English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ M ] / Message

Message Çeviri İngilizce

30,004 parallel translation
Psikopatlar mesaj gönderiyordu :
Psychopaths sending a message...
Not al, yayına çıkmak üzereyim.
Take a message, I'm about to go on air.
Bu kanalı dinlediğine göre gemimin Android'inden aldığım mesajı da duymuşsundur.
If you've been monitoring this channel then you heard the message I just got from my ship's android.
O bize bir mesaj gönderiyor.
He's sending us a message.
Tamam, yukardan mesajları almaktan ayrı daha egzotik bir olasılık var. - Elemek istediğim.
- Okay, you know, before we go with the whole message from on high, there's a less-exotic possibility that I'd like to rule out.
Bu bir işaret, bize mesaj gönderiyor.
It's a sign. He's sending us a message.
Ama mesajlarını okuduk, ona bir mesaj göndermişsin.
But we got Emma's text log in, and you sent her a message.
Mesajını alayım.
I'll take message.
Sanırım Swagger bana bir mesaj gönderdi.
I think Swagger just sent me a message.
Bu bir mesaj.
This is a message.
İletişim işlerine bakıyor, buraya kadar gelemeyen kardeşlerimizle irtibattan sorumlu.
Runs our message boards for us and keeps in touch with the brothers and sisters that can't make it here.
Jackson Oz'dan bir mesaj getirdim.
I have a message from Jackson Oz.
Bip sesinden sonra mesajınızı bırakın.
Please leave your message after the tone.
Bir mesaj bıraktı.
He left a message.
Açık bir mesaj vermiş oluruz. Herkes öğrenir.
Sends a clear message, then everyone knows.
Sinyal sesinden sonra mesajınızı bırakabilirsiniz.
Please leave a message after the beep.
Belki mesajın ne dediğini yanlış anladık.
Maybe you're wrong about what the message says.
Kaydettiğin şu mesajı bir dinleyeyim.
This message you intercepted... Let me hear it.
- Mesajını aldım.
- I got your message.
Seni kim gönderdiyse, mesajı anladım.
Whoever sent you, I got the message.
- Mesajında param yok, demiştin.
Your message said you didn't have the money.
Bir mesaj bırakın.
Leave a message.
Mesajınızı bırakın.
Leave a message.
Sanırım mesaj "Öleceksiniz."
I think the message is, "You're going to die."
Senatörlerin "işkence paneli" nde bunu anlamamış olması ne kötü.
Too bad no one got the message to the senators on the "torture panel."
Mecbursanız sesli mesaj bırakın ama mesaj atmanızı tercih ederim.
Leave a message if you have to, but I'd really rather you text.
Mesajı mı aldın mı?
- Did you get my message?
Mesaj bırakın.
Leave a message.
Burada bir mesaj var.
- There's a message. It's in Greek.
Neyin var, ezikler, senin için Vito'dan bir mesaj var.
What's up, loser? I have a message for you from Vito.
Asistanım Charlie'ye mesaj bırakacağım.
I'll leave a message for my assistant, Charlie.
Al şu telefonu, sadece mesaj yaz, aramak yok, ona göre! Numarası burada.
Here's the phone, just send a message, don't call, the number's in here.
Gigione, oraya git ve karısına mesaj at.
Gigione, go in there and send his wife a message.
Saka Kuşu'ndan bir mesaj getirdim.
I have a message for Little Bird.
Mesajını aldım.
I got your message.
Bu postaları gönderen hep aynı şeyi yazmış.
Whoever is sending these emails, the message is always the same...
Brian Phillips, Cullen'ın daha önceki kurbanlarına uymuyor, ayrıca bu seferki mesaj "DAB", ama ilk yakalanışıyla ilgimiz yok.
Brian Phillips doesn't match Cullen's previous injustice collector victimology, and the message at this time is "BAU" when we had nothing to do with his initial arrest 3 years ago.
Sanırım şapşal bir mesaj bırakma sırası bende.
Guess it's my turn to leave you a goofy message.
Ben daha mesaj yazarken bile yarısında sıkılıyorum.
I mean I used to get bored halfway through writing a text message.
Mesajını yeni aldım.
Hey. I just got your message.
Birileri mesaj göndermeye çalışıyor.
Someone's trying to send a message.
Birileri mesaj gönderiyordu.
That's somebody sending a message.
Nerede olduğunu söylemeden geç saatlere kadar dışarıda olman telefonda konuşurken kalp masajı yapman taşınacağını söylediğin mesaja ne demeli?
I mean, it's... it's the staying out late all night without telling me where you are, it's CPR during phone conversations, it's the... how about the phone message saying that you might be relocating?
Mesajın sonu.
End of message.
Bu mesaj ölmek üzere olan bir adamın ağzından döküldü bu koordinatlarda bir gezgin ekibinin yardıma ihtiyacı var.
Yeah, well, this message came from the mouth of a dying man... a traveler team in need of assistance at those coordinates.
Bu koordinatlara yardım getirmemi söyleyen bir mesaj aldım.
I received a message to come to these coordinates and give support.
Mesajı kim iletti?
Who delivered the message?
Lütfen sinyalden sonra mesajınızı bırakınız.
Please leave a message at the tone.
Özel ajan Grant Maclaren'ın telesekreterine ulaştınız.
You've reached Special Agent Grant MacLaren. Please leave a message.
Mesaj birakin.
Leave me a message.
Bir mesaj.
A message...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]