Minnettarım Çeviri İngilizce
8,636 parallel translation
Bunun için çok minnettarım, ne yapacağımı bilmiyorum.
Sung! Ah dda ~ I'm so thankful for this, I don't know what to do.
- Sağ ol Harvey, minnettarım.
Oh, thanks, Harvey. I appreciate that.
Sözümü dinlediğin için minnettarım.
I'm grateful that you would listen to me.
Minnettarım.
I'm grateful.
Sana minnettarım.
I'm grateful to you.
- Minnettarım.
Obliged.
Buraya geldiğiniz için minnettarım ancak lütfen anlamanız gerek, Sir Robert benim işverenim.
And I appreciate you coming here but please you must understand that Sir Robert is my employer.
Leo, her zaman yaptığın şey için minnettarım.
Leo, I'm forever grateful for what you did.
Bunu sağladığın için minnettarım.
I appreciate the initiative.
Minnettarım.
And I'm grateful.
Minnettarım.
Appreciate it.
Minnettarım.
I appreciate it.
Hayır, hayır... Minnettarım.
I appreciate it.
Jess, son anda yardıma koştuğun için minnettarım.
Jess, I really appreciate you doing this last-minute.
Geldiğin için sağ ol, minnettarım.
Thanks for coming up, appreciate it.
Geldiğiniz için sağ ol, minnettarım.
Thanks for coming up, appreciate it.
Vizyonumu paylaşan herkese minnettarım.
And very grateful to all those who shared my vision.
- Bu guruba çok minnettarım.
- I'm so grateful for this group.
Öncelikle, hepinize minnettarım buraya gelip grupla konuşmama izin verdiğiniz için.
First of all, I really appreciate you letting me come and talk to the group tonight.
Buna minnettarım ve arkadaşın için çok üzgünüm.
I appreciate it, and I'm really sorry about your friend, I am.
Buna minnettarım.
I appreciate it.
Biliyorum, ve buna minnettarım.
I know you do. And I appreciate it.
Size minnettarım Kontes.
I... I am most indebted to you, Countess.
Sonsuza dek minnettarım ama yasaları çiğneyemem.
And I will always be grateful, but I will not break the rules.
- Minnettarım.
I appreciate that.
Gerçekten sana minnettarım patron.
I really appreciate that, boss.
... Fakat bundan minnettarım.
But I am grateful for it.
Şafak vakti geldiğiniz için minnettarım.
I'm so grateful to you for coming out here at dawn.
Halima, babana minnettarım. Kenya'ya bu kadar erken dönemem.
Halima, I am very grateful to your father, but I can't go back to Kenya so soon.
Size minnettarım efendim.
Thank you, sir. I'm... very grateful to you, sir.
Ama bana yardım etmeye çalıştığın için gerçekten minnettarım.
But I truly appreciate you wanting to help me.
Seni çok ama çok seviyorum. Kızın olduğum için çok minnettarım.
I love you so, so much, and I'm just so thankful to be your daughter.
- Bunun için minnettarım.
- I appreciate it. - Oh... you got a Cece box.
Aslında, minnettarım.
Fact is, I'm grateful.
Landis gibi birini tanıdığım için minnettarım.
I'm grateful to have known Landis.
Benimle gelmene minnettarım gerçekten.
I really appreciate you coming with me.
Cennetteki babamız, sözlerini duyamayanlara benim aracılığımla seslendiğin için minnettarım.
Heavenly Father, I want to thank You for entrusting me with bringing Your words to those who cannot hear them.
Gerçekten minnettarım.
Really appreciate it.
Gerçekten minnettarım.
I really appreciate this.
- Minnettarım.
- I'm very grateful.
Bana yardım etmeye çalıştığın için minnettarım, Nina.
I appreciate you trying to help me, Nina.
Sana gerçekten minnettar olduğumu biliyorsun, değil mi?
You know that I'm really thankful to you, right?
Ağırlayacağımız cadı için tanrım bizi minnettar kıl.
Right, Father? For that which we are about to receive, may the lord make us truly grateful.
Sonra ben de çat içeri dalıp onu kurtaracağım. O kadar minnettar olacak ki tekrar birleşmek isteyecek.
I hired some guys to come to the house on Tuesday and assault her, and I'll come in and save her, and she'll be so grateful, she'll have to take me back.
Pekala, doğanda olan bir şeyi yapıyorsun ama biraz daha bekleyebilirsen çok minnettar kalacağım.
Well, you do what you got to do, but... if you could just stay put for a little bit longer, I'd-I'd really appreciate it.
Minnettar olmadığımdan değil, elbette öyleyim. Çok nazikler.
It's not that I'm ungrateful, I am grateful, I think it's very kind.
Tamam bizi kurtaranlara minnettarız. Bizi koruyanlara. Tıkınma zamanımızın ne zaman geldiğini bilenlere.
And, look, we are grateful to our saviors, to the ones who protect us, to those who know when it's feeding time at the zoo.
Walker ailesi iyi niyetine minnettar olurdu. Masraflar bununla bitmiyor ki. Carolyn, aslında her şeyin farkındasın.
I'm sure the Walkers would appreciate the gesture, but you're not the only expense, Carolyn, and you know that.
Derneğinizin hastalarımız için yaptıklarına minnettarız.
Yeah, we appreciate everything that your organization does for our patients.
Minnettar mı?
Appreciate?
Ajan Gibbs, Landis'in katilinin yakalanmasına yardım eden diğer ajanlara da minnettar olduğumu söyleyin lütfen.
Agent Gibbs, please pass along my gratitude to the other agents for catching Landis's killer.