Maxie Çeviri İngilizce
402 parallel translation
İşte böyle, Maxie, biz de bunu bekliyorduk.
Here you go, Maxie, that's what we been waitin'for.
Sen devam et Maxie.
Take over, Maxie.
Al bakalım Maxie.
There you are, Maxie dear.
Boş zamanın olur Maxie.
You'd be a man of leisure, Maxie.
Maxie.
Maxie.
- Selam, Maxie. - Selam, Don.
- Hi, Maxie.
Benim, Maxie.
It's me. Maxie.
Sen tam konuşacak delikanlısın, değil mi, Maxie?
You're just the boy to talk, aren't you, Maxie?
Sen gerçekten güzel bir delikanlısın, Maxie.
You were a real nice boy, Maxie.
Maxie'nin içkisiydi
It was Maxie's drink.
Maxie'yi hiç görüyor musun?
You ever see Maxie?
Pekala Maxie.
All right, Maxie.
Maxie ve kendim için ekstradan bir miktar.
A little extra for Madge and me.
Al şunu, Maxie.
Take it, Maxie.
Yüz papel, Maxie.
A hundred bucks, Maxie.
Nasıl olur da böyle bir şey düşünebilirsin, Maxie?
How can you even think that, Maxie?
Maxie, ipi kancaya bağla, aşağıya bırak ve küreği aşağı at.
Maxie, tie the rope on the hook, drop it down and throw the shovel down.
- Maxie'nin arkadaşları.
- Who's that? - Maxie's friends.
Maxie nazik olmanı söyledi. Şimdi lütfen nazik ol.
Come on, Ronnie, Maxie said to be nice.
Hayır, Maxie'ye söylemezler.
No, you Won't. They Won't tell Maxie.
Maxie, mallarına kötü davranılmasını sevmez.
Maxie doesn't like to have his merchandise manhandled.
Hafif tartaklanmam için beni bir geceliğine satar ama gözümün üstüne patlatmak sadece Maxie Fields'ın hakkıdır. - İyi adammış.
He'll loan me out to be mauled a little bit, but When it comes to a sock in the eye, that pleasure is for Maxie Fields alone.
Maxie mi?
- Nice fella.
Evet.
- Maxie?
Maxie, sevdiğim her şeyden nefret eder.
Maxie hates everything I like.
Maxie hayırseverdir.
Maxie's my benefactor.
Gece yarısı evde olacaktım. Yoksa üstü açık arabam balkabağına dönüşüyor. Maxie, her şeyi balkabağına dönüştürür.
I had to be home by midnight, I forget Whose, or my convertible turns into a pumpkin.
Bu Maxie Fields.
- That's Maxie Fields.
- Merhaba Maxie. Nasılsın? - Selam evlat.
Hiya, Maxie, how you feelin'?
Maxie, yapma! Lütfen.
Maxie, stop it, please.
Maxie'ye gününü gösterdin.
You really showed Maxie.
Kasasında Maxie Fields'ın parmak izi olmayan Bourbon Caddesi'nin tek mekanı.
The only place on Bourbon Street Without Maxie's fingerprints on the cash register. That's smart.
- Maxie birazdan gelir.
- Maxie'll be here. You'd better go.
- Maxie'yle kalacağını düşünmüştüm.
I figured you'd decided to stay With Maxie. No, but...
Şimdi de yok demiyorum.
Not that she hasn't got one. Maxie Fields.
Maxie Fields iyi etikettir.
There's a name for you.
Maxie'yle eskiden tanışıyoruz.
Maxie and I go a long Way back.
Görüşürüz Köpekbalığı. - Maxie Fields seni görmek istiyor.
Maxie Fields Wants to see you.
- Ona de ki... Gelsen iyi olur Danny. İşi Maxie'ye bırakmamak lazım.
Maxie's no guy to give the brush to.
Sen Maxie Fields'la görüşmeye gel. Ben de bu işi çözmeye çalışayım.
You come see Maxie Fields, I'll try to Work up an angle.
Maxie seni bekliyor.
Maxie's expecting you.
- Maxie, lütfen.
- Maxie, please.
Çocuğa bacaklarını göster.
Maxie, please.
- Maxie, lütfen. Bacaklarınla yarışma kazandın.
You Won a contest With them legs.
Tamam Maxie.
All right, Maxie.
Maine ne yaparsa Maxie Fields da yapar.
As Maine goes, so goes Maxie Fields.
Maxie!
Maxie!
Maxie ne diyorsa yap.
You better do What Maxie says.
Maxie!
You're hurting me.
Maxie, yapma.
Come on over here.
Ben Maxie Fields'ı görmek istemiyorum.
- l don't Wanna see him.