Moonshine Çeviri İngilizce
334 parallel translation
Ay ışığını bu gecelik söndürüp... -... güneşin ışıklarını yakmasını bekleyelim.
Get rid of that moonshine, and let's get out in the sunshine.
Ünlü biri değilse köpeköldüren'e talim ederiz.
If he's just a nobody... we'll be drinking moonshine.
Bu köpeköldüren mi, şampanya mı demek?
Does that mean moonshine or champagne?
Sadece şarap, kaçak içki değil.
Just wine, never moonshine!
Kaçak içki duruyor mu?
Any moonshine in there?
Okyanus, ay ışığı ve ben de bir ördek olsaydım.
If a ocean was moonshine And I was a duck
Ev yapımı.
Moonshine.
Amerikan işi ev yapımı.
American moonshine.
Amerikan ev yapımı.
American moonshine.
Minik örümcek ağından dizgini. koşumları ayışığının nemli ışıltısından.
The traces of the smallest spider's web and the collars of the moonshine's watery beams.
Yani sizin için biraz ayışığı var!
So I've got some moonshine for you!
Bazıları azıcık kaçak içki yapar.
Some make a little moonshine.
Maria, hiç ev viskisi var mı?
Maria, you got any moonshine?
Beethoven'ın Moonshine sonatı.
Moonshine sonata of Beethoven.
Şangay, çiçekler dalları sarmış. Ve şimdi gece... Sabah çiği gibi gerçek tatlı bir kadın geliyor.
Shanghai, blossoms heavy on the bough and in the night now comes a woman true sweet as the morning dew lovely and fine you were in the moonshine where's your lucky star, fox?
Doo, dağlarda doğsaydın, üç seçeneğin olurdu kömür madeni, kaçak içki ya da tamamen hayatına devam etmek.
Doo, if you're born in the mountains, you got three choices, coal mine, moonshine or moving on down the line.
Eskiden Butcher Holler'ın arkasında kaçak içki sattığından dolayı diğer herkes ona Mooney der.
Except everybody else calls him Mooney on account of he used to sell moonshine back in Butcher Holler.
Ona "Ayışığı" dediler, "Maymunlar Kralı."
Called him "Moonshine, King of the Monkeys."
Ricky'nin ölmüş babasının yaptığı ayışığını hatırlattı bana.
Reminds me of the moonshine Ricky's dead pappy used to make.
Kaçak viskinin en ilginç yönlerinden biri de tadının gazyağı gibi olmasıdır. Ve ondan daha iyi yanması.
One of the interesting things about the local moonshine is it tastes a lot like kerosene, and it burns even better.
Yeni şeyler yapıyoruz ve yine yalanlar söyleyeceğiz.
We'll bring out the moonshine and start telling lies.
- Ay ışığı değil mi?
- It's moonshine, right?
Kendi yaptığın içki gibisi yok.
Ah, there's nothing like moonshine from your own still.
Öğle vakti ay ışığı?
Moonshine at noon?
- Bu ayışığı, değil mi?
- This is moonshine, right?
Ayışığı.Bunu yapmak mı?
Moonshine? Did you make this?
Ayışığı?
Moonshine?
Ayışıgı. "Kaşığı" ndaki gibi.
Yeah, moonshine. As in booze.
Skaara's ayışığı.
Skaara's moonshine.
Ayışığı!
Moonshine.
Burası Amerika'nın göbeği, insanların evlerine davet edip... kasırgalar, kuraklıklar ve sellerden bahsettiği yer, büyükannelerin ay ışıkları, pompalı tüfekli düğünler, sizi tombul, çıtır kızlarına takdim ederler, ve orada... orada insanlar kaybolurlar.
This is the heartland of America, where people invite you into their homes... to talk about tornados, droughts, floods, Grandma's moonshine, shotgun weddings, they introduce you to their buxom, virginal daughters, and where... where people disappear.
Ay ışığını nerden buldun?
Where'd you get the moonshine? - l don't know, man.
Ay ışığını sana kim sattı?
Then who sold you the moonshine?
Ay ışığı. % 101 saf alkol.
- Moonshine. One hundred and one percent pure alcohol.
- Yani ay ışığını içmedi mi?
- So he didn't drink the moonshine? - Nope.
Bodrumunda kaçak içki ürettiğin gibi mi demek istiyorsun?
You mean like the time you was running moonshine out of your basement?
Güzel ay ışığını uçmak için harcamazdık.
We wouldn't waste good moonshine to fly.
Ray içkileri ayarladı ve Claude da kızları.
Ray provided the moonshine and Claude managed to scare up some girls.
Hepsi ham hayal.
- Hmm. It's all moonshine.
Takvim bulun. Almanağa bakın. Takvime bakın.
Look in the almanac, find out moonshine.
Böylece ay, sahneye vuracak, tamam mı?
Moonshine shall shine in at the casement.
Ay ışığı.
Moonshine. - Moonshine.
Ay ışığı.
- Moonshine.
Ölüleri gömmek için, ay ışığı ve aslan kaldı.
Moonshine and Lion are left to bury the dead.
Kanada biraları her tarafta.
Canadian beer is like moonshine.
İçkilerinizi alın ve buradan gidin.
Get your moonshine and get out of here.
Ekibimden iki kişinin, kaçak votka içerken kör olmalarını Houston'a nasıl açıklamamı öneriyorsunuz?
And how do you propose that I explain to Houston that two of my crew went blind drinking moonshine vodka?
Burada kaçak içki yapmış.
He's got moonshine here.
- Selam.Bir Moonshine alayım.
- Hi. Moonshine.
Kaçak.
Moonshine.
Marion, en iyi içkiler hep sendedir.
Marion, you always have the best moonshine.