English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ M ] / Mcbain

Mcbain Çeviri İngilizce

174 parallel translation
Ve sen benim adımı kullandığında kesinlikle hoş olur, bayım.
And you're sure welcome to use my name, sir. McBain.
McBain. Ed McBain.
Ed McBain.
- Pekala, McBain.
All right, McBain.
Oh, tabi, Bay McBain!
Oh, sure, Mr McBain!
Ed McBain hizmetinizde.
Ed McBain at your service.
Bay McBain, ben sadece ilk tanıştıklarımızla çıkmadığımızı bilmeni istiyorum ama...
Mr McBain, I just want you to know that we don't usually go out on blind dates but... ( BANGING )
McBain, sen o silahları ne yaptın?
McBain, what'd you do with them guns?
- İyi yaşlı McBain.
Good old McBain.
McBain.
McBain.
Henüz değil, McBain.
Not yet, McBain.
Ben, Ed McBain.
I'm Ed McBain.
McBain, sen şimdi gitmeyi deniyorsun ama anlaşmaya ne kadar uzak veya yakın olduğuna bak.
McBain, you try walkin'out on me now and see how far you get - deal or no deal.
Nefsi müdafa, McBain.
Self-defence, McBain.
Adım McBain, değil ve sen tutuklusun.
My name ain't McBain, and you're under arrest.
Neden benim McBain adını kullandığımı sormadın.
You haven't asked why I use the name McBain.
Adım McBain.
My name's McBain.
- Adını söyler misin McBain?
You say your name is McBain?
- Ed McBain.
Ed McBain.
Biz bir McBain tanıyoruz.
We know of a McBain.
Ve bu McBain'in Sweetwater'de bizim bir adamımızı öldürdüğü söylendi.
And it's told that this McBain killed a man of ours in Sweetwater.
Biliyorsun, McBain, senin şu silahlar hakkındaki planların beni sevindirdi.
You know, McBain, that plan of yours about the guns delights me.
Yerimiz için ne düşünüyorsun, McBain?
What do you think of our place, McBain?
Bay McBain!
Mr McBain!
Sürprizlerden sözettin, Bay McBain, birşey mi var...
Speaking of surprises, Mr McBain, there's something... ( SCREAMING )
Mr McBain, ben bu muhabbeti uzatmaktan zevk alırdım ama bir şey dışında.
Mr McBain, I might enjoy prolonging this conversation with you but for one thing.
Şüphesiz, McBain değil.
Naturally, it's not McBain.
Bay McBain, burada birbiriyle çelişen şeyler ileri sürüyorsun.
Mr McBain, you're introducing a discordant note here.
Bay McBain, sakıncası yoksa silahını verir misin?
Mr McBain, would you mind handing over your pistol?
- Daha değil, Bay McBain.
Not quite, Mr McBain.
Bay McBain, veya ismin her neyse seni özleyeceğiz.
Mr McBain, or whatever your name is, we'll miss you.
Brett McBain'in çiftliği.
Brett McBain's farm.
McBain mi?
McBain?
Bayan McBain.
Mrs McBain.
Brett McBain'le evlendik.
Brett McBain and I were married.
- Tasalanmayın Bayan McBain.
- Don't worry, Mrs McBain.
- Çünkü McBain'deydi.
- Cos he was at the McBains'.
Şimdi bir Bayan McBain çıktı piyasaya.
Now, a Mrs McBain has turned up.
Şu McBain işi bana fikir verdi.
This McBain business has given me ideas.
Yakında dul McBain artık sorun olmayacak.
Pretty soon the widow McBain won't be a problem no more.
Huzur içinde yat, Brett McBain.
Well, God rest your soul, Brett McBain.
Bayan McBain medeniyete geri dönüyor.
Mrs McBain goes back to civilisation.
Günaydın Bayan McBain.
Morning, Mrs McBain.
Onları McBain'in orada bulduk.
We found them out at McBain's place.
McBain ayrıca bunu istemişti.
McBain also ordered this.
Brett McBain'in kasabası.
Brett McBain's town.
Brett McBain kendi istasyonunu istiyordu.
Brett McBain wanted his station.
Ufacık bir yazıyla, kısa bir cümle vardı, diyordu ki, eğer demiryolu buraya ulaştığında inşaat tamamlanmamışsa, Mc Bain ve varisleri, tüm haklarını kaybederler.
In very small print, there is a short clause, which says that McBain or his heirs lose all rights if, by the time the railroad reaches this point, the station ain't built yet.
Bizim McBain biliyor muydu?
Did old McBain know?
Bu eyaletin şerifi olarak, burada bulunan Bayan Jill McBain'in tüm mal varlığının açık arttırma ile satılmasına başkanlık etmem istendi.
As sheriff of this county, I've been asked to preside over the sale by auction of all property belonging to Mrs Jill McBain, here present.
Yanıldığımı umarım, Bayan McBain, ama burayı bir tabak fasulyeye satmaya meyillisiniz.
I wish I were wrong, Mrs McBain, but you're liable to end up selling the place for a plate of beans.
Üzgünüm Bayan McBain, ama sanırım bu son teklife düşürmek zorundayım.
I'm sorry, Mrs McBain, but I think I'm gonna have to knock down on that last bid.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]