English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ L ] / Lütfu

Lütfu Çeviri İngilizce

395 parallel translation
Tanrı lütfu bir sesi tekrardan dinletmek bir ayrıcalık değil midir?
Would grant privilege of hearing magnificent voice again?
Kısa sürede, hem ikimizin güvenilir bir dostu hem de... ev halkının bir lütfu haline geldi.
Very soon she became a trusted friend to both of us and a blessing to the household.
Onu tanrının bir lütfu olarak görüyorum.
Let's say the lord gave him to me.
Tanrı'nın lütfu bu.
Its by the Grace of God.
"Tanrının lütfu, İsa Mesih, Tanrının sevgisi ve Kutsal Ruh, ebediyen bizimle ol."
"The grace of our Lord, Jesus Christ and the love of God... and the Holy Spirit be with us all evermore."
Allah'ın bir lütfu olarak kaçabilmiş.
By the grace of God, he got away.
Ne lütfu!
What!
Bu lütfu kabul etmekten şeref duyacağım.
I'll claim that promise at Your Grace's hands.
Lütfu sevindirdi.
I am warmed by his favor.
Onun lütfu sizinle olsun.
May his blessing go with you.
- Tanrı'nın bir lütfu olur.
- It would be the blessing of God.
Bana gelen paketleri görüyorsunuz. Bence avcılık bana tanrının bir lütfu.
- I've set 300 traps and with this weather, they should be full.
Çok yaşa Süleyman,... tanrının lütfu İsrail'in Kralı.
Hail Solomon, by the grace of God, king of Israel.
Çok yaşa Süleyman, tanrının lütfu İsrail'in Kralı.
Hail Solomon, by the grace of God, king of Israel.
Tanrı'nın lütfu. Peki şu yıldız, Corry?
WHAT'S THAT STAR?
Tanrı'nın lütfu üzerinize olsun.
The blessings of the Lord be with you all.
Çünkü Tanrı'nın lütfu satılık değildir.
Because the Lord's bounty is not for sale.
Tanrı'nın lütfu...
The Lord's bounty -
Endişelenme evlat. Tanrı'nın lütfu satılık olmayabilir ama Şeytan'ınki öyle, eğer bedelini ödeyebiliyorsan.
The Lord's bounty may not be for sale but the devil's is, if you can pay the price.
Tanrının lütfu olmadan hiçbir şey yapamam.
Without God's grace I can do nothing.
Tanrı'nın bir lütfu musun?
Are you in God's grace?
Tanrının bir lütfu diye görün.
Is that all? Count your blessings, Sire.
Tesadüfen burada bulunmam, kaderin bir lütfu olmalı.
It must be providence that I happened to be here.
İnsanın yozlaşmış tabiatı, iç lütfu kaçınılmaz kılar.
With man's corrupt nature, inner grace is irresistible.
Tanrı'nın lütfu iyiyi seçmene yardımcı olur.
God's grace helps you choose the good.
Sonrasında, biraz sıkıntı çektikten sonra Cumhurbaşkanı Bay Laval'in bir lütfu olarak Châteldon'da iade edilme ayrıcalığına kavuştum.
And I thank both him and the Countess. In what year did you return? I returned on October 17, 1941.
İsa Peygamberimizin lütfu, ve Tanrı aşkı ve Kutsal Ruh'un komünyonu bizimle olsun.
The grace of the Lord Jesus Christ and the love of God, and the communion of the Holy Spirit be with us all. Amen.
Burada olmamız Tanrı'nın bir lütfu.
We're blessed with luck to be here.
Tanrı'nın bu lütfu seni sevindirmedi mi, ha?
Aren't you happy with this blessing, huh?
- Bu Tanrı'nın bir lütfu.
- A blessing on your head
Bu Tanrı'nın lütfu
A blessing on your house
O Tanrı'nın bir lütfu.
He is a man of God.
Sezar Kralı, Tanrı'nın lütfu, Meryem Anamız ile Roma Klisesi, II. Philip, Castile.
Caesarian King, by the grace of God, through our Holy Mother the Roman Church, Philip the Second of Castile.
Bu onun bize bir lütfu.
This is his bounty.
Babamız Tanrı'nın ve Efendimiz İsa Mesih'in lütfu ve barışı sizinle olsun. Efendimiz İsa Mesih'in Tanrısı ve Babasına şükürler olsun ; O merhamet dolu Babadır, her tesellinin kaynağı olan Tanrı'dır.
Almighty God, Father of all mercies and giver of all comfort, deal graciously, we pray thee, with those who mourn, that casting every care on thee, they may know the consolation of thy love,
Bu kara kıtanın bir lütfu.
It's a gift from the Dark Continent.
Ülkemde dilediğiniz kadar kalabilirsiniz barış içinde yaşayacaksınız, Allah lütfu üzerinizden eksik olmasın.
you may live in Abyssinia in peace as long as you wish May God's blessings be upon you when you return
Kraliçem, Allahın lütfu üzerinize olsun.
Queen, may Allah's blessings be on thee.
İsa tüm günahlarımızı bağışla bilmeden işlediklerimizi ve bilerek işlediklerimizi ve senin beş yaranın aşkı için Bakire Meryem'in acısı için ve tüm azizlerin ruhları için bana bu lütfu ihsan eyle, Efendimiz!
Jesus, forgive all our sins, even those we commit without knowing we commit them and for the love of Your five wounds, for the pain of the Virgin Mary and all the saints and souls, give me this blessing, Lord.
- Şu Logan kızı tanrı lütfu.
- This Logan girl is a godsend.
Ayartıcısı... Onun lütfu, Klarens ve Avondale dükü...
Her seducer- - Was his grace, the duke of clarence and avondale,
Eğer Gertie, Harry Beecham'la evlenirse, bu Tanrının lütfu olur.
If Gertie marries Harry Beecham, it will be a blessing.
Tanrının lütfu üzerinize olsun.
God's blessing upon you.
Tanrının lütfu olan bu kadar harika bir gecede görülmeye değer olduğunu düşünmüyor musun?
Don't you think it deserves to be seen on a glorious, God-given night like this?
Görünen ve görünmeyen manevi ve ruhani bir lütfu sembolize eden alyans bu adamla bu kadının kutsal birlikteliğinin tamamıyla birleşimini simgeliyor.
The wedding ring is an outward and visible sign of an inward and spiritual grace signifying unto all the uniting of this man and this woman in holy matrimony.
Öyle görünüyor ki teröristi ancak Başkan'ın lütfu ölüm cezasından kurtarabilir.
It seems that only the President's grace can save the terrorist from capital punishment.
Brad, kendini Tanrının lütfu sanıyor.
So Brad thinks he's God's gift to women.
Peki sen nesin, emniyet teşkilatına Tanrı'nın lütfu mu?
And what are you, God's gift to law enforcement?
İmparator'un lütfu ve benim kararımla...
By the grace of the Emperor and by my own decision...
Bu sana Tanrı'nın bir lütfu, evlat.
We've both been blessed.
Tanrı'nın lütfu.
THAT'S RIGHT, ALICIA.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]