Madem ısrar ediyorsun Çeviri İngilizce
191 parallel translation
Madem ısrar ediyorsun, hesaplarda bazı sorunlar olduğunu söylediler.
If you insist. Well, they say there was some question of the accounts, that your wife left under a cloud.
Madem ısrar ediyorsun, asıl sana "grazie".
And grazie to you, since you insist.
Madem ısrar ediyorsun, içeri girelim.
Sure, we come in if you insist.
Madem ısrar ediyorsun...
However, if you insist.
Madem ısrar ediyorsun, sekiz tane daha içerim.
If you insist, I'll have eight more.
Madem ısrar ediyorsun, alayım bari!
If you insist.
Pekala Broome... madem ısrar ediyorsun.
All right, Broome if you insist.
Madem ısrar ediyorsun, öyleyse...
If you insist. Then...
Madem ısrar ediyorsun.
If you insist.
Madem ısrar ediyorsun, bu seferlik öyle olsun.
If you insist, just this once.
Madem ısrar ediyorsun çok teşekkür ederim, canım.
Must I? Then thank you vey much, dear.
- Tamam evlat, madem ısrar ediyorsun.
- It's all right, old boy. If you insist.
Pekala, madem ısrar ediyorsun.
Well, if you insist.
- Madem ısrar ediyorsun.
Oh?
Pekala, madem ısrar ediyorsun.
Very well, since you insist.
Madem ısrar ediyorsun.
Well, if you insist
Peki, madem ısrar ediyorsun
Well, all right.
- Pekala, madem ısrar ediyorsun.
I'll get it.
Madem ısrar ediyorsun...
Since you insist.
Madem ısrar ediyorsun, tamam.
All right, if you insist.
Pekala, madem ısrar ediyorsun.
All right, if you insist.
Madem ısrar ediyorsun, kelimeler işe yaramıyorsa bedenine hatırlat.
If you insist : if words won't work, make his body remember.
- Madem ısrar ediyorsun, Horace.
If you insist, Horace.
Peki, madem ısrar ediyorsun.
Well, if you insist.
Pekala hayatım, madem ısrar ediyorsun, söz veriyorum.
All right, darling, if you insist... I promise.
-... yanlış izlenime kapılmanı istemem. - Tamam, madem ısrar ediyorsun...
I don't want you to get the wrong impression of him.
Ancak madem ısrar ediyorsun...
However, if you insist.
Peki, madem ısrar ediyorsun...
Alright, since you're a filial son
Madem ısrar ediyorsun.
Uhm. Alright.
Madem ısrar ediyorsun.
- lf you insist.
Madem ısrar ediyorsun.
Okay, if you insist.
- Madem ısrar ediyorsun.
- Lf you insist.
Ama madem ısrar ediyorsun bir bardak soğuk limonataya hayır demem.
On the other hand, since you insist if you offered me a cold lemonade I wouldn't say no.
- Evet, madem ısrar ediyorsun.
- Yes, since you insist.
Bu çok sıra dışı ama madem ısrar ediyorsun, sana birkaç egzersiz önerebilirim.
This is highly irregular, but since you're pressed, there are exercises I could suggest. Oh, great, man. Thanks, man.
Pekala, madem ısrar ediyorsun, ama -
Okay, if you insist, but -
Madem ısrar ediyorsun.
If you like
Pekâlâ, madem ısrar ediyorsun.
All right. I can't teach you much, but if you insist...
Pekala, madem ısrar ediyorsun.
All right, if you insist
Bu da benim "Madem ısrar ediyorsun." dansım.
And here's my if-you-insist dance. What are you- - don't laugh.
Madem kalmakta ısrar ediyorsun.
As long as you insist upon staying.
Madem bunu yapmakta ısrar ediyorsun, güzel yapsan iyi edersin.
Now that you've insisted on doing this, you better be good.
Madem bu kadar ısrar ediyorsun.
If you insist.
Seni bu buluşmanın ızdırabından uzak tutmaya çalıştım madem ki ısrar ediyorsun -
I tried to spare you the pain of this meeting, but since you insist -
Pekala, madem ki ısrar ediyorsun.
All right, if you insist.
Tamam, madem gitmekte bu kadar ısrar ediyorsun aramızda birkaç kural koymalıyız.
All right, Bundy.
Madem ısrar ediyorsun.
- Lf you insist.
- Öde hadi, madem o kadar ısrar ediyorsun.
- I'll take it... - Pay for it, if you insist.
- Peki madem ısrar ediyorsun.
You will recognise in somewhere, something is not right.
- Peki, madem ısrar ediyorsun.... dediğin gibi olsun.
- Well, if you're forcing me... as you wish.
Pekâlâ. Madem bu kadar ısrar ediyorsun, en azından sana yardım edeyim.
If you insist on it, at least let me help you.