Mace Çeviri İngilizce
899 parallel translation
Ey canlara susamış uyku! Kurşun topuzunu indirdin uşağımın başına çalgı çalarken.
O murderous slumber, lay'st thou thy leaden mace upon my boy that plays thee music?
Bir tanktan daha büyüktü! Ne zaman tehlikede olsa, dikenli kuyruğunu bir topuz gibi kullanabilir!
Bigger than an army tank, when in danger it fought back using its spiked tail like a medieval mace.
Zincirli topuz!
Mace and chain!
Onun için de zincirli topuz!
Mace and chain for him, too!
Düşündüm ki, sen ve çocuklar onu görürseniz neden onu kabul ettiğimizi anlarsınız.
Well, I just thought if you and the boys got a look at him, Mace you'd see why the TV shop is sold on him.
- Zavallı Mace.
- Poor old Mace.
- Mace.
- Mace.
- Mace, şu batonlu şov muhteşemdi.
- Mace, that baton bit was the living end.
- Binbasi Mace.
- Captain Mace.
Seni sürükleyen nedir, Mace?
What's driving you, Mace?
Ben Kralın hizmetkarı Binbaşı Richard Mace. Numara : 343602
My name is Major Richard Mace of His Majesty's Services, number 343602.
Kaptan Mace sizi daha işbirlikçi olmaya ikna edecektir.
I'll let Captain Mace persuade you to be more cooperative.
Kaptan Mace'in ikna edici olmadığı anlaşıldı.
It's clear that Captain Mace is not a persuasive man.
Binbaşı Mace çok azını meydana çıkardı, ancak hiç ikna kabiliyetine sahip değil.
Major Mace revealed little, but then he had practically no persuasion.
Mace'in görevini tamamlayacağız.
We'll complete Mace's mission.
Cesedin yanında bir topuz ve üzerinde kan vardı.
There was a mace beside the body and there was blood on it.
Bu topuz ilkel çağlarda kötü, savaş yanlısı, vahşi insanların kullandığı bir silahtır.
This mace, a weapon used in primitive times by vicious, savage war-makers.
Ek olarak psikometri incelemesinin sonucunda, bu topuzun tutuklunun sağ elinde bulunduğuna dair bir kanıt var.
But add to it, the fact that under psychometric examination, this mace was found to have been held in the right hand of the prisoner.
Bu topuz dışında her şey.
Everything except this mace.
Honest John, Mace ( MGM-13 ), Corporal... Pershing ( XMGM-31A ), Sergeant.
The Honest John, the Mace, the Corporal, the Pershing, the Sergeant.
Güzel minik bir sopa ha?
Good little mace, huh?
Ben seni affedebilirim ama bu sopa affedemez.
I can accept your apology, but this mace can't.
Sopanı hazırla!
Get your mace ready!
Sana işaret ettiğimde sopanı fırlat!
When I signal you, throw your mace!
ve Yüzbaşı tören asası bana zimmet edildi.
The king entrusted the captain's mace to me.
Stoney, Mace.
Stoney, Mace.
Abartma Mace.
Come on, Mace.
Bu Mace.
It's Mace.
Mace Jones'u kim öldürmek isteyebilir?
Who'd want to kill Mace Jones?
Ama Mace Jones'u katledenin içindeki o sınırsız kötülük için,..
But for the limitless evil of him who slew Mace Jones,
Şimdi Mace Jones'un ruhunu cennete göndermek, ve bu katilin ruhunu karanlığa hapsetmek için hep birlikte dua edelim.
Let us pray, therefore, that heaven receives the soul of Mace Jones, and that the soul of his killer wander the darkness for ever.
Tüm günahkar kulların gibi, bugün sonsuz yolculuğa uğurladığımız Mace Jones için senden af diliyoruz.
All men being sinful and Thou just, I pray You regard any score against Mace Jones as even.
Stoney'nin boynuna tel dolandı, Fred boğuldu, Mace ilmikle öldü.
Stoney with wire, Fred smothered, Mace got the rope.
Herkesin hoşça kal diyecek birileri vardır, senin bile Mace.
Everybody ought to have somebody to say goodbye. Even you, Mace.
Bu sabah Mace Jones'un cenazesinde, kilisende katledildi diye fena içerlemiş gibiydin.
That sermon over Mace, you take it hard that he died in your church.
Mace'in bulunduğu gece dışarı çıkmanla çanın çalması arasında ne kadar zaman geçti?
That night, how long were you out before the bell rang?
Hala Mace Jones'a olanlardan dolayı endişeli misin?
Are you still stewing about Mace Jones?
Mace Jones'u kilisede, Joe Hurley'i ahırda.
Mace Jones in the church, Joe Hurley in the stable.
Carson, Mace, Hurley.
Carson, Mace, Hurley.
İnsene Mace.
Get down, Mace.
Mace, bu Pop Chaney.
Mace, this is Pop Chaney.
Bayan Stoner ben söyleyince eve gidecek. Ve sabaha eve gitmiyor Mace.
Mrs. Stoner goes home when I say she goes home and she ain't going home in the morning, Mace.
Mace, Pop ve oğluyla yalnız kalırsan onlara asla sırtını dönme. - Biliyorum.
Mace, if you're ever alone with Pop and his little boy don't you turn your back on them.
Mace, söylemeye fırsatım olmadı ama seni gördüğüme çok sevindim.
Mace, I ain't had a chance to tell you, but it sure is real good to see you again.
Kim, Mace mi?
Who, Mace?
Hayır Mace. Sana gerçeği söyleyeceğim.
No, Mace, I'll tell you the truth.
Öyle görünüyor Mace.
Looks that way, Mace.
Mace, o bara yerleşeceğiz.
Mace, we'll put up over in that cantina.
Mace, sence Montana'yı deneyebilir miyiz?
Mace, you think we could make a go of it in Montana?
- Mace, peki ya yerliler?
- Mace, what about the Indians?
- Ya başka Mace?
- What else, Mace?