Mcgowan Çeviri İngilizce
122 parallel translation
- Bill McGowan iyi şoför mü?
- Is Bill McGowan a good driver?
Buradaki herşey, McGowan'ındır.
It all belongs to McGowan.
Bu nadide koku da McGowan'ındır.
That delicate odor also belongs to McGowan.
Gümüş Madeninden gelir Oda McGowan'ındır, tabii.
It's from the silver mine which is McGowan's, of course.
İlk önce, McGowan'dan izin almalısın.
First you got to get permission from McGowan.
Nerededir bu McGowan?
Where is this McGowan?
Nerededir bu McGowan?
Where is McGowan?
Ve hepsi McGowan'ın çalışanlarıdır madenlerde tozdan zehirlenip ölünceye kadar.
And all hard-working employees of McGowan until they die of dust poisoning in the mines.
Silaha gerek yok, McGowan.
That pistol won't be necessary, McGowan.
Dolman senin gümüşünü bu kadar hızlı tüketirken McGowan imparatorluğu, daha fazla devam edemez.
With Dolman gobbling up your silver as fast as you can mine it the McGowan empire won't last too long.
Dediklerimi düşün, McGowan.
Think it over, McGowan.
Üzgünüm, McGowan Ama eğer sen gümüş sevkiyatına garanti veremezsen Haziran ayı geldiğinde Virginia Eyaleti ile yaptığımız sözleşmeyi yenilemekte zorlanacağız.
I'm sorry, McGowan but if you can't guarantee your consignment of silver we'll be forced to shift the contract to Virginia City come June.
- McGowan, hadi.
- McGowan, come on.
O bağnaz McGowan, şehir sınırları içinde dansçılara asla izin vermez.
That bigot McGowan won't allow dancers inside the city limits.
Sen, Bay McGowan'a dua et.. .. bu tehlikeli yolda size refakatçi sağladığı için..
You ought to be thankful Mr. McGowan is providing an escort for the rest of the journey to protect you.
Nazik olun! Edward McGowan'ın tek kızıdır!
Last but not least, Edward McGowan's only daughter!
Bay McGowan'ın emri böyle!
Mr. McGowan's orders!
Kıyamet günü geldiğinde, sen orada olmadan ben orada olmayacağım, McGowan.
On the beginning of Judgement Day there won't be anyone in line before you, McGowan.
Yapacağım McGowan.
I know I do.
Ama şu işi hallettikten sonra.
But you're finished, McGowan.
Ne zamandan beri McGowan için çalışıyorsun?
Since when have you been working for McGowan?
Yaşlanmışsın, McGowan.
You're getting old, McGowan.
Kasabada kanun ve düzenin az da olsa sağlanması için hem McGowan ve hem de ben bunu gerekli görüyoruz.
Now, it's time for a little law and order in this place seeing that both McGowan and I feel it's necessary.
Yaşlı McGowan, işinde sert bir adamdı ama sen ondan da betersin.
Old McGowan was a hard man to work under but you've pushed it too far.
- Ben Taylor McGowan.
- I'm Taylor McGowan.
- Bu, Frank McGowan'in kamyonu.
- That's Frank McGowan's truck, right?
- Kahretsin! McGowan'ın adamları
- Fuck, it's McGowan's boys!
- McGowan'ın adamları götürdü.
- McGowan's boys got him. - What was that?
- Ne? - McGowan'ın adamları götürdü.
- McGowan's boys got him.
- Liam'ı McGowan götürmüş
- McGowan's lot have got Liam.
- McGowan nerde?
- Where's McGowan?
MCGOWAN!
MCGOWAN!
Hadi yapalım şu işi.
McGowan : Let's do it.
McGowan,
McGowan.
- McGowan'la hallettik
- Sorted. McGowan seems happy...
McGowan klanına üyelik kazanacaksın.
You'll get a membership card for the McGowan clan.
Ya McGowan?
What about McGowan?
Joe McGowan'la konuş bize ek süre istedi.
Joe went to see McGowan and got us more time to pay.
McGowan'la konuştu ve bize ek süre aldı o kadar.
Joe met McGowan and got us more time. That's it.
McGowan'la ne oldu anlat bana.
Tell me again what happened with McGowan.
Hiçbir şey.
Nothing happened with McGowan.
- Bir şey olmadı.
- Nothing happened with McGowan.
McGowan'dan borç mu aldın?
Did you borrow money off McGowan?
- Almadım
- I didn't borrow off McGowan.
Mcgowan'la ben eskiden tanışırız.
McGowan and I go back a bit.
Oraya gittiğimde Liam'a şu seçenekleri sundu :
When I went to see McGowan, he'd given Liam a choice.
İki : Sabine yi çalıştıracaktı.
Choice two, McGowan puts Sabine on the game.
McGowan, onun için iş yaparsam, Liam'ın borcunu sileceğini söyledi.
McGowan said if I done a wee job for him he'd pay off Liam's debts.
McGowan 500 pound verdi.
McGowan gave me £ 500 for myself.
McGowan a işi bıraktığımı söyleyeceğim.
I tell McGowan I'm out.
McGowan'a da işi bıraktığımı söyleyeceğim.
I'll speak to McGowan, I'm telling him I'm out.