Mack Çeviri İngilizce
1,783 parallel translation
pekala Mack. sen ve Carlito, mahkumları çıkartın.
Okay, Mack. You and Carlito, get the prisoners out.
We took one.
- [Shouts ] - [ Mack] We took one.
Grey, buraya gel, lanet olsun!
[Mack] Grey, get over here now, damn it.!
- mack'e yol konusunda yardım edip duruma bakacağım.
- I'm gonna help Mack walk the "tre," see what we got here.
emrimle nişancılar, hazır, ateş!
[Mack] At my command. Snipers, ready, fire!
nişancılar, hazır, ateş!
[Mack] Snipers, ready, fire.!
- hazır ol!
- [Mack] Stand to.!
Sabah görüşürüz teğmen sence ne zaman?
See you in the morning, L.T. - [Groans ] - [ Mack] When do you think?
dikenli tellerin oradalar!
[Mack] They're in the wire.!
geri çekilin!
[Mack] Fall back, men.!
Mack!
Mack!
Evimin oradaki mağazanın içinde bir Mack-Donald's var.
One by my house got a Mack-Donald's right in the store.
Mack, lütfen!
Mack, please!
3 bira, 2 zencefilli gazoz.
Mack : 3 beers, 2 ginger ales.
Mack, Jonas ve Charles için mi?
Mack, Jonas, and Charles?
Bayan Gerhardt, Mack'in bir arkadaşıyım, ismim Brian.
Ms. Gerhardt, I'm Mack's friend Brian.
Mack'le bowling oynardık.
Uh, Mack and I used to bowl together.
Mack oldukça meşgul.
Mack is always busy.
Eminim Mack birazdan burada olur.
I'm sure Mack will be back soon.
Aklıma gelmişken belirteyim, takımımız sizinkinden fazla labut devirdi sen ve Mack ufak ufak içeri gidin ve masayı toplayıp, bulaşıkları yıkamaya başlayın bakalım.
Speaking of which, since our team knocked down more pins than your team, you, Mack, get on in there and start Rattling around some pots and pans.
Onunla sonunu getiremeyeceğim, tuhaf bir prensibi var, herkesle öpüşüyor ama daha ileri gitmeye kalktığın an, frenlere asılıyor.
I'm not going to get anywhere with her. She's got this weird policy. She'll mack with anyone, but the second you try and take it further, she throws the brakes on.
Melody'nin benimle tekrar öpüşmesi için tüm cephanemi kullandım.
It took everything I had in my arsenal to get Melody to mack with me again.
Benimle tekrar öpüşmek ister misin?
Hey, do you want to mack with me again?
Herhangi bir kişiyi öpebilirim ama orada sınırımı çizerim.
I mean, I'll mack anyone, but that's where I draw the line.
Keşke öpüp, ona karşılık verebileceğim bir erkek arkadaşı olsa.
I'm actually wishing she had a boyfriend I could go mack with to get back at her.
Connie Mack tekrar sayımındaki ihtilafı gözden geçirdim. Hiçbir yasal çözüm yok.
I went through a ballot configuration dispute on the Connie Mack recount... there are no legal remedies.
Mack ve Denise Rattray senin bölümüne oturmak üzereler.
Mack and Denise Rattray are just about to sit down in your section.
Mack Express'a atlayabilirsin.
You can hop aboard the Mack express
Adım Mack Rattray buradaki de karım, Denise.
My name's Mack Rattray and this here's my wife, Denise.
Mack tekrar uçarsa, işini bitireceğim.
If Mack freaks out on me again, I am so through with him.
Kahretsin Mack, kahrolası bir bağımlısın. Bunu biliyor musun?
Goddamn it, Mack, you're a fuckin drug addict, do you know that?
Hadi, Mack.
Come on, Mac.
Kalk, Mack.
Get up, Mack.
Otu satması için Mack'i Monroe'daki hastaneye götürmesini şart koşmuş.
The only way she would sell him any weed was if he would drive Mack to the hospital in Monroe.
Hoyt, Mack'in bana bıçak çektiğini söyledi mi?
Did Hoyt tell you that Mack came after me with a knife?
Mack dün gece seni yaralayabilirdi.
Mack could have cut you up last night.
- Sen nereden biliyorsun Mack'in yaptığını?
- How do you know what he'd have done?
- Mack ve Denise Rattray mi?
- Mack and Denise Rattray?
Dün gece birisinin yaşlı Mack'le fena dalaştığını söyledi.
Says somebody busted up old Mack pretty bad last night.
Herif değişik biri, Mack.
Mack, he is a particular kinda guy.
Hayır Mack, göndermedik.
No, Mack, we haven't.
Babam bilardoda çok iyiydi. Ama sonra Mack'in bilardoda belki de çok daha iyi olduğu ortaya çıktı.
And my dad was very good at pool, but then Mack came along who was even probably better at pool.
Mack, benim kızım Rhonda'nın ilk kocası.
Okay, Mack is my daughter Rhonda's first husband. I don't know.
Kışlada sert bir gün müydü, asker?
Tough day on the road crew, Mack?
Mack, James, yukarı.
Mack, James, upstairs.
Eski nişanlım evleniyor.
Mack's fianc? is getting married.
Mack Brown'ı arayıp bir defans oyuncumuz olduğunu söylesek iyi olacak.
We better call Mack Brown and tell him we got a linebacker, right here.
Hadi "Babaya" derdini söyle.
Now tell your Mack Daddy your problem.
"Baba" mı?
"Mack Daddy," huh?
Hepsi bu mu, "Baba"?
Is that all you got, Mack Daddy?
Rahat ol, Mac.
Cool your jets, Mack.