Lûtfu Çeviri İngilizce
18 parallel translation
Onlar bize Tanrı'nın lûtfu!
And they bring with them the Divine Providence!
Bu yaşımda, Tanrı'nın bir lûtfu bu bana, Suzan.
This is the gift o f God to me.
Tanrının lutfu olarak, biz, İkinci Nicholas, Bütün Rusya'nın İmparatoru,... savaş ilan etmiştir. "
By the grace of God, we, Nicholas the Second, the Emperor of All Russia, declare a war. "
Tanrı'nın lutfu olan deniz için şükran duyun.
This is the sea God gave us. It'll have to do.
Eh, değerli dostum, tebrikler krallık lutfu.
Well, my dear, congratulations on monarchial grace.
[LÜTFÜ BOĞAZINI TEMİZLER]
( clearing the throat )
[LÜTFÜ ÖKSÜRÜR]
( clearing the throat )
[LÜTFÜ GÜLER]
Heh-heh!
[LÜTFÜ AĞLAMAKLI]
Sniff... sniff...
Allahın lutfu bir melek gibi geldi
Comes like an angel of mercy.
Sen, kendinin Tanrının kadınlara bir lutfu mu olduğunu zannediyordun?
You think you're God's gift to women?
Katolik İmparator 5. Charles'ın, ve İspanya Kralı Majestelerinin lutfu, heybetli, tanınmış, yenilmez.. Yeni İspanya'nın
Governor and Captain General of New Spain by the Grace of His Majesty, the mighty, illustrious, invincible and Catholic Emperor Charles V,
Tanrı'nın lutfu bize altın gibi parlıyor
It's true, we are blessed by the gods
O haklı. Bunca zaman kendimi, Tanrı'nın Dünya'ya bir lutfu olarak gördüm. Ama sonra insanların benimle dalga geçmesine katlanamadım.
he's right... for so long i've considered myself god's gift to the world that i couldn't take it when people made fun of me.
Çünkü şans ya da kader diye bir şey yoktur. Tanrı'nın lutfu diye bir şey de!
Because there's no such thing as luck or fate or "there but for the grace of God."
Mete, Lütfü'ye uğradım ben gelirken ya.
Mete, I met Lutfu, before coming here.
Hey, adam Allah'ın kadınlara bir lutfu sayılmaz.
Hey, he's not exactly Allah's gift to women.