Mahvettin Çeviri İngilizce
2,802 parallel translation
Ama bunu mahvettin. Onu gösteriye çıkarmanın tek yolu var.
There's only one way to get him to show.
Mahvettin!
You ruined it!
Romantizmi mahvettin
You are ruining all the romance for me.
Mahvettin kolumu!
Nice kid you raised there!
Her şeyi mahvettin.
You've ruined everything.
İşi mahvettin, muz popo.
Nice going, banana butt.
- Onu mahvettin.
You've ruined her.
Laroche'u mahvettin.
You've ruined Laroche.
Niye mahvettin ki?
Why did you have to ruin it?
Sambanı benim için mahvettin.
You threw your samba for me.
Hayatimizi mahvettin.
You have ruined our lives.
- Hayatinin en güzel gününü mahvettin.
- You ruined her life's finest day!
Evet ama o sayılmaz çünkü her şeyi mahvettin.
Yeah, but that doesn't count because you screwed it all up.
Ayrıca gizliliğimi mahvettin.
You found me. You also blew my cover.
Sahip olduğum her şeyi mahvettin sen.
You destroyed everything I had.
Tanrım, hayatımın en güzel rüyasını görüyordum. ve sen onu mahvettin.
Jeez, I was having the best dream of my life, and you had to ruin the whole blasted thing.
Mahvettin beni!
You've ruined me!
Sen.. sen sen sen yaptın di mi sen mahvettin bunu
So, you. you... you... you did this, right? You fucked this up?
- Hayatımı mahvettin!
- You ruined our lives!
Hayatmızı mahvettin!
You ruined our life!
Arabamı aldın Paramı mahvettin
You blew my money on?
Çünkü onun hayatını sen mahvettin, değil mi?
Because you fucked his life up, didn't you?
Bütün işimi mahvettin.
You killed all "business partners".
Tişörtümü mahvettin!
My shirt is ruined!
Ve onu mahvettin.
And you ruined it.
Ailemi mahvettin!
You destroyed my family!
Evet herşeyi sen mahvettin.
- Yeah, you've ruined this.
Güzel hatunlarla işi her zaman mahvettin.
Sit on it. - Fine.
- Beni dinle. Oğlumun hayatını mahvettin.
You fucked up my son's life.
Aracı mahvettin mi?
Did you fuck up my vehicle?
- Her şeyi mahvettin.
- You make everything bad.
Sağ ol Ronnie Jenkins atı mahvettin, şimdi de suyunu sıkıyorsun.
Thank you, Ronnie Jenkins, you washed-up, wrung-out has-been.
100 dolarlık gömleği mahvettin.
YOU RUINED A $ 100 SHIRT.
Artık benim için her şeyi mahvettin.
You've fucking ruined everything for me now.
... ve Berlin'e gidip tüm işleri mahvettin?
... And you go to Berlin and fuck it up?
Beni mahvettin.
You ruined me.
Mahvettin bunu.
You ruined it.
Hayatımın 20 yılını mahvettin!
20 years of my life, making no sense!
Ama şimdi sen her şeyi mahvettin.
And now you've ruined it.
"Seni yaşlı orospu, hayatımı mahvettin"'e ne oldu?
What happened to'You Destroyed My Life You Old Bitch'?
Benim için düğünümü mü mahvettin?
You ruined my wedding... for me?
Buradan tek çıkış şansımızı da mahvettin!
Our only chance of escape just got the shaft!
- Neden bunu mahvettin?
Aah! - Why'd you screw it up?
Çünkü onu öldürmenin sadece bir yolu vardı ve beni kurtarmak için onu mahvettin.
You know how I know this? 'Cause there was only one way to kill him, and you blew that to save me.
Sen bizimkini mahvettin. Ben de bir aile istedim.
I wanted a family.
* Ama düşüncesiz davranışlarınla her şeyi mahvettin *
♪ But your joy ride just came down in flames ♪
Mahvettin onu.
Fucking destroyed her!
Adı Rachel Kline'ndı ve sen onun hayatını mahvettin, Travis.
Her name was Rachel kline, and you destroyed her life, Travis.
Ama şimdi söyledin süprizi mahvettin.
But now you've gone and ruined it!
Bunu bize "şimdi" söylediğin için ve sidikli ayakkabıların için de sağ ol! Carly ile olan şansımı mahvettin.
Well, thanks for telling us now, and thanks for the piss-soaked shoes.
Beni mahvettin, tatlım.
Oh, you slay me, honey.