Maleficent Çeviri İngilizce
114 parallel translation
- Bu, Maleficent.
- Why, it's Maleficent.
Maleficent, çok güçlüdür.
Maleficent's powers are far too great.
Bu şenlik ateşi Maleficent'i durdurmayacaktır.
Well, a bonfire won't stop Maleficent.
- Maleficent ortalığı dondurana dek.
- Until Maleficent sends a frost.
Maleficent aşkı, şefkati, başkalarına yardım etmenin verdiği mutluluğu bilmez.
Maleficent doesn't know anything about love... or kindness or the joy of helping others.
Zaten bu yüzden Maleficent kesinlikle şüphelenmeyecektir.
And that's why Maleficent will never suspect- - - But-
Maleficent'in yaşadığı yer olan Yasak Dağ'ı bilenler için onun tüm öfkesini ve gazabını kustuğu kötü laneti henüz sona ermemişti.
For everyone knew that as long as Maleficent's domain, the Forbidden Mountains, thundered with her wrath and frustration, her evil prophecy had not yet been fulfilled.
Maleficent!
Maleficent!
- Maleficent!
- Maleficent!
- Maleficent!
- Maleficent! - Maleficent!
beni dinleyin, mavi güneş, Vecanoi'ye şeytani güçler tarafından saldırılıyordu.
The blue sun, Vécanoï, is attacked by a maleficent force.
Kötü niyet.
Maleficent.
Kötü yapılmış ıvır zıvırlar.
Maleficent crap, eh?
Zararlı!
Oh, maleficent.
- Buraya bak, kötü peri...
- Hey, listen here, Maleficent... - Maleficent! ?
Peki ya kötü peri?
And Maleficent?
Kötü periyi beni normal boyutuma getirmesi için ikna edeceğim ve babama kitaplarımdan ayrılmak istemediğimi söyleyeceğim.
Don't worry, I'll find Maleficent and convince her to return me to my normal size. Then I'll go to my father and tell him I'm keeping all the books.
Efsaneye göre ağaç sadece kötücül ormanın en derinliklerinde varmış.
The legend says it grows in the middle of the Maleficent Forest.
Karanlık Orman'ı bulmamıza yardım et, yalvarırım sana! Ama zaten oradasınız arkadaşlarım. Fark etmeniz yakındır bunu!
Please grant us your help and show us the way to the Maleficent Forest! and it won't be long until you realize...
Evet burası Kötücül Orman olmalı!
I think we are in the Maleficent Forest.
Yazıların habis.
Your writings are maleficent.
Habis olduğumu söyleyip duruyorsun.
You keep saying that I'm maleficent. But why?
Sana göre yazıların habis değilse neden kuyu hakkında ayrıntı vermeyi bıraktın?
If you think your writings are not maleficent, why did you leave out details about the well?
Evet, aynı zamanda Uyuyan Güzel'in elindeki herşeyi aldığı yaş civarı oluyor o benim tatlı Maleficent'im.
Yes, it was about the same age you were when that Sleeping Beauty got the best of you, my dear Maleficent.
Sevgi zayıflıktır Maleficent.
Love is weakness, Maleficent.
"Zararlı" yı tercih ederim.
I prefer Maleficent.
Kraliçenin şeytanlıklarından kaçmak için mi?
From maleficent? No.
Epey kötü niyetliyiz.
Maleficent.
Ve beni o perişan, her ne kötülükse ondan kurtardılar.
And they did save me from that wretched... whatever maleficent is.
Hayır.Orası Maleficent'in kalesi.
No. That is Maleficent's castle.
Maleficent büyüleri, sihrin en karanlık olanıdır.
Maleficent traffics in the darkest of magic.
Kendilerinin olmayanı, benden alan hırsızlar. Altına ihtiyacınız varsa, sizde kasın.
( Maleficent's voice ) To the thieves who took from me what is not theirs... keep the gold if you must.
Adı Malefiz'miş.
And her name was Maleficent.
Malefiz, sınır muhafızları...
Maleficent, the border guards...
Malefiz'im.
I'm Maleficent.
Malefiz, Stefan'ın yüzüğünü nasıl attığını düşündü.
Maleficent thought of how Stefan cast away his ring.
Malefiz!
Maleficent!
Stefan ve Malefiz en beklenmedik arkadaşlar olmuşlar.
Stefan and Maleficent became the most unlikely of friends.
Malefiz'in 16. yaş gününde Stefan ona bir hediye vermiş.
And on her 16th birthday Stefan gave Maleficent a gift.
Yıllar geçtikçe Stefan'ın hırsı onu Malefiz'den uzaklaştırmış ve insan krallığının cazibelerine yaklaştırmış.
As the years passed Stefan's ambition called him away from Maleficent and towards the temptations of the human kingdom.
Malefiz en güçlü peri iken Moors'un koruyucusu olmuş.
While Maleficent, the strongest of the fairies rose to become the protector of the Moors.
Maleficent sık sık bir başına gezermiş. Bazen Stefan'ın nerede olduğunu merak edermiş.
Maleficent often wandered alone and sometimes wondered where Stefan might be.
Malefiz.
Maleficent.
Malefiz, seni uyarmaya geldim.
Maleficent, I've come to warn you.
Malefiz?
Maleficent?
Malefiz, lütfen yapma.
Maleficent, please don't do this.
Askerleri her yerde Malefiz'in peşine düşerken Stefan kendini kalesinin dört duvarına kapatmış.
Stefan shut himself behind the walls of his castle while his soldiers rode far and wide to hunt Maleficent down.
- Maleficent ile mi?
- With Maleficent?
- Maleficent'i mi?
- Maleficent?
Belle.
And that beast was a dangerous creature named Maleficent.
Maleficent.
Maleficent.