Nasim Çeviri İngilizce
107 parallel translation
Adı Nasim ya da Esinti ama tayfunu andırıyor.
His name is Nasim, or Breeze, but he resembles a typhoon.
Bu adamın adı Nasim ya da Esinti ama tayfunu andırıyor.
The name of this man is Nasim, or Breeze, but he resembles a typhoon.
Nasim bir fırtına yaratıyor!
Nasim is causing a storm!
- Nasim mucizeler yaratıyor!
Nasim does wonders.
- Nasim mucizeler yaratıyor!
Nasim does wonders!
- Telefonu Nasim'e ver.
- Put Nasim through.
Nasim mucizeler yaratıyor!
Nasim does wonders! Nasim does wonders. Nasim does wonders!
Uyuma Nasim!
Don't fall asleep, Nasim!
Bu tarihi ve kritik anda Nasim'le konuşmak istiyorum.
I would like to speak to Nasim at this historic and critical moment.
Nasim bir kahraman ama biz toplumda bizimle yaşayan kahramanlara ihtiyacımız var.
Nasim is a hero, but we need heroes to live in the society with us.
89B267, Busmilla.
89B267, Nasim Bismilla.
Nasim, gel.
Nasim, come.
Naseem'den alabilirim.
I can get it from Nasim.
Naseem burada, gerçekte ne için yaşadığımızı bilmiyor.
Nasim doesn't know why we were really living here.
- Naseem Dayı.
Uncle Nasim.
- Navi, ben Naseem. Merhaba, Naseem, nasılsın?
Hello, Nasim, how are you?
Bu işe bulaştığın için özür dilerim, Naseem.
I'm sorry you have to be involved in this, Nasim.
Lütfen, Naseem, ben oraya gelene kadar çıkmasına izin verme.
Please, Nasim, don't let him leave until I get there.
Naseem'i bekliyorum.
Waiting for Nasim.
Naseem Dayı.
Uncle Nasim.
Nasim Malik, hali hazırda suçlama olmaksızın tuttuğumuz bir terör şüphelisi.
Nasim Malik is one of the key terror suspects we are still holding without charge.
Bana göre, Nasim Malek için en güvenli yer parmaklıkların arkası.
As far as I'm concerned, the safest place for Nasim Malek is behind bars.
"Buraya gelmen lazım Nesim."
"I need you here, Nasim."
Arayanın adı Nesim Boutros.
Caller's name is Nasim Boutros.
Nesim aradığında neredeymiş?
Where was Nasim when he made that call?
Nesim Butros. Kaldığı otelde Rivkin tarafından bıçaklandı.
Nasim Boutros, stabbed by Rivkin at his hotel.
Dinle, Nasim.
Listen, Nassim.
Hepiniz Nasim'i tanırsınız, ihtiyar Filinta'nın oğlu.
You all know Nassim, old Flintlock's son.
Nasim!
Nassim!
Gözlerimin içine bak, Nasim.
Look at me in the eye, Nassim.
Nasim nerede?
Where is Nasim?
Oğlun, Nasim, bana işimi yapmam için gerekli olan istihbaratı sağladı.
Your son, Nasim, helped me with information, what... whatever I needed to do my job.
Adım Nasim Marwat.
My name is Nasim Marwat.
Adamın adı Nasim Marwat.
The guy's name is Nasim Marwat.
- Ben Nasim.
- It is Nasim.
Sakin olun Bay Nasim.
Stay calm, Mr Marwat.
Nasim "Dust Devil" görevlerinden birine şahit olmuş olmalı.
Nasim must have witnessed one of the Dust Devil missions.
Nasim yarın ifade vermeye hazır.
I think Nasim is ready for the deposition tomorrow.
FBI. Nasim Marwat, tutuklusunuz.
Nasim Marwat, you're under arrest.
Nasim Dust Devil görevlerinin birine tanıklık yapmış olmalı.
Nasim must have witnessed one of the Dust Devil missions.
Nasim Marwat, tutuklusunuz.
Nasim Marwat, you're under arrest.
Nasim'e erişmek için mahkemeye dava açacağım.
I'm going to file a motion to get us access to Nasim.
Nasim'in tanık olarak işi bitti.
Nasim is finished as a witness.
CIA Nasim'e tuzak mı kurdu?
You think the CIA set Nasim up?
Nasim'in söylediğine göre, Chris'in görevinde High Star'dan olmayan başka bir Amerikalı daha varmış.
Nasim said there was another American on Chris's mission who wasn't with High Star.
Nasim bu adamı New York'ta görmüş.
Nasim saw this man in New York.
Nasim, bu CIA ajanının onu camiden beri takip ettiğini düşünüyordu.
Nasim thought the CIA guy followed him from the mosque.
Nasim'i camiden itibaren takip eden bir adam arıyoruz.
So we're looking for the man who followed Nasim from the mosque.
Nasim'i bulamıyorum, onu takip eden, yalnız dolaşan birini göremiyorum.
I... I can't find Nasim, let alone someone who's following him.
- Evet?
Navi, it's Nasim.
Alo, Nasim?
Nassim?