Lyla Çeviri İngilizce
824 parallel translation
Lyla'la şehirden çıkın ve güney doğu yönünde yürüyün.
You and Lyle walk out of town, walk southeast.
Sorun mu var, Lyla?
Is there a problem, Lyla?
Benim karım ve adı da Lyla.
She's my wife... and her name is Lyla.
- Lyla.
Lyla.
Lyla!
Lyla!
Lyla- -... sana da ikimizin tanıdığı birini hatırlatıyor mu?
Lyla. Lyla... Does she remind you of anyone we both know?
Deric ve Lyla böyle bir ölümü hak etmediler.
Deric and Lyla didn't deserve to die like this.
Lyla'nın kardeşiyim.
I'm Lyla's sister.
Sanırım çok fazla kötü şey olduğu için Lyla senden yardım istedi.
I guess that's how bad things got, that Lyla came to you for help.
Deric, tarla işçisi olarak çalışıyordu... Lyla da ev işlerine ve Keifer'e bakıyordu.
Deric got work as a farm hand, Lyla took care of the house and Keifer.
Sel tüm ürünleri mahvettiğinde Deric ve Lyla'yı bu sorunlar için suçlamak çok kolay oldu.
When the floods ruined the crops it was easy to blame Deric and Lyla for their troubles.
Lyla'nın ölümü hakkında sence daha fazla şey biliyor mu?
Do you think he knows more about Lyla's death than he's letting on?
Lyla'nın umudunu buna bağlamanı isteyeceğini sanmıyorum.
I don't think Lyla would've wanted you brought back on a stake.
Lyla, hâlâ hayatta olurdu!
Lyla would still be alive!
Lyla böyle olmasını mı istemişti?
Is that what Lyla would have wanted?
Hayır ama onun, Lyla'nın ölümünde parmağı olduğunu biliyordum.
No... but I know he had a part in Lyla's death.
- Lyla'nın öldüğü gece oradaydım.
I was there the night Lyla died.
Lyla, birinin elindeki meşaleyi samanlığa düşürdü.
Things got out of hand. Lyla knocked the torch out of someone's hand... and the straw caught.
Merkis'in, Lyla'ı öldürdüğünü söyledi.
He said Merkis killed Lyla.
Lyla'ya yaptıkların için öleceksin!
You'll die for what you did to Lyla!
- Üzülmek Lyla'yı geri getirmeyecek.
- Sorry won't bring Lyla back.
Ben Lyla Branch.
I'm Lyla Branch.
Lyla çok hoş!
So Lyla's very nice!
Haydi Lyla!
Come on, Lyla!
Bu saçmalıkla bana şantaj yapma Lyla, bu... bu sana yakışmıyor.
Don't try the blackmail bullshit with me, Lyla, cos it's kinda... it's beneath you.
Çok zaman oldu biliyorum ama arayıp bir merhaba demek istedim. Acaba Lyla Gallagher'la hala görüşüyor musun?
I know it's been a long time, but I just thought I'd call and say hi, um, and maybe see if you kept in touch with Lyla Gallagher.
Oregon'da aynı özellikleri taşıyan bir Lyla buldum sanırım.
I think I found a Lyla in Oregon that fits our profile.
Lyla senin için endişeleniyorum. Bu plan beni endişelendiriyor.
Lyla, I'm worried about you, worried about this plan.
Neden Lyla bana görünmüyor?
Why wouldn't Lyla visit me?
Bu kesinlikle o.
It's her. Joe, it's Lyla.
Lyla Gallagher?
Lyla Gallagher?
Lyla, benim. Allison.
Lyla, it's me.
Tüm dünya öldüğünü sanıyor.
Why? Lyla... the whole world thinks you're dead.
Üçüncü parça, Lyla, gerçekten müthiş.
The third track, Lyla, really rocks.
Sen, Jason Street'sin. Ve ben de Lyla Garrity.
You are Jason Street, and I am Lyla Garrity.
Laf becermekten açılmışken Lyla Garrity.
Speaking of pieces of tail, Lyla Garrity.
Lyla Garrity'nin uğradığını söyler misiniz, lütfen?
Well, can you please tell him that Lyla Garrity stopped by?
Selam, Lyla. Nasılsın?
Hey, Lyla, how you doing?
Lyla...
Lyla...
Lyla.
Lyla.
Lyla, tüm bunların çok fazla olmadığından emin misin?
Lyla, are you sure this isn't all just too much?
Ne için dua edeceğiz, Lyla?
What are we praying for, Lyla?
Lyla, bilmem fark ettin mi ama iyileştiğim falan yok.
Lyla, I don't know if you noticed, but I'm not getting any better.
Lyla, kes şunu.
Lyla, stop.
Lyla, kes şunu.
Lyla, stop it.
Senin yatma vaktin geçmedi mi, Lyla?
Isn't it past your bedtime, Lyla?
Çok yakında, Lyla.
Soon enough, Lyla.
- Günaydın, Lyla.
- Good morning, Lyla.
Lyla'yı hatırlıyor musun?
- Remember Lyla?
Lyla burayı seviyordu.
There are a lot of good people here if you... give them the chance to prove it. Lyla loved this land.
Tim.
Bye, Lyla. Tim?