Lupin Çeviri İngilizce
202 parallel translation
- "Usta Hırsız Arsene Lupin" çok iyiydi!
- Arsène Lupin. They were happy.
Şehrimizde Bayan Roland Kingston'un misafiri olacak. Kendisinin büyük büyük babası Dük Vladimir, Morovia arşidükü Maximilian Rupert Lupin'in akrabasıydı.
She will be in our city as the guest of Mrs Roland Kingston, whose great-grandfather, the Duke Vladimir, was related to the Archduke Maximilian Rupert Lupin of Morovia.
Kate öldüğünde Lupin'in yerinde kalıyordu.
Kate was living in the Lupin place when she died.
- Ya Lupin'in yeri?
_ What about the Lupin place?
- Lupin'in yeri onun değildi.
_ She didn't own the Lupin place.
Billy vurulduğunda Lupin'in yerindeydi.
Billy was at the Lupin place when he was shot.
- Lupin'in yerinde mi?
_ The Lupin place? _ Yeah.
- Bizde lupin yok.
Well, we haven't got any lupins. Honestly.
Bakın sevgili dostlarım, bunun Lupin Ekspres olduğunu biliyorum.
I happen to know that this is the lupin express.
Her yerde lupin arıyor.
He seeks those lupins everywhere.
Yakında bütün lupinler Onun eline geçecekler
Soon every lupin in the land will be in his mighty hand
Karım ölüyor, sen hala lupin getiriyorsun.
She's bloody dying And all you bring us is lupins!
Son dört haftadır tek yediğimiz lupin çorbası, ızgara lupin buharda lupin, lupin soslu lupin lupinli sote lupin lupin keki, lupin tatlısı.
All we've eaten, mate, for the last four bleeding weeks Is lupin soup, roast lupin, steamed lupin Braised lupin in lupin sauce
Kediye lupin veriyoruz.
We feed the cat on lupins
Lupin yakıyoruz. Hatta lanet şeyleri giyiyoruz bile.
We burn lupins, we even wear the bloody things!
Ölene kadar başka lupin görmek istemiyorum.
I don't care if I never see another lupin Till the day I die!
Şu lanet lupini de al.
You'd better take the bloody lupin, too. Thank you very much.
Bir sorun mu var, Lupin?
What's wrong, Lupin?
Hey, Lupin.
Hey, Lupin.
Hey, Lupin!
Hey, Lupin!
Lupin?
Lupin?
Lupin...!
Lupin...!
Bu Lupin'in kartviziti!
It's Lupin's calling card!
"... Lupin lll. "
Signed, Lupin the 3rd.
Bekleyeceğiz. Ve Lupin bize gelecek.
Why don't we wait for this man Lupin to come to us?
Lupin'den bir not aldığınız bilgisi bize ulaştı.
We've received a report that you've gotten one of Lupin's calling cards.
Ah, adi hırsız Arsen Lupin'in torunundan bahsediyorsunuz sanırım.
Ah, you no doubt mean the grandson of that common thief, Arsene Lupin.
Ekselansları, Lupin'i hafife almasanız iyi olur!
Your Excellency, you shouldn't make light of Lupin!
Lupin'in gelininizi neden takip ettiğini söyleyebilir misiniz?
Will you please tell me why Lupin would be after your bride?
Hey, Lupin.
Hey, there, Lupin.
Bu doğru mu, Lupin?
! Is that true, Lupin?
Lupin!
Lupin!
Ama Lupin'in geldiğine dair bir uyarı aldık. Bu yüzden...
But we got a warning that Lupin was coming, so...!
Lupin konusunda siz doğuluların yardımına ihtiyacımız yok.
We won't need any of you Orientals to help us with Lupin.
O Lupin'di!
That was Lupin!
Lupin'in kaçmasına izin vermeyin!
Don't let Lupin get away!
Kesin şunu!
Cut it out! It's Lupin!
O Lupin! O Lupin!
It's Lupin!
Kesin şunu!
Cut it out! HE'S Lupin!
İçeri girmek için tüm bunları Lupin yaptı!
Lupin did this to sneak in!
Demek şeytan Lupin sonunda başardı ha?
So, that devil Lupin made it in after all.
Lupin, gelini arıyorsun, değil mi?
Lupin, you're looking for the bride, aren't you?
Yüzüğü geri getirdiğin için çok teşekkür ederim, sevgili Lupin.
Thanks so much for returning the ring, my dear Lupin.
Lupin, bütün bu cesetlerin anlamı nedir?
Lupin, what's with all these bodies?
Allah belanı versin, Lupin!
Curse you, Lupin!
Lupin, kalenin sırrı bu mu? !
Lupin, is this the castle's secret?
Biraz daha kalmayı umuyordum, ama artık Lupin geldi.
I was hoping to stay a little longer, but now Lupin's come.
Lanet olsun sana, Lupin!
Curse you, Lupin!
Lupin bitkisi mi?
You mean the flower lupins?
- Lupin.
Lupins!
Sakın lupinden bahsetme.
Don't say anything about the lupin.