Logan Çeviri İngilizce
4,624 parallel translation
Logan...
Logan...
- Logan.
- Logan.
Ama sen ve Logan beraber konuşuyorsunuz.
But you and Logan run together.
Logan'a ulaşabildin mi?
Were you able to reach Logan?
Logan yerini biliyor.
Logan knows his place.
Logan cevap vermiyor.
Logan's not answering.
- Logan... işler kızıştı.
- Logan... things have escalated.
Logan, orada mısın?
Logan, are you there?
Logan orada mı ya da konuşabileceğin herhangi birisi var mı?
Is Logan there, or someone you can talk to?
Hey, dün Logan'a rastladım ve kuzeninin çocukları olduğundan bahsettim.
Philip : ( On phone ) Hey, I ran into Logan yesterday and I kind of mentioned that your cousin had kids.
- Logan'ı mı bekliyoruz?
- We're waiting on Logan?
Peki, Logan'dan haber aldınız mı?
So, have you heard from Logan?
Akşam Logan buraya geldiğinde planımın üzerinden geçeceğiz.
We're gonna go over my plans for this evening when Logan gets here.
- Dalga geçmiyor.
- Logan : He's not kidding.
Seni görmek güzel, Logan.
It's good to see you, Logan.
Peter ve Logan, sizi West Bear Vadisinde istiyorum.
Peter and Logan, I want you in West Bear Valley.
Logan ile Daniel Santos'a konuşmaya razı olduğumu söyledim.
I've sent word through Logan to Daniel Santos that I'm willing to talk.
Sadece Logan ve Jeremy biliyor.
Just Logan and Jeremy.
Logan bana sürüye geri katılmakla ilgilendiğini söyledi.
Logan tells me that you're interested in realigning with the Pack.
Logan, siz iki yıldır beraber yaşıyorsunuz.
Logan, you guys have been living together for two years.
Seans bitti, Logan.
Session's over, Logan.
Logan'dan haber var mı?
Any word from Logan?
Sözde kuzeni Logan'la koşmaya gittiği gece.
On the night that she supposedly was running with her cousin, Logan.
Kuzeni Logan'la koşmaya gitmiş.
Running with her cousin Logan.
Dinle, eğer Elena'ya direk soramıyorsan en azından Logan'la konuş.
Listen, if you can't ask Elena directly, then at least talk to Logan.
Bana karşı hep dürüst oldun, Logan.
You're an open book to me, Logan.
Logan.
Logan.
Bu konuşma için teşekkürler Logan.
Thanks for the talk, Logan.
Oraya gittiğinde Logan ile birlikte kalmanı istiyorum.
I'd like you to check in with Logan when you get there.
Gidiyoruz, Logan'ı alıyoruz, geri dönüyoruz.
We go, we collect Logan, we come back.
Bak Logan, Clay buradaki hayatım hakkında her şeyi biliyor.
Look, Clay knows everything about my life here, Logan.
Logan ve Rachel yemekleri getiriyorlar ve şimdi sen.
Logan and Rachel are unloading the catering, and... now you.
- Gidip Logan'ı geçirmeliyim.
- I should go see Logan off. - Yeah.
Peki Logan?
And Logan?
Logan'daki o lanet resmi gördüm Elena.
I saw the goddamn photo at Logan's, Elena.
Loganlarda lanet olası bir fotoğraf gördüm, Elena.
I saw the goddamn photo at Logan's, Elena.
Logan'ı alacağız Stonehaven'e sürü olarak gideceğiz.
We get Logan, we go back to Stonehaven as a pack.
- Logan onu güvenli bir yere götürecek.
Logan will get her someplace safe.
Logan, neredeydin?
Logan, where have you been?
- Peki ya Logan?
- And Logan?
- Logan bu gece gidemem.
Okay, Logan, I can't leave tonight.
Ondan önce Logan'ın sevgilisiyle hoş bir sohbet ettik.
Before that, I had a lovely chat with Logan's object of affection.
- Logan, bırak beni.
Logan, let go!
Elena, Logan.
Elena. Logan.
Logan hala cevap vermiyor.
Logan's still not answering.
- Eğer birlikte olursak İtler bizi yakalayamaz.
The mutts can't get us if we're all together, Logan.
Logan'ın söylediğini inanmıyorsun, değil mi?
You won't believe what Logan's been saying.
Sadece Logan'la kalırsan güvende olabilirsin.
The only way you're going to be safe is if you stay with Logan.
Ama Logan'a güvenmelisin o ne yapılacağını bilir.
But you have to trust Logan. He knows what to do.
Onun için sen de benim kadar önemlisin.
Logan, you're just as important to him as I am.
- Sürünün sana ihtiyacı var Logan.
The pack needs you, Logan.