English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ L ] / Lounge

Lounge Çeviri İngilizce

1,793 parallel translation
Hala hiç kullanmadığın Ab-Lounge'ın parasını ödüyorum.
- Too bad. I'm still paying off that Ab-Loungeyou never used.
Lounge diyorlarsa, martini ve kamyoncu şapkalı adamlarla gelmesi lazım, The O.C.'deki gibi.
Ifthey called it a "lounge," it should come with martinis... and guys in ironic trucker hats, like on The O.C.
Cloud 9'daki barın kontrolünü ele geçirdim... -... ve insanları rehin aldım.
I have seized control of the Cloud 9 lounge and held the people in it hostage.
'94 e dönersek çocuklara birkaç dakikalığına dışarı çıkacağını söylemiş ve öğretmenler odasında uyuyakalmış.
Back in'94 he tells the kids he's steppin'out a couple minutes, falls asleep in the teacher's lounge instead
öğretmenler odasına aspirin içmeye gidiyorum. bana bir iyilik yapın ve, ben burada yokken neden birbirinize karşı bu kadar acımasız olduğuzu iyice bir düşünün.
I'm going to the teacher's lounge to get an aspirin While I'm gone, do me a favor and just consider why it is you insist on being cruel to one another
Bu onun suçu, kanepede şekerleme yapıyordu.
That's his fault. He took a nap in the lounge.
- Hemşire odasında.
- Nurses'lounge.
Bu buluşma son dakikada ortaya çıktı ve saat 2.00'de Lüks Salonunda olmalıyım.
this meeting was last minute and i'm supposed to be at the luxury lounge at 2 : 00.
Şu Lüks Salonu, beni oraya sokabilir misin?
that luxury lounge thing, can you get me in there?
Dinle, şu Lüks Salonu için bana bir şeyler ayarlayabildin mi?
oh. listen. you get a chance to call about that luxury lounge for me?
Yeşil, sigara içme salonuna, mavi, yoğun bakıma,...
Green's gonna go to the smokers'lounge, blue to the ICU,
- Doktor dinlenme odasındalar.
- Oh, they're in the doctors'lounge.
Küçük oğlan, sigara içme salonuna giden bu çizgiyi çizerken boya silahlarından birisini eline geçirdi.
The little nipper got ahold of a paint gun when I was painting this line to the smokers'lounge.
VIP locası, canım.
VIP lounge, love.
Yani, öğretmenler odasında.
In the teacher's lounge, I mean.
Hayır, başka şeyler de biliyorum, mesela öğretmenler odasından kimin bir şeyler aşırdığını, soyunma odasının dolaplarını kimin etiketlediğini, hatta...
No, but I know some other stuff, like who been thieving from the teachers'lounge, or tagging gym lockers, or even...
Dinle, cezanızın bugün öğrenci salonunda uygulanacağını söylemek için aradım.
Listen, I just wanted to let you know that detention today is being held in the student lounge.
Seth, öğrenci salonu.
Seth, student lounge.
Vip salondasınız ama oradan sonrası size kalmış.
Yeah, all set. You're in the VIP lounge, but you're on your own from there.
Gündelik kıyafet.
Lounge clothes.
Baraküda salonunda tombala oynatacağım.
I'VE GOTTA CALL BINGO IN THE BARRACUDA LOUNGE.
Ok, Şimdi şiir zamanı
Ok, now it's time for a poetry lounge favorite.
Şezlong.
The chaise lounge.
Şezlong konusunda anlaştık mı?
So you're OK about the chaise Lounge?
Dinlenme odasında kalp masajı pratiği yapabilirsin.
You can practice compressions in the lounge.
İkimiz de mezara, Bentalou'nun sonunun hangi sokakta olduğunu kimlerin ehliyetini yer altından aldığını ya da Tater'ın 88'de Müzik Evi'nden çıktığında hangi köşede vurulduğunu bilerek gideceğiz.
Shit. Man, we both know we gonna go to our grave forever knowing what block Bentalou dead-ends at, or who got their liquor license over at the Underground, or what corner Tater man got shot on when he come out the Musical Lounge back in'88.
Bundan sonra bu aptal okula adımımızı atmamıza gerek yok. veya bu aptal oturma salonuna.
Never going to have to step foot in this stupid school or this stupid student lounge again.
Şezlongu kamyona alalım mı Tommy?
Chaise lounge down to the truck Now, Tommy?
Şezlong o mu?
That's the chaise lounge?
Ben onu şezlong sanıyordum.
I- - I thought that was the chaise Lounge.
Bahsettiğiniz şey, Kazadan önceki gün, O öğretmenler odasında ağlıyordu
Well, now that you mention it, the day before the incident, she was crying in the teacher's lounge.
Artık salonda çalışmaya hazır, Kelli.
Kelli, she's ready to work the lounge.
Burada, ziyaretçi salonunda bekleyin.
Just wait here in the visitor's lounge.
Sky Lounge'un tepesine çık.
Come up to the Sky Lounge.
Çatıda mayo reklâmı çekiyorlarmış.
They were shooting a swimwear ad on the rooftop lounge.
Ama birkaç tanık çatıdan kurbanla aynı zamanda ayrıldığını söylüyor.
No, it's not. However, several witnesses say that you left the roof lounge the same time as the victim.
Öğretmenler odasını ateşe veren ben değildim.
I didn't start a fire in the teachers'lounge.
Tüm gece Keno'nun lobisinde oturdum. Sonra bir bakkala uğradım ve eve gelip, polislerle karşılaştım.
I sat in the Keno lounge all night, hit the grocery store, and then came home to cops.
Öğretmenlerin salonunda hiç kahve yoktu, ve sonra, pisuarda duran büyük bir b.k bulmak için tuvalete yürüdünüz!
There's no, no coffee in the teachers'lounge, and then you you walk into the bathroom just to find a big dook laying there in the urinal!
Hastane güvenliği bugün erken saatlerde doktorun istirahat odasına zorla girildiğini bildirmiş ama bu sekiz saat önce olmuş.
Hospital security did report that the doctors lounge was broken into earlier in the day, but that was eight hours ago.
Doktorun istirahat odasına kim zorla girer?
Who breaks into a doctors'lounge?
Hastanenin ziyaretçi salonunda bir akvaryum var.
There's an aquarium in the visitors'lounge at the hospital.
Bay Green, Queen of Mercy Hastanesi'ne göre, ziyaretçi salonundaki akvaryumun bakımından siz sorumluymuşsunuz.
Mr Green, according to queen of mercy hospital, you're responsible for maintaining the fish tank in the visitors'lounge.
Ayrıca Lindsay'in doktorun odasında bulduğu parmak izinin 20 potansiyel adayından biri.
He's also one of the 20 potential candidates from the print lindsay got from the doctors'lounge.
- Dikkatsiz mi? Doktorun ve Nicole'ün odasında bulduğumuz parmak izlerinden mi bahsediyorsun?
You're talking about the prints we found in the doctors'lounge and in nicole's room?
Ben de yoğun bakıma girebilmek için doktor kıyafeti çaldım.
So I stole a uniform from the doctors lounge in order to get into the icu.
Blue Star Salonu'nun önünde vurulmuş.
Shot in front of the Blue Star Lounge.
Salonda Ping Pong yatıyordu, banyoda Ling Long,... mutfakta Ding Dong, misafir odasında ise Dave yatıyordu.
In the lounge we got Ping Pong, the bathroom, Ling Long, in the kitchen we've got Ding Dong, in the guestroom, we've got Dave.
Onları geçen yıl Mercury Lounge'da izlemiştik.
Yeah well, great news.
- Güzel bir mekan yaparız
- Building a sick lounge out there
- Vapo Rub'dan mı? Evet.
Yeah we saw them play last year at the mercury lounge.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]