Mir Çeviri İngilizce
284 parallel translation
Kes dedim, Kaunitz.
- Erlauben Sie mir... - Stop it, Kaunitz.
- Çabuk, yardım et Hans.
- Sie Flegel, Sie! - Hilf mir, Hans.
Burası... burası sessiz.
It's pretty quiet, here in Mir...
Yazdıklarını okur musun?
Lesen Sie mir das Ganze noch mal vor.
Geri kalanlar beni takip edin.
Der Rest folgt mir nach.
Dinleyin şimdi, Nach Sou Chasi kitabı geniş bir Keldani bilgisi içerir. Shir Ha Shi Mir'in dizelerinde şiirin saf güzelliği vardır.
Now listen, the books of Nach Sou Chasi contain wise Chaldean knowledge, while the verses of Shir Ha Shi Mir contain the purest beauty of poetry.
Mir kurtarma gemisi, buraya varmak üzere.
The Mir rescue ship is due to arrive.
Stanislav ÇEKAN Vladımir GULYAEV
Stanislav CHEKAN Vladimir GULYAEV
Kaleyi Mir'e götürün Devletabat yoluna bırakın.
Take her to the well of Qal`eh-ye Mir on the Dowlatabad Road and leave her there.
Gnaediges fraeulein, koennen sie mir sagen, Wann das mittagessen serviert wird, bitte?
Gnädiges Fräulein, können sie mir sagen, wann das Mittagessen serviert wird, bitte?
Anneniz mir?
Your mother?
Ama Herb'le vakit geçirmem seni hiç rahatsız etmiyor, değil mir?
You're not bothered that I'm spending time with Herb?
Ayna...
In the mir...
Hierher zu mir!
Hierher zu mir!
Alle hinter mir her!
Alle hinter mir her!
Bu da nesi.
Oy vay iz mir.
Mir.
Myrrh.
Vay bana.
Vay iz mir.
- Bira içelim mir?
- Get a beer?
Herschel, Vay başıma gelenler!
Herschel, oy vey iz mir!
# Bei mir bist du schön #
Bei mir bist du shon
Mir'i seç.
Select Mir.
Bana inan Lisa.
Glaub mir, Lisa.
Rus hükümeti bana Mir'de yatacak yer verme nezaketini gösterdi.
The Russian government was kind enough to give me accommodations on Mir.
"Rus uzay istasyonu MIR."
The Russian space station Mir.
Mir, "Barış" anlamına gelen Rusça bir kelime.
"Mir" is the Russian word for "peace."
İlk zamanlar, MIR'in tamamı buydu.
At first, that was the whole of Mir.
Şimdi, MIR'inin başka bir ziyaretçisi var, bir Amerikalı.
And now, there's another visitor to Russia's Mir, an American citizen :
O, MIR'de yaşayan ilk Amerikalı ve kendisini evinde hissediyor.
She's the first American woman to live on Mir... and she's very much at home.
İlk erzak vagonu geldiğinde ve biz onu açtığımızda sanırım, MIR'de yaşamaya başlayalı üç ay olmuştu.
I think I'd been up on Mir about three months... when the first Progress came and we opened it up.
MIR istasyonu, artık yeni Rusya'nındı.
The new Russia now had the Mir station.
Star City, aynı zamanda... MIR istasyonunun, birebir modelinin bulunduğu yerdir.
Star City is also home... to the only full-sized model of the Mir station.
Sadece, MIR'in tüm detaylarını öğrenmiyorlar bunu farklı dillerde yapıyorlar.
Not only do they learn every detail about Mir... they do it in a different language.
Birazdan, mekik ilk kez MIR'e yanaşacak ve Charlie o anı bu kozmonotlarla paylaşacak.
Soon Charlie will share that moment with these cosmonauts... when the shuttle docks with Mir for the first time.
Fransız Uzay Birimi'nden Claduie Andre Deshays... ve bir çok Alman astronot MIR'de uçmaya hazır olmak için çalışıyor.
Claudie Deshays from the French Space Agency. A lot of German astronauts getting ready to fly on the Mir.
O ve ekip arkadaşı Bonnie Dunbar, Atlantis'in MIR'e yaptığı ilk yolculuğunda Charlie ve iki kozmonota eşlik edecekler.
She and crewmate Bonnie Dunbar... will join Charlie and the two cosmonauts aboard Atlantis... the first shuttle to dock with Mir.
Bu, MIR'de yaşayan ilk Amerikan olan Norm Thagard'ı akıllara getiriyor.
It'll bring back Norm Thagard, the first American to live on Mir.
Tebrikler, Uzay Mekiği Atlantis, Uzay İstasyonu MIR.
Congratulations, Space Shuttle Atlantis, Space Station Mir.
Bu, Nikoai için çok heyecan verici bir olay çünkü MIR'i ilk defa ziyaret ediyor.
For Nikolai, it had to be very exciting because this was his first visit to the Mir.
MIR'in merkez kapsülü olan ana blok aynı zamanda toplanma yeridir. Aynı, benim evimdeki mutfak gibi.
The base block is the central module of Mir... but it's also the meeting place... very much like my kitchen is the meeting place in my house.
Yüksek teknoloji ürünü titreşim sensörleri sayesinde, MIR her sallandığında küçük kuş ötüyor.
That high-tech piece of equipment is their vibration sensor... and every time the Mir shakes, the little bird will tweet.
Gennady ve ben, MIR üzerindeki uzay mekiğinden, su çekiyoruz.
Gennady and I are transferring a tank of water... that's been supplied from the space shuttle, over to the Mir.
Bu, Norm'un MIR'de geçireceği son gece olacak.
This will be Norm's last sleep on Mir.
Norm'un MIR'de kalması, bize, aileden ayrı olmanın psikolojik yönleri hakkında bir çok şey öğretti.
We learned a lot about the psychological aspects... of family separation from Norm's stay on the Mir.
24 saat içinde, her şeylerini toplayıp MIR'in yörüngesinden ayrılacaklar ve eve dönecekler.
- In 24 hours, they'll pack everything up. - Good fit? The orbiter will undock from Mir and return home.
Soyuz MIR'den ayrılır ve iki kozmonot eve doğru yola çıkar.
Soyuz undocks from Mir and the two cosmonauts head for home.
Mürettebatlar gelip giderken MIR, uzaydaki küçük bir karakol olmaktan çıkıp bir saray olma yolunda ilerliyor.
As the crews have come and gone... Mir has blossomed from a tiny outpost... to a palace in space.
MIR'e ilk defa gelen herkes, ilk olarak depolama alanının yetersiz olduğunu söylüyor....... ve yıllardır orada ne kadar şey birikmiş olabileceğini tahmin bile edemiyor.
Every time anybody enters Mir for the first time... it really is an eye-opener as to the lack of storage space... and how much equipment has accumulated up there over the years.
MIR'e en son eklenen modül, Priroda Modülü.
The Priroda Module is the latest addition to Mir.
Ben MIR'den ayrılmadan hemen önce, buğday tohumları biraz büyümüştü.
And just before I left Mir, the wheat seeds had formed baby seeds.
Bu, astronot Shannon Lucid'in Rus Uzay İstasyonu MIR'de planladığından daha uzun süre kalacağı anlamına geliyor.
That could mean astronaut Shannon Lucid will be staying... on the Russian space station Mir longer than planned.