Marche Çeviri İngilizce
42 parallel translation
1412 yılında La Marche Lorraine'deki Domremy kasabasında doğmuştur.
She was born in 1412 in a village of Domremy, on the marche of Lorraine.
Bon Marche eczanesinde çalışıyorum.
- I work at the Bon Marche drugstore. - Oh.
Denis Bon Marche eczanesinde çalıştığınızı söyledi.
Denis tells me you're working at the Bon Marche pharmacy.
Officier de la Légion d'Honneur, Chevalier de Marche, ve saire, ve saire.
Officier de la Légion d'Honneur, Chevalier de Marche, so forth and so on.
Bay Yaffe, Bayan Marche.
This is Mr. Yaffe. Mrs. Marche.
Marş!
Marche!
Operasyonu arayın hava kararmadan tamir ekibi gelmeli
Call Marche, we'll have repair men before nightfall
Çok bilinen bir parça.
And it's in the style of "Marche Militaire."
252, Route de Marche.
252, Route de Marche.
Yürüyüşte.
At Marche.
Yürü.
Marche.
Fransa'daki Bon Marche tarafından özel olarak hazırlandı.
This was displayed at the Bon Marche Department Store in France.
Rhone Marche'ın bir birliği daha var.
... another 20 at Romney Marsh.
Claudine Cadeaux, Bon Marche.
Claudine Cadeaux, Bon Marche.
İleri, marş!
En avant, marche
Valerie La Marche kim?
Who's Valerie la marche?
Pekala.
Ca marche.
Tangier'den getirdiğim ipekler çok geçmeden Bon Marche'nin vitrinlerindeydi. Ömrümde gördüğüm en cesur kıyafetlerdi.
'I brought back silks from Tangier'and, in no time, they were in the window of the Bon Marche'as the most audacious gowns I've set my eyes upon.
Fakat Bon Marche, The Paradise değil.
'But the Bon Marche is not The Paradise.
Bon Marche'ye çeşit çeşit ithal mal götürdüm.
I had all manner of foreign goods shipped to the Bon Marche.
Yakışıklı yüzün olmadan Le Bon Marche'nin tadı tuzu yok.
Le Bon Marche is a dismal place without your handsome face.
Onun alıcısıydım. Le Bon Marche'nin en iyi tedarikçisiydi.
I was a buyer and she was the best supplier we had at Le Bon Marche.
Le Bon Marche ya da başka mağazalara mal satıyorum.
I supply to Le Bon Marche or any other store.
İş gezisi olacak. Le Bon Marche'yi ziyaret edeceksin ve gözlerini Fransa'nın son modası ile dolduracaksın.
On a reconnaissance mission to visit Le Bon Marché, and to fill your eyes with the latest French fashions.
Servis, masa üç.
Ca marche, table three.
Servis, masa iki.
Ca marche, table two.
Servis, masa dokuz.
Ca marche, table nine.
Buradasın demek?
- Marche!
Elaine, Beaumarchais müşterisi.
- Elaine's a buyer at Bon Marché.
Saint-Honoré Bulvarı mı?
- "Marché Saint-Honoré"?
Bon Marché vitrinlerine bakalım.
Let's see the Bon Marché windows.
Noel'de beni hep Bon Marché vitrinlerine bakmaya götürürdün.
At Christmas, you always took me to see the Bon Marché windows.
Bon Marché 20 dakikalık mesafe.
Bon Marché is only 20 minutes away.
Bon Marché'e yarım saatte gidebilirsen, söz ben de geleceğim.
Make it to Bon Marché in a half-hour, and I swear I'll go meet you.
Bon Marché'e gitmen 7 saat sürdü!
It took you seven hours to go to Bon Marché!
Bon Marché'e koştum.
I ran to the Bon Marché.
MY PGS C'EST NE MARCHE PAS.
My PGS...
Bunu ona 11 yıl önce Saint-Quen mağazasından almıştınız.
You bought this for her 11 years ago at the marché aux puces de Saint-Ouen flea market.