Logs Çeviri İngilizce
1,556 parallel translation
Senden bilgisayara sızmanı ve Yüzbaşı Wade'in uçuş kayıtlarını bulmanı istiyorum.
I need you to invade Primo and find the flight logs for Lieutenant Wade.
Kütükler bile konuşuyor.
Even the logs talk.
Hatunun biri siteye her gün giriş yapıyor.
A chick who logs on to Feeder X every day.
Site yöneticisi Ohio'dan bağlanıyor.
Feeder X administrator logs on from Ohio.
Gemi bilgileri.
Networks. Ship logs.
Bu gece Göl İzcileri kamp ateşi etrafında toplandı bu üyelerimizi eşarpla ödüllendireceğiz.
Tonight, around this Lake Scout campfire of burning logs we honour you by awarding these kerchiefs.
Uydu kayıtlarını yanıltmanı ve ana görüntülerin senin istasyonunu göstermemesini istiyorum.
Spoof the satellite logs and make sure the mainframes aren't monitoring you.
Taktiğe odaklanmam gerekiyor. Kayıtlarını kontrol ettim, ve çok yakında adama ihtiyaçları olacak.
I checked with their logs and they're gonna need someone soon.
San Diego telefon kayıtları, nöbet listeleri ve anabilgisayar kayıtlarının hepsi bunu desteklemeli.
San Diego phone logs, rosters and mainframe records all have to back it up.
Sonra da IRS kayıtlarına girdim ve Harris Barnes'in son iki yıldır kayıtlarında bulunmadığını öğrendim.
So I went into the irs records and found out that Harris Barnes didn't appear on their logs until two years ago.
Raporları tuzağın gerçekleştiğini göstermeli.
Their logs need to reflect that the ambush took place.
Fırsatını bulduğunuzda kayıtlarınızı gönderebilirsiniz.
You can send up your logs when you get the chance.
Amiral Cain'den kayıtlarını istemeliyiz.
We should ask Admiral Cain for her logs.
Komutan, kayıtlarınızı okuduktan sonra birçok badire atlattığınız anlaşılabiliyor.
Commander, having reviewed your logs, it appears that you've been through quite an ordeal.
Ve şimdi onların rotalarını, sizin gemi kayıtları ile karşılaştırma olanağını bulunca sizi izledikleri ortaya çıktı.
And now that I've had a chance to compare their route to your ship's logs, it's quite clear that they've been following you.
Kayıtlarınızı okuduktan sonra oğlunuzu Galactica CAG'i yapma Kararınızın ölümcül bir hata olduğunu düşünüyorum.
After reviewing your logs, it is my judgment that having your son as Galactica CAG has been a grave mistake.
"Baş kaldıran" hatta "isyan çıkaran" tutumları olmuş bu arada bunlar doğrudan kayıtlarınızdan alıntı.
He's been insubordinate, even mutinous. And these are direct quotes from your logs, by the way.
Çünkü kayıtlarına göre Komutan verilen kararı beğenmediğin için bağımsız bir mahkemeyi dağıtmışsın.
Because according to your logs, Commander, you dissolved an independent tribunal when you didn't like the verdict.
Eminim ki güvenlik kayıtları bize birşeyler söyleyebilecektir.
I'm sure the security logs will be able to tell us something.
Video kayıtlarına göre, kurban odaya saat 5 : 03 p.m.'de götürülmüş ve saat 7 : 06'de çıkarılmış.
According to the video logs, the victim was brought into seclusion at 5 : 03 p.m. And taken out of the room at 7 : 06 p.m.
Uyanık geçirdiğim her saat diz boyu laboratuvar raporları ve delil listeleriyle boğuşuyorum.
You know, I spend every waking hour knee-deep in lab reports and evidence logs and analyzing DNA from hundreds of different cases.
Elimde ziyaret kayıtları, kelepçeler, ve şu küçük aletin üzerinde herhangi bir yerde Rick Amadori'nin kanı var.
I've got visitation logs, a shackle, and somewhere on this little gadget, Rick Amadori's blood.
Bayan Danville laboratuvar kayıtlarınıza baktık.
Mrs. Danville, we checked your lab logs.
Uydu kayıtları 137'ye gir.
Access satellite logs 137.
İçinden saldırının algılayıcı kayıtları çıkacaktır.
It will contain the sensor logs of the attack.
Andorian algılayıcı kayıtları.
The Andorian sensor logs.
- Kayıtlar sahte olabilir.
- Logs can be fabricated.
Kirk, sana parçaları verdim, evi senin yapman lazım.
Kirk, I have given you the Lincoln Logs. You have to build the cabin.
Bulabildiğiniz kadar çok palmiye gövdesi toplayın ve salın olduğu alana getirin. Gövdeler olabildiğince uzun olsun.
Grab as many palm tree logs as you can find, the longer the better, over to the raft area.
Q ve R güvenlik günlüğünü inceledim.
I've been going through Q R security logs.
Hırsızlığın yapıldığı güne ait komut günlüklerini silmeye çalışmış.
Tried to erase the command logs morning of the robbery.
Şebeke kayıtlarına göre cumartesi sabahından beri orada.
And according to the network logs, he's been hiding out there since Saturday morning.
Bu kısaltmalar için notlarıma baktım ve tutuyorlar.
I checked these abbreviations against my logs, and yeah, they're authentic.
Prometheus'ın Alkesh'le son karşılaşmasından kalan alıcı kayıtlarına bakıyordum.
I've gone over sensor logs from the last meeting Prometheus had with the Alkesh.
Deneyle ilgili sayfalarca kayıt,...
Just pages and pages of logs. Notes about the exper...
Kayıtları kontrol ettim.
I crosschecked the logs.
Kayıtlara göre, Aurora Atlantis uzay bölgesini kuşatma esnasında terk etmiş.
- Wai.. wait! According to the logs, the Aurora left Lantian space during the Siege.
Daedalus'taki iletişim kayıtlarını kontrol ediyordum ve görünüşe göre buraya tuşlama durdurulduktan çok kısa süre sonra Atlantis'e üç tane yetkisiz kodlu mesaj yollamışsın.
I've been going over the communication logs from the Daedalus, and it seems that you sent three unauthorized and coded messages back to Atlantis shortly after the dial-in was halted.
Son birkaç ayın sistem komut kayıtlarına bakıyordum.
I was going over the system's command logs for the past few months.
Teğmen Cadman sistem komut kayıtlarında bir boşluk keşfetti bu da iki silme noktasını belirliyor, o da...
Lt. Cadman discovered a gap in the system command logs that indicated two deletion points, which she and...
Güvenlik kamerasının üstündeki zaman koduyla güç dağıtım kayıtlarını karşılaştırdım.
I checked the power distribution logs against the time code on the security camera.
Sen kayıtlara bak ve ben de akım kutusuna bakacağım!
You take the logs and I'm gonna take a look at... junction box!
- Kayıtlar büyük bir arıza olduğunu gösteriyor.
The logs indicate there was a major malfunction.
Haydi, sadece bir kaç kütük.
Come on, it's just a couple of logs.
Yarışmanın ilk etabında,... yarışmacılar, 10 tonluk kütükleri kaldırmak zorunda.
[Man] For the first challenge, the contenders must lift 10 tons of logs.
Evet. Sonra bütün kızlar katılmış. Onu bıçaklamışlar.
Yeah, and then all the other girls joined in and they stabbed her and smashed her head in with logs.
- Hadi bakalım, kütükler.
- Let's go, logs.
Birisinin deniz aşırı telefon kayıtlarını yönlendiriyormuş.
He was streaming someone's offshore phone logs.
Ormandaki yıkılmış ağaçlar gibi yan yana yatıyorlardı.
I saw the bodies of Jamuka's men lying together like felled logs in the forest.
- Algılayıcı kayıtlarını gördüm.
- I've seen the sensor logs.
Şimdi, siz mesafe kayıtları tutuyorsunuz, değil mi?
Now, you guys keep mileage logs, right?