Moz Çeviri İngilizce
347 parallel translation
Soz moz veremezsin.
You can't promise anything.
Biraz toz moz ama bakma sen kardeş, bir temizleriz mis gibi olur.
It's a bit dusty but ignore that. We'll have it spotless in no time.
Kate nerede Moz?
Where's Kate, Moz?
Yeniden kaybedebilirim Moz.
I may lose her again, Moz.
Üç kilometre yetmiyor Moz.
2 miles isn't enough, moz.
Moz...
- Moz...
Teşekkürler Moz.
Thanks, Moz.
FBI arkadaşınla iyice bağlanmışsınız bakıyorum da. Tamam, bak aramaya devam et Moz.
Oh, your FBI friend keeps you on a tight leash.
Moz uyan!
Mozzie, wake up.
- Selam Moz, bir iyilik istiyorum.
- Hey, Moz. I got a favor to ask you.
- Moz benim.
Moz, it's me.
Moz...
Moz...
Moz, Moz.
Moz, Moz...
- Moz, uyan!
- Moz, wake up.
Hadi Moz! Hadi!
Come on, Moz, come on.
Fark edeceğim bir şey vardır Moz.
It's something I'd recognize, Moz.
Moz.
Moz.
Yasaklanmış romantik bir buluşma varsa özel bir şey vardır Moz.
Forbidden romantic meetings Are kind of a personal thing, Moz.
Moz, ağır ol canım.
Moz, take it easy.
Tamam, tamam.
Moz. Oh, okay.
Teşekkür ederim Moz.
Thank you, Moz.
Moz, bazı malları elden çıkarman lazım.
Moz, I need you to liquidate some assets.
Bunu hayatın ile karşılaştırmanın bir yolu olsaydı... Anladım Moz!
If only there were some way to compare this to your life.
Selam Moz.
Hey, Moz.
Seni geçireyim Moz.
Moz, I'll walk you out.
El, Moz...
"el"? "Moz"?
- Moz, bu Sam.
Moz, this is Sam.
- Moz, bir aksilik oldu.
Moz, listen, there's been a complication.
Moz, kiminle oynadığımı biliyorum.
Moz, I know who I'm playing.
Moz!
Moz - -
Kendini aşmışsın Moz.
You've outdone yourself, moz.
Selam Moz, benim.
Hey, moz, it's me.
Muhteşem iş çıkardın Moz, şimdi odaklan.
You did great, moz. Now, focus.
- Yap artık Moz.
Do it, moz.
Beni düşündüğün için sağ ol Moz, ama bu küçük gezi bilekliğin çıkarılması için en iyi şansım.
Thanks for your concern, moz, but this little field trip Is my best chance to get the anklet removed.
Baksana Moz, bana hayatını nasıl kazandığını hiç söylemedin.
You know, moz, you never told me What do you do for a living.
Moralini bozma Moz.
Keep it together, moz.
Tamamdır, yardımın için sağ ol Moz.
All right, thanks for your help, moz.
İtalyanlar yani Moz.
It's the italians, moz.
Her seferinde bir tane Moz.
One thing at a time, moz.
Hadi Moz.
Come on, moz.
Gerçekler acıtır Moz.
The truth hurts, Moz.
- Söz möz vermiyorum.
- I'll do nothing of the kind.
- Ben ona söz möz vermedim!
- I didn't make any promises to him.
- Sözü möz hikaye!
- Don't forget this one word. - What the heck are you doing in front of my store?
Bir şey var tamam mı?
Keep looking, Moz.
Moz!
Moz.
Eyvallah Moz.
Thanks, Moz.
Piyonum ben.
I get it, Moz.
- Moz, neler oluyor?
Moz, what's going on?
- Moz.
Moz.