Medium Çeviri İngilizce
2,235 parallel translation
Orta.
Medium.
Kodamana biraz daha yakın.
A bigger dog, a medium-sized dog.
İçerideki herifler yüzünden, Sınırsız İç Çamaşırı'ndan gelen seksi kızları ele geçirme şansımız azalıyor.
Those studs inside are gonna ruin our chances with the medium-hot chicks from Underpants Unlimited.
Bir orta boy biftekli sandviç ve ızgara soğan alayım.
Yeah, I'm gonna get the steak sandwich, medium, with grilled onions.
- Orta sıcaklıkta mı olsun?
- Medium, medium rare?
- Kesinlikle. Orta boyu nerede?
- Exactly, gus - - where is the medium one?
Bu yüzden bana iyi para veriyordun..
That's why you used to pay me the medium bucks. So...
Zamanda, sevgilim, bu ortamın prensi oldu.
At the time, it was darling, the prince of this medium.
- Ortancadan biraz daha büyük gibi.
- Nore medium, maybe.
Genellikle tasarımcılar benim için kıyafet yaparlar, ama bir şeyler aldığımda bedenim çocuk M'dir.
Usually designers just make clothes for me, But when I do buy stuff, I'm a child's medium.
Orta kalibre mermi deliği.
Medium caliber bullet hole
Orta-hızlı sıçrama izi.
This medium-velocity spatter
O kadın hayattayken medyummuş gibi davranıyordu.
That old woman was pretending to be a medium when she was alive.
Hanson, ruh çağırma, medyum seans kelimeleriyle saatlerce aradım ve hiçbir şey bulamadım.
I spent hours searching "hanson" plus "spiritualism" And "medium" and "seance" And found exactly nothing.
Melinda'nın gördüğü cinayet görüsü kadın hem medyum hem de katil olabilir mi?
But she just couldn't actually communicate with them. So the murder visions that Melinda had, Could the old woman have been a medium and a serial killer?
Genç olan orta boylarda, 20'li yaşlarda.
Young one's medium height, mid-twenties.
Evet fakat ben orta derecede bir sıçrama görmüyorum
Yeah, but I don't see any medium-velocity
Boyutu ve damlanın kuyruk kısmı, orta şiddette serpinti olduğunu gösteriyor.
Yeah, the size and tail mean this is medium-velocity.
Orta hızlı sıçrama...
Medium velocity spatter.
Orta boylu, otuzlarında olabilir.
White, medium build, maybe thirties.
Medium'u aşağılama!
Don't you disparage Medium.
Medium çok sıkı çalışır.
Medium works very hard.
Aynı zamanda bir vücudun sergilediği...
With a medium body and a hint of - -
Sosisler nasıl olsun?
How do you like your dogs, medium, well done, or burnt to a crisp? CROSBY :
Medium olsun.
Medium.
Artık kullanılmayan bir teknoloji, "Ha-ha!" mın arkasındayım!
Outdated medium. I stand by my ha-ha.
Merhaba, açık bej rengi bir nemlendirici istiyorum tabii normal bej olması gerektiğini düşünmüyorsanız.
I need a hydrating concealer in light beige, unless you think I need a medium beige.
Açık mı yoksa normal mi?
So light or medium?
Tabii önce normali bulmazsam.
Unless I find medium first.
Kesinlikle kabul olurdu internet mayhoş büyüklüğünde.
He would've definitely considered the Internet a cool medium.
McLuhan filmin sıcak bir ortamda olmasını kabulgördü.
McLuhan considered movies to be a hot medium.
Örneğin, çalan bir zil içine koyulunca zil sessizleşiyordu, dışarıdan duyamıyordunuz, içerideki hava tümden boşaltıldığı için, ses dalgalarını taşıyacak bir vasıta yoktu.
For instance, placing a ringing bell inside it became silent, you couldn't hear it from the outside, because, having removed all the air, there was no medium to carry the sound waves.
Aynı havanın ses dalgalarını taşıması gibi, ışık dalgalarını taşıyan bir vasıta olması gerektiğine inanıyorlardı.
Just as air carries sound waves, they believed there had to be a medium carrying the light waves.
Evrendeki her şey görünmez bir vasıtanın içinde oturuyor gibi gözüküyordu, bilimdamları buna "ışık saçan eter" dediler.
Everything in the universe appeared to be sitting within an invisible medium, what scientists called the luminiferous aether.
Gördünüz mü, boşluk dünyanın hareket ettiği yöne doğru durgun bir vasıta ile dolu olmalı.
See this, and you know that the void must be filled with a stationary medium through which the Earth is moving.
Kanvas üzerinde kullanılan malzemeyi inceledim kuartz çıktı.
I've examined the medium used on this canvas, and it is indeed quartz.
Renk gerçekten farklı bir alandı.
It's a different medium, really.
Kurbanımız, psişik medyum Vivien Marchand mı?
Our victim is Vivien Marchand, the psychic medium?
Sonra da New York'un en ünlü psişik medyumu olarak eski şanına kavuşacaktı.
And then be returned to her former glory as New York's most famous psychic medium.
Pizzacıdaki adam bile "2 orta koy peperoni ve daha iyisini hak ediyorsun" diyor.
The guy at the pizza place would say, "Two medium pepperonis, and you deserve better."
Tüm tişörtlerimiz orta beden.
♪ All our camp T-shirts are medium ♪
Umarım orta beden giyiyorsundur.
♪ Well, I hope you wear medium, girl- - huh!
Evet, her türlü intikam şeklini denedim.
Yeah, I've done all I can do in that medium.
Ya da ben size bu Guantanamo kılıklı evi almamanızı önereyim ve orta büyüklükte bir rüzgâr esip bu harabeyi uçurmadan önce gidelim.
Or I could recommend that you do not buy this godforsaken Guantanamo Bay of a house, and suggest that we all get our asses out of here before a medium-sized wind blows the whole sum'bitch down.
Orta uzunlukta bir yol var diyelim aslında.
Exactly. It's down the road, a medium way.
Gayet iyi pişebilirler
Look at him, just as it should, Medium hot. What a nice refrigerator.
- Orta boyu nerde?
Where's the medium one?
Orta?
Medium?
Medium 614 "Gerçek Fred Rovick, Lütfen Ayağa Kalkın"
medium 614
Medium.
Medium.
Medium 615 "Kötü Adamı Nasıl Döversin"
medium 615