Luger Çeviri İngilizce
193 parallel translation
- Var var. Bir Luger'im var. Şurada çantada.
Yes I have, I have a Luger right here in my bag.
- Tabancamı almışlar, çantamda yok.
- My Luger's gone - it ain't in my bag.
Ama Archer'i öldüren silah, onun üstünden çikan silah degil.
He had a Luger in his shoulder holster. Archer wasn't shot with a Luger.
Evet, Bücür atladığında iki taneydi. 45 kalibre tabanca, 44'lük tüfek 22'lik Luger'i, avcı bıçağı, testere sırtlı avcı bıçağı ve bir balta.
Yeah, and when Shorty jumped, he had two. 45s, a. 44 rifle, a. 22 automatic, that Luger of his, a hunting knife, a Bowie knife
Silahım var ve sende bir delik açabilirim!
I've got a Luger and I'll drill you!
Tam dolu, Ülger P08.
German Luger, fully loaded.
Luger isteyen var mı?
Anybody want a Luger?
- Luger'ımı istiyorum.
I want my Luger!
Rehinciden aldığım eski bir silah da var...
And I have an old Luger pistol I got in a pawnshop in San Francisco...
Bir "Luger" bekliyordum.
I was hoping for a Parabellum.
Bir "Luger" ha?
A Parabellum?
Fakat, anımsa, bu Luger'de hala dokuz kurşun var ve ben kendimle birlikte bir kaçınızı götürmeye niyetliyim.
But, remember, there are still nine bullets in this Luger and I intend to take a few of you with me.
Savaş yadigarı bir Luger'le.
War souvenir. Luger.
Yüzbaşı Posen, Von Luger'in emir subayı.
I'm Captain Posen, Von Luger's adjutant.
Ben Albay Von Luger.
I am Colonel Von Luger.
Kaçmak, her subayın denemek için ant içtiği bir görevdir.
Colonel Von Luger, it is the sworn duty of all officers to try to escape.
Tutsak Bartlett sizin gözetiminize emanet ediliyor.
The prisoner Bartlett is discharged into your custody, Colonel Von Luger.
Von Luger'in dediği gibi :
As Von Luger put it :
Danimarka tereyağı Von Luger'den.
Danish butter, Von Luger's.
Eğer luger'im olsaydı...
If I had a Luger...
Luger tabancam, siyanür haplarım, şişirilen Batman kostümüm de yanımda.
And my Luger pistol, my cyanide pills and my inflatable Batman suit.
- Bu bir Luger değil mi?
Isn't that a Luger?
Beş Smith, iki Luger ve bir 357 Mag.
I got five Smiths, two Lugers... a.357 Mag.
Bir Luger.
It's a Luger.
Luger, geri dönmezsem karıma uğra.
Luger, if I don't come back, call on my wife.
Bunun için levazım subayına bir Luger verdim.
I gave the supply officer a Luger for it.
Bu yüzden mi kafasına ateş etmiştiniz?
Is that why you aimed and fired a short-barrel 9mm Luger at her skull missing it by two and a half inches?
.45 Luger.
A.45 Luger.
Bunlar gerçek Alman malı mermiler.
These are echt Luger bullets.
Gerçek Luger mermileri.
Echt Luger bullets.
Bence Peter Lugor daha iyi olur. - Tamam.
Well, better be Peter Luger.
Nambu Lugera ihtyacım var.
I need a Nambu Luger.
.45 Luger.
A.45 Luger.
Güzel Luger ( Alman silahı ).
Nice-looking Luger.
Çavuş Wes Luger'a ulaşmış bulunuyorsunuz.
You have reached the desk of Sergeant Wes Luger.
- Sen ne istiyorsun, Luger?
- What the hell you want, Luger?
Luger'ın yeni ortağı o.
That's Luger's new partner.
Bu da Çavuş Luger.
This is Sergeant Luger.
Luger, bu bomba türü şeyler için endişelenme.
Luger, don't worry about all this bomb stuff.
Ben Çavuş Luger.
I'm Sergeant Luger.
At silahını, Bay Luger!
Drop your gun, Mr. Luger!
At silahını, Bay Luger!
Drop the gun, Mr. Luger!
Bunu senin anlaman çok zor, Luger.
It's hard for you to understand, Luger.
Luger.
Luger.
Luger P-08.
Luger P-08.
- Luger's.
- Luger's.
Tam beş yüz mermi atabilir. 9 mm. Luger.
It shoots 500 rounds of full metal jacket, 9-millimeter Luger at 1,270 feet per second.
Alman Luger?
German Luger?
İki el ateş etti, ben de masadaki silahla cevap verdim.
Then he fired at me twice and I pulled the Luger from my desk and fired back.
Luger'in kabzası düz bir yüzey değil.
The Luger handle has a textured surface.
Luger'ımı istiyorum.
I want my Luger.