Makinist Çeviri İngilizce
305 parallel translation
Yağmur olduğu için makinist onu görememiş.
With the rain and all... the engineer couldn't see her...
Makinist olarak Güney için çok daha değerli.
He is more valuable to the South as an engineer. "
Makinist bize kulak kabartıyor olabilir.
The engineer may be eavesdropping.
Makinist el kitabı bu.
It's an engineer's manual.
Makinist oldukça şaşıracak.
Engineer's gonna be mighty surprised.
- İyi geceler, Senor Makinist.
- God give you a good evening, Senor Engineer.
Makinist de muhtemelen Direniş'tendi.
The train driver was also in the Resistance, probably.
Gidelim, makinist.
Let her go, motorman.
Ama makinist fren yapınca kablo koptu.
But the cable came off when the motorman put on the brakes.
Makinist neredeyse bayılıyordu!
- The motorman nearly had a fit!
Onunki makinist benimki kondüktördü.
His was a motorman, mine a conductor.
Makinist, boş vagonları tehlikeli bölgeye getirmeye çalışıyordu ki kasırga patladı.
Engineer backed his string of empty coaches into the danger zone... ... and the hurricane hit.
- Makinist geldiğinizi haber verdi.
- Engineer told us you were coming.
Şu makinist burada olsaydı düdüğünü tekrar çaldıracaktım!
If that engineer was here, I'd get him to blow his whistle again!
Sen de şef makinist olacaksın.
You'll be the Engineer.
Doktor baş makinist.
Doc is the engineer.
Sabahleyin gel beni makinist Iokomotifinde bul.
See me at the engineering car first thing in the morning.
Makinist olmalıydım ben.
I ought to be an engineer.
Makinist çırağı olmadan önce ne yapıyordun?
Say, what'd you do before you was a fireman?
Makinist kim?
Who's the engineer?
Makinist o.
Him's the engineer.
Nasıl isterseniz makinist bey.
Whatever you say, driver.
Makinist, mezbahaya sür.
To the slaughterhouse, driver.
Makinist nişanını da nereden buldun?
Are you usurping the title of driver?
Ben küçükken babam, bir kereliğine onunla sürmeme izin vermişti ancak o zaman, lokomotif vardı. Ve ben de makinist gibi davranıyordum.
My father let me ride with him once, when I was a little girl, only then, it was a steam engine.
Hey makinist, bu alet ne zaman çalışacak?
Hey, operator, when does this thing move again.
Djerba, makinist "Sankaki" olarak bilinen Hausalar tarafından ele geçirildi.
Djerba is possessed by the Haouka known as'Sankaki', -'The Train Engineer'
Makinist gömleğini çekiyor ve tüm silahları adak için sunağın yanına taşımak üzere topluyor.
The Engineer pulls up his shorts and gathers all the rifles to carry them to the altar, for the sacrifice.
İşte yine makinist.
Here, again the Train Engineer.
Makinist, Vali'nin sarayı ile sunak arasında ileri geri mekik dokuyor.
And the engineer shuttles back and forth between the Governors Palace and the altar.
Bu arada, makinist kurbanlık sunakla Vali'nin sarayı arasında bir ileri bir geri gidip geliyor.
Meanwhile, the Train Engineer is pacing back and forth between the sacrificial altar and the Governors Palace.
Makinist kulağı yiyor.
The train Engineer, eats an ear.
Makinist bile gidiyor ve Vali'nin sarayına çöküyor.
And even the Train Engineer... finally goes away and night falls on the red rags, dirty clothes and the Governors Palace.
Vali, makinist ve kamyon şoförü üçü de Accra su şebekesi için çalışıyor.
The Governor, the Train Engineer and the Truck Driver - all three work for The Accra Waterworks.
Makinist, treni hemen Bedford'a geri götür!
Engineer, back this train into Bedford, fast.
- Makinist, mühendis.
- Mechanic, maybe? An engineer?
- Hayır, o bir makinist olmak istiyor.
- No, he wants to be a train engineer.
Evlat, bir gün büyük bir makinist olacaksın.
Boy, you're going to make a great engineer someday.
Otis Amca makinist olacak, George da kazanda ateşçi. Hangi kasabalar, Janey?
Well, we're taking the old 97... and Uncle Otis is going to be the engineer, and George is going to be the fireman.
Kendisi makinist.
HE'S THE ENGINEER, YOU KNOW.
Makinist olarak!
Go work as a machinist!
Hayır, makinist olamam.
No, I won't be a machinist.
Makinist, ileride bir barikat var!
there's a barricade ahead!
Ve makinist Luke tam buhar gücüne çıktı.
And Luke the engineer's got a full head of steam in this tar bucket.
Makinist! Filmi durdur!
Operator, for the film.
Makinist! Başlat filmi!
Operator continues!
- Makinist sen misin?
- Are you the engineer?
Makinist!
Engineer!
Lokomotifte makinist var.
The engineer's been assigned.
Jacques, istasyon müdürü ve bir makinist vuruldu.
Jacques, the stationmaster, and an engineer shot.
Makinist arkadaşımdır...
Took that turn curve kind of fast, huh?