Melissa Çeviri İngilizce

Melissa!

Melissa!

Melissa, lütfen!

Melissa, please!

Spencer'ın kız kardeşinin bilgidiğini düşünüyorum, Melissa...

I think you know Spencer's sister, Melissa...

Melisa polisle beraber Spencer'ı arıyor olmalı

Melissa must have the police looking for Spencer by now.

Araştıralım, haberleşelim, ve Melisa'yla birlikte kontrol edelim.. Herhangi birşey duyabilmesine karşın

We look, we keep talking, and we check in with Melissa in case she hears anything.

sorun yok, Melissa.

It's okay, Melissa.

Melissa, Spencer'ın Radley'de olduğunu bilmemi istedi Oradan kurtulmak için geldi.

Melissa wanted me to know that Spencer was in Radley, so she came in on her way out there.

Melissa spencer'ın bütün gece ormanda olduğunu söyledi.

Melissa said that Spencer was in the woods all night.

Melissa'nın tek başına orada, olma fikrini beğenmiyorum.

I don't like the idea of Melissa being the only one that's able to get in there.

Ve sen Shana'nın Jenna'yı tanıdığını ve Melissa'yla birlikte buluştuklarını mı söylüyorsun?

And you're saying, that shana knows Jenna. And that the both of them are meeting up with Melissa?

Neden Melissa ve Jessica'ya Washington D.C.'ye gidecek param olmadığını söyledin ki?

Why'd you tell Melissa and Jessica that I couldn't afford to go to D.C.?

Jessica ve Melissa ile konuştum ben.

I talked to Jessica and Melissa.

Ben Melissa Rivers dedim.

I said Melissa Rivers.

Çok özledim.

( Melissa ) - Mm. ( Whispers )

Melissa da bana bir çok not yazmıştır.

Well, Melissa left me a lot of notes, too.

Melissa'ya malın, hiçbir erkeğin ulaşamayacağı kadar yüksek kalitelisinden tattırdığım için de ben özür dilerim! Hadi ama!

( Gasps ) Well, I'm sorry I gave the good stuff to Melissa in a way that no man could ever repeat!

Ve haberin olsun, Melissa ile sevişmek o kadar iyi değildi zaten.

A-and just so you know, sex with Melissa wasn't even that great.

Joseph Gordon-Levitt'le Melissa McCarthy'yi dört gözle beklediğim "Agnes" diye bir filmde öpüştürdü.

He made Joseph Gordon-Levitt kiss Melissa Mccarthy in a movie I'm really looking forward to seeing called "Agnes."

İkisi de Melissa'dan korkuyor.

They're both afraid of Melissa.

Ben de Melissa Enfield'ı alacağım.

I'll take Melissa Enfield.

Melissa Keyser, 28 yaşında.

Uh, Melissa Keyser, 28 years old.

Melissa Keyser septik şokta.

Melissa Keyser's in septic shock.

İlk olarak, "Atlanta Times" dan Melissa Mirch var.

Girl, are you ever gonna grow up? Honestly. Let's go, buck.

Melissa.

Melissa.

Melissa mıydı?

Melissa?

- Melissa Young mı?

Melissa Young?

Melissa Young.

Melissa Young.

Melissa Ann Young, 1980, Haziran ayında doğmuş.

Melissa Ann Young, born June 1980.

- Melissa.

Melissa.

- Evet, Melissa.

Of course, Melissa.

Melissa ile ilk defa taşındığında tanışmıştınız. 2008 yılı mıydı?

Oh, so you first met Melissa when she moved in. That was 2008?

Melissa'nın daireye gelen ziyaretçileri oldu mu?

Did Melissa have many visitors to the flat?

- Melissa Young?

Melissa Young?

Melissa Young'la ilgili.

It's about Melissa Young.

O zaman Melissa'yı tanıyorsunuzdur?

So you knew Melissa then?

Konu, vaktiyle - Affedersiniz. Eski komşunuz, Melissa Young.

It's regarding a former, sorry, ex-neighbour of yours, Melissa Young.

Bildiğin kadarıyla Melissa'nın arkadaşı var mıydı?

Did Melissa have any friends in the area that you knew of?

Melissa pek dışa dönük değildi.

She wasn't what you'd call outgoing.

Rahatsız ettiğim için üzgünüm Melissa'nın dairesinin anahtarını almadan çıkmışım.

I'm sorry to bother you but I appear to have come out without the keys for Melissa's flat.

- Melissa'ydı değil mi?

It's Melissa, isn't it?

- Üst katta oturan Melissa.

She's the girl upstairs, Melissa.

Melissa'nın ise evinde bir tane fotoğrafı vardı.

Melissa, she had one picture in her flat.

Melissa'yla yakın mıydınız?

Did you know Melissa well?

Şimdiye dek Melissa hakkında bulduklarım, ki çok fazla değil en azından tutarlı şeyler.

Everything I've found out about Melissa so far - which, I admit, isn't much - is at least consistent.

Belki de öyledir. Ama Melissa hakkında hiçbir şey bilmiyor olsam bile birinin ondan hoşlanmadığı gerçeğini göz ardı edemem.

Oh, maybe it is, but if I don't know anything about Melissa, then I can't rule out the fact that somebody didn't like her.

Melissa'nın sizin gibi birine yardımcı olmak için kendi çizgisinden dışarı çıkabilecek biri olduğunu düşünüyorum.

I think Melissa was the sort of person who... would go out of her way to help someone like you.

Melissa hakkında ne sizin, ne benim, ne de başkasının bilemeyeceği şey de bu işte.

And that's the Melissa, neither you, nor I, nor anyone else ever got to see.

Melissa mı?

Melissa?

Melissa'yı tanır mıydın?

Did you know Melissa?

Arkadaş demişken... Sanırım Melissa'nın bir arkadaşını buldum.

Speaking of friends, I think I may have found one of Melissa's.

Eski dostum Melissa...

( Laughs ) My old friend Melissa... ( Lowered voice ) who also happens to be my ex.