Marks Çeviri İngilizce
7,383 parallel translation
Bunu kanıtlayan yanık izlerim var.
I got the burn marks to prove it.
Bunu kanıtlayan yanık izlerim var.
Got the burn marks to prove it.
Kronolojik sıraya göre mi? On üzerinden performanslarına göre mi?
In what, chronological order, marks of out ten for performance?
Bu, tuzağı işaretleyen tılsım, ve toz kötü ruhların onu takip etmesi için bir yol yaratıyor.
That's the talisman which marks the trap, and the powder creates a trail to lead the evil spirits to it.
Lazer ile düzelttirdiğim esnetme izlerinden bahsetmiyorum bile.
And I'm not talking about the stretch marks that I had removed by laser beams.
"Sanderson, inançlı, güçlü akolit." Sonra bir sürü soru işareti.
"Sanderson, " believer, powerful... acolyte. " And then a bunch of question marks.
Yol kenarında sürükleme izleri buldum.
Uh, saw some drag marks up by the road.
Sürükleme izleri yola kadar gidiyor.
Drag marks, they lead right up to the road.
İzler tırtığa benziyor.
The marks appear to be serrations.
Ian Marks.
Ian Marks.
Görünüşe göre Marks Denver'daki ailesini aramış.
Looks like Marks called his family back in Denver.
Ian Marks'ın bilinen beş takma adı varmış, Indiana ve Michigan'da haneye tecavüzden hakkında tutuklama emri çıkartılmış.
Ian Marks has got five known aliases, warrants out for home invasion in Indiana and Michigan.
Ian Marks'ın yanındaki adamın kimliğini bulamadık mı?
Still no I.D. on Ian Marks'partner?
Ian Marks nerede?
Where's Ian Marks?
Ben işi Marks'a sattım.
I sold the job to Marks.
Adının Ian Marks olduğunu söyledi.
Says his name is Ian Marks.
- Odasına girip giysilerini işaretliyor... - Dur, Five-O!
He gets into their room, marks their clothes and you Hey, Five-O!
Açıya bakarak söylüyorum hayır, pardon vektöre duvarda izler var.
I can tell from the angle- - no, I'm sorry, the vector- - marks on the wall.
Doktor vücudunda iğne izi bulamadı ama kağıt bardaklarda ilaç izi vardı.
Doc didn't find any injection marks on Fisher's body, but there were remnants of paper cups in the fire pit.
- Patinaj izleri,... arabasının yoldan çıktığını ve ciddi bir şekilde çarptığını gösteriyor.
Skid marks indicate his car spun out and fatally crashed.
Hayır, skid marks hiç frene dokundu.
Uh, no skid marks- - he never touched the brakes.
- Dişli izlerine benziyor.
Those look like groove marks.
Victoria'nın dişlerinin arası bu ısırıktaki aralıktan daha fazla. Gördün mü?
Well, the spaces between Victoria's teeth are too wide for these marks to have been left by her.
Üzerinde belirleyici bir işaret yok.
No identifying marks on it.
Kandaki şu izlere bir baksana.
Check out these marks left in blood.
- Evet görünen o ki bir "Honor Hustle" hedefiyle birlikte.
Yeah, looks like she's with some Honor Hustle marks.
Topun izleri her dönüşte santimetrenin yüzde biri kadar azalıyor.
The distance between the cue marks reduced by a hundredth of an inch every revolution.
Boynundaki bu geniş morluk kalın bir cisimle boğulduğunu gösteriyor.
The broad band ligature marks suggest that he was choked - with some sort of strap.
Bu izleri ben yaptım.
The lash marks are mine.
Kurbanın vücudunda hiç yanık izi görmedim.
I don't see any burn marks on his body.
Halıdaki izler masanın biraz hareket ettiğini gösteriyor.
Marks on the carpet where it moved slightly.
- Yerlerinizi alın... - Şimdi!
On your marks, get set, go!
Baldırımın her yeri pençe iziyle dolu.
I have claw marks all over my calf.
Refeka bütün halayıklarını işaretliyor.
It's how Rebecca marks all of her slaves.
Refaka bütün halayıklarını işaretliyor.
It's how Rebecca marks all her slaves.
Greg, bak... balta izleri.
Greg, look... ax marks.
Katil Al değildi, kolundaki izler Izzy'nin cesedini yakmış olabileceğini gösterse de.
It wasn't Al, even though the marks on his arms suggest that he might have burned Izzy's body.
Lastik izi yok.
No skid marks.
Adam iz bırakmış ama hiç lastik izi yok.
He skidded plenty, but there's no tire marks.
Yanık izlerinde yakıt kalıntıları buldum.
I found fuel residue in the scorch marks.
Evet, bu izler roketten daha çok jet motorunun egzosuyla olan yakın temas yüzünden olmuş.
Yes, the marks come from close contact with the exhaust nozzle from a jet engine rather than a rocket.
Ayrıca yanık izlerinde bir ipucu daha vardı.
And there was something else telling about these scorch marks.
Alet izleri var.
Tool marks.
- Göbeğindeki çizikler.
- on his bilateral overhangs... - Stretch marks on his love handles.
Süslemeler ve skalpel izleri.
I mean, the flourishes and the scalpel marks.
- Kan ya da kesim izi var mı?
Blood? Cut marks?
Maktulün vücudunda enjeksiyon izi veya deri yoluyla alındığını gösteren bir belirti olmadığı için kesinlikle sindirim yoluyla aldığını söyleyebilirim.
Due to the lack of injection marks on the victim's body and any indication that it was absorbed through the skin, I can say with confidence it was likely ingested.
Bence baba olma konusunda heyecanlı olman çok güzel bir şey ve bu işin en iyi yanı ise, derimde çatlaklar oluşmayacak olması.
I think it's great that you're so excited about being a dad. And the best part is... No stretch marks for me.
Pekala, çatlak sorunundan bahsedelim.
Okay. Talk to me about stretch marks.
- Patinaj izleri?
Skid marks?
Bakalım eşleme bulabilecek miyiz?
I'll make a Micro-Sil mold of the groove marks and see if we can find a match.