Macgregor Çeviri İngilizce
203 parallel translation
Çavuş MacGregor, iyimisiniz, bayım?
Sergeant MacGregor, are you all right, sir?
O halde söyle bana MacGregor, evin mevcut reisi Bay Bruce Alastair, öyle değil mi?
Now tell me MacGregor, the present head of the house is Mr. Bruce Alastair is it not?
- Evet, ölümler hep Driercliff efsanesini sürdürüyor. Tıpkı MacGregor'un dediği gibi,
Yes the deaths all follow the legend of Driercliff.
"Hiç kimse mezarına bir bütün olarak gömülmüyor."
Well as MacGregor puts it no man ever goes whole to his grave.
"Lütfen köydeki dükkanıma geliniz, " olabildiğince çabuk olsun, Alex MacGregor. "
Please come to my shop in the village as soon as possible.
MacGregor, tütüncü.
Alex MacGregor. MacGregor, the tobacconist.
Çünkü Gregor'un mesajını - okuyan ilk kişi biz değildik. - Ne?
Because we were not the first to read MacGregor's message.
MacGregor bu gece Driercliff'te bir şey gördü.
On the contrary, my dear Lestrade.
O şey onun ölümüne neden oldu. Haklısın.
MacGregor saw something at Driercliff tonight and that something caused his death.
Dün gece MacGregor sizlerden birini bir notla Driercliff Evine yolladı.
Last night MacGregor sent one of you with a note to Driercliff House.
Ceset hırsızları buraya bizden önce gelmişler.
Some body snatchers got here a head of us. MacGregor's corpse has been removed.
Bir şey dışında her şey bana açık görünüyor, Holmes. MacGregor'u neden öldürdüler?
It's all clear to me, Holmes, except one thing, why did they kill MacGregor?
Hiç kuşkum yok ki, balistik atıIan merminin Alex MacGregor'u öldürdüğünü kanıtlayacaktır.
I have no doubt that the ballistics will prove that the missing bullet killed Alex MacGregor.
Merhaba, Macgregor.
Hello, Macgregor.
Macgregor.
Macgregor.
Çabuk. Hadi, Macgregor.
Come on, Macgregor.
İyi geceler, Macgregor.
Good night, Macgregor.
Macgregor'u yatırdım.
I put Macgregor to bed.
Macgregor gibi bir yılan bulmak istiyorum.
I'd like to find a snake like Macgregor.
- Macgregor kim?
- Who's Macgregor?
- Macgregor kadar güzel mi?
- Is it as nice as Macgregor?
- Macgregor benden korkmaz, değil mi?
- Macgregor wouldn't be frightened of me?
- Önce Macgregor'u besleyebilir miyim?
Can I feed Macgregor first? Of course.
- Ben de gelebilir miyim, Phillipe?
- Can I come too? - Show her Macgregor.
Bayan Baines Macgregor'u sevmiyor.
Mrs Baines doesn't like Macgregor.
- Çok güzelmiş. - Macgregor burada yaşıyor.
- Macgregor lives here.
"Macgregor, Bayan Baines tarafından öldürüldü." -... ve tarih.
"Macgregor, killed by Mrs Baines." And the date.
Öyle değil. Mesela... " Macgregor'um.
Something like, "My Macgregor, very lovely he was in his life."
Hayır. Sadece "Macgregor" yazarız.
No, we... we'll just have "Macgregor".
Macgregor'u mu öldürdü?
- Killed Macgregor?
MacGregor, götür şunu buradan.
MacGregor, get him out of here.
- Harri MacGregor.
- Harri MacGregor.
Herkes geçmek zorunda, Macgregor.
Everyone must go through, Macgreagor.
Bay Clark MacGregor'la görüşebilir miyim?
Could I speak to Mr. Clark MacGregor?
Bay MacGregor?
Mr. MacGregor?
Bay MacGregor, bir saniye bekler misiniz?
Mr. MacGregor, could you hold one second, please?
Bay. MacGregor, Bay. Dahlberg özür dilerim.
Mr. MacGregor, Mr. Dahlberg I'm sorry.
Ziegler'dan sonra Başkan'ın kampanya menajeri Clark McGregor gazetecilerin önüne çıktı.
No sooner had Ziegler finished, than the President's campaign manager Clark MacGregor, met with reporters.
Ben sunucunuz Anne MacGregor.
This is your reporter Anne MacGregor.
Anne MacGregor, Marysville'den bildiriyor.
Anne MacGregor reporting from Marysville.
Ben Anne MacGregor, Teksas, Marysville'de kliniğin önündeyim.
This is Anne MacGregor outside the clinic in Marysville, Texas.
Anne MacGregor, Marysville, Teksas.
Anne MacGregor, Marysville, Texas.
- lan MacGregor.
- Ian MacGregor.
- MacGregor Petrolcülük.
MacGregor Oil.
- Bay MacGregor, lütfen.
Mr. MacGregor, please.
- Bay MacGregor'ın bürosu.
Mr. MacGregor's office.
MacGregor sana başka ne dedi?
What else did MacGregor say to you?
- Kesinlikle.
Alec MacGregor was buried today.
- MacGregor'un cesedi götürülmüş.
What?
Çünkü MacGregor hayaletlere inanmıyordu.
Because MacGregor didn't believe in ghosts.
Macgregor'u öldürdü.
- She killed Macgregor.