a liberal, he's like you and me.

Liberal sanatlar eğitimin değerini asla küçümsememek gerek.

You can never underestimate the value of a well-rounded liberal arts education.

Ama sana bağımlı birkaç kişiyle yaşayan bekâr bir annesin. Ve gelir borç oranı en liberal profilimize bile uymuyor.

But you're a single mother with multiple dependents and an income-to-debt ratio that doesn't qualify for our most liberal profile.

- Lanet olası liberal yabancılar.

- Freaking liberal foreigners.

Demek istediğim açık biz senin düşündüğünden daha açık görüşlü insanlarız

I mean, we're a lot more liberal here than you think we are.

O, zayıf, efemine bir liberal ve onu da diğer çöplerle beraber atmalısın.

He's a weak limp-wristed liberal and you gotta toss him out with the other garbage.

Sizleri daha iyi yurttaşlara çevirmeye çalışan korkak, beyaz bir liberal değilim.

I'm not some candy-ass, white liberal looking to turn you into better citizens.

Liberal tepkisi vermeyi bırakabilirsin.

Relax with the liberal reaction.

Benim işlerim artacak ve kızlarımı Swarthmore, Sarah Lawrance gibi sanat okullarına gönderebileceğim.

I get more business. Send daughters to small liberal arts college - Swarthmore, maybe Sarah Lawrence.

Polisin parmak izi tozuyla topladığı... izlerin azlığına baksana.

Observe the paucity of fingerprints, as evidenced by the L.A.P.D.'s liberal use... - Of lycopodium powder. - Why are you talking like Tony Randall?

Bay Fox bir liberaldir.

Mr. Fox is a liberal.

30.000 yangın musluğu, 4 milyon tenis topu ve köpek pisliğini toplama yasasının vatanı.

Home to 30,000 fire hydrants, 4 million tennis balls and very liberal pooper-scooper laws.

Liberal Demokratla, tutucu Cumhuriyetçi sadece çöp yığınıdır.

What a bunch of garbage... liberal Democrat, conservative Republican.

Bizi bırakmazsanız, özgür şehrimize döndüğümüzde herkese Utah'ın göbeğinde yaşadığımız ön yargı ve bağnazlığı anlatırız.

Don't makes us go back to our liberal city home... with tales of prejudice and bigotry from the heart of Utah.

Bir çift acınacak durumdaki homonun liberal medyaya, Federal Vahşi Yaşam Şerifi hakkında atıp tutmaları ihtiyacım olan en son şey.

This is the last thing I need. Uppity homosexuals shooting their mouths off to the... liberal media that the Federal Wildlife Office persecutes gays.

Halka açık yerlerde uluorta fikirlerimizi beyan etmemeli ve bundan da utanmamalıyız. Canım, yeter!

We should feel no shame for not being as liberal-minded as the rest.

Ama ben açık fikirli birisiyim.

But I am liberal.

Kendimi modern dünyanın özgür bir bireyi olarak görüyorum, ama topluluğun çöküşünü alkışlamayı reddediyorum!

I consider myself a modern liberal man of the town, but I refuse to applaud the breakdown of society!

Üniversitede branşım sosyal bilimlerdi.

I majored in liberal arts.

Bilirsin, sadece sıkkın, zengin, liberal beyaz bir erkek, onun aslında sıkkın, zengin liberal beyaz bir erkek olmadığını kanıtlamak için servetini çöpe atabilir.

You know, only a bored, rich, liberal white guy would piss away a fortune to prove he wasn't a bored, rich, liberal white guy.

Peki Rose Lazare, hangi aşırı pahalı sanat okuluna gitmişti?

And which progressive, if overpriced, liberal arts college did Rose Lazare happen to go to?

Sen liberalmişsin gibi yapıp, periyi oynamalarından utanıyorsun. Tam isabet!

You pretend to be liberal, but the truth is, you're embarrassed that your boys are playing fairies.

Ayrıca oğlanlar söz konusu olduğunda fazla liberalsin Bayan Özgür Hippi!

And you know what? As far as the boys are concerned, maybe there's such a thing as too liberal! Ms. "Hippie Go-Free-Free"!

O liberal "kuş veya arı olmakla özgür olma" düşüncenize mükemmel bir örnek.

Here's a perfect example of your liberal,

Şapşal bir liberaldir, ve ben de üzerinize afiyet biraz tutucuyumdur.

He's a slovenly liberal and I'm a fastidious conservative.

Sürekli liberallerden kurtulmak için bir yeri olduğunu söylerdi.

Used to yak that it was this perfect refuge from the liberal hordes.

Küçük liberal bir sanat okulu.

It's a small liberal arts college.

Bu kendi sapıklığını doğrulamak için liberal bir propaganda Jim.

That's just liberal propaganda to justify your own depravity, Jim.

- Bu liberal laf salatası.

- That is liberal claptrap.

- Çok liberal bir kilise orası.

- They're a very progressive church.

Matthew Freud'du, liberal parlemento üyesi Clement'in oğlu.

Matthew Freud, the son of the liberal MP ( Member of Parliament ) Clement.

Liberal sanatlar.

Liberal arts.