English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ N ] / Natural

Natural Çeviri İngilizce

12,148 parallel translation
Aslına bakarsanız, Evan doğal olduğumu ve çok başaralı olacağımı düşünüyor.
Actually, Evan thinks I'm a natural and that I'm gonna be a huge success.
Anlıyorum ve sizi bunun içine soktuğumuz için çok özür diliyorum. Ama çocuğun biyolojik babası sizsiniz.
I understand, and I'm very sorry that we have to put you through this, but you are the boy's natural father.
Esaslı bir anne olacaksın.
You're gonna be a natural.
Varlıkları son derece doğal geliyordu.
Their presence seemed absolutely natural.
Bir psikiyatristin sekreter olması alışılmış bir şey değil.
It's not natural for a psychiatrist to become a secretary.
Bu doğal güzellikler görmek isteyeceğiniz her şeyi gösterecek size.
These natural beauties will show you everything you want to see.
Martha'ya karşı bir şeyler hissetmen normal.
It's only natural that you developed feelings for Martha.
Oliver, o adamın yaptığı şey doğal değildi.
Oliver, what that man did was not natural.
- Korkmak doğal bir şeydir.
- It's natural to be scared.
Karanlık, Cehennemin Kralı doğal müttefikler.
Darkness, King of Hell - - natural allies.
Vücutlarımız doğal iletkenlerdir.
Our bodies are natural conductors.
Onun gerçek sarışın olmadığını kesin olarak biliyorum.
I know for a fact that blonde is not her natural hair color.
Bu illetin doğal ve doğal olmayan olarak iki türü vardır.
Now, there are two strains of the malady... Unnatural and natural.
Doğal melankoli ise çok daha yaygındır.
Natural melancholy is far more common.
Bütün o doğal bulaşık sabunlarını aldım.
- Got the all-natural dish soap.
Ama ben doğal kokumu bir sürü kimyasal maddeyle gizlemeye karşıyım.
But I refuse to mask my natural musk with a bunch of chemicals.
hava ve güneş ışığının nimetlerine sahip sayısız canlı ve zengin kaynaklarıyle kutsanan bir dünya.
That world has the privilege of water and air and sunlight, and is blessed with an abundance of life and natural resources.
Mars'tan yana olmak çok doğal.
If there's fighting, it's only natural that she would side with Mars.
Doğuştan yeteneklisin.
You're a natural.
Doğuştan liderdirler.
" Natural leaders.
Ne kadar üzücü ve acımasız olursa olsun ölümler yaşamın doğası. Bir çok kişi ölümün yaşama anlam kattığını söyler.
As painful and cruel as it may seem, death is a natural part of life, and many have argued that it's death that gives life itself meaning.
Liderlerinin doğal yolla ölmediğini öğrenebilecek dört ülke var. Dört ülke.
We have four countries... four... who will discover the deaths of their leaders were not due to natural causes.
Böyle hissetmen, ikinci düşüncelerin olması oldukça doğal bir durum.
It's entirely natural for you to feel this way to have second thoughts.
Çocuk yetenekli.
Kid's a natural.
Cinsellik doğal bir insani işlev.
Sexuality is a natural human function.
Bir kaza sonucu veya doğal sebeplerden dolayı olmuş olabilir.
Could've been an accident... or natural causes.
Ne doğal sebebi ya?
What do you mean, natural causes?
Doğal bir tepkidir. Fakat bir noktadan sonra zehirlemeye başlar.
It's a natural response, but after a certain point, it becomes toxic.
Belki de bebeği acilin önüne bırakıp kaçabiliriz ve sonra adı-her-neyse doğal sebeplerden ölmüş gibi davranabiliriz.
Maybe we can drop the baby off in front of the emergency room, and then run away, and then we can just act like what's-her-name died of natural causes.
Normal bir doğum mu düşünüyorsun peki?
So, are you planning on a natural birth?
Sahi mi? Bence normal doğum için iyi düşünmelisin.
I really think you should consider a natural birth.
Pekâlâ, pazarlama taktikleri doğal malzemeler üzerine kurulu.
Okay, so their whole marketing strategy is natural ingredients.
Bir ayı marketten içeri giriyor ve doğal malzemelerden yapılmış bir şey arıyor,... yoğurt veriyorlar.
So they have the bear walk into the store looking for the natural ingredients and they give him the yogurt.
Evet, bu durum gittikçe de sıklaşıyor ama doğal tabii.
Yeah, it's been happening more and more, but it's natural.
- Tamamen doğal, hiçbir kimyasal yok.
It's all-natural, no chemicals.
Bazen ilişkiler belli bir yolda seyreder ve doğal sonucuna ulaşır.
Sometimes relationships run their course and come to a natural end.
Çünkü senin yaşında bir çocuğun sahip olması gereken... doğal ve sağlıklı bir şey değil.
I took your doll because it's not a natural or healthy thing for a boy your age to have.
Onu, sanki dünyanın en doğal şeyiymiş gibi tapınakta rahiplerle tartışırken buldum.
But there he was, in the temple, debating and arguing with the priests as though it was the most natural thing in the world.
Kendi zamanıma dönebilecek miyim?
So I'd go back to my natural timeline?
Mümkün olduğunca doğal ve dostane davranmaya çalışın.
You try to make it as natural and as friendly as possible.
Şimdiden kuzeydoğudan hukuksuz eylem haberleri gelmeye başladı. Büyük şehirlerde çete savaşları ve güneybatıda doğal kaynaklar için çatışmalar varmış.
I'm already hearing from the northeast about more lawlessness, factions of warlords fighting over big cities, battles over natural resources in the southwest.
Dinle. Kaygılanmam çok doğal. Bu gibi erkekler senden faydalanmak isteyebilirler.
Listen, it's natural that I worry some guy might be taking advantage of you.
Sadece akademik başarı için ihtiyaç duyulan kısma ağırlık veriyorlar ve hayatımızı bakir keşişler gibi yaşamaya zorlayarak bizim nefsimiz gereği duyduğumuz doğal şehveti tamamen ayaklar altına alıyorlar.
They only emphasized the need for academic achievement and completely stomped out our natural burning desire for the flesh by enforcing us to live our lives like celibate monks.
Doğal ışık, parke. Hem restoranın yanında ilk seks sonrası dürümümüzü sabırsızlıkla bekliyorum.
Lots of natural light, hardwood floors, and it's next to a Chipotle6
İnsanlara doğal suyun tehlikeli olduğunu gösterecek bir şeyler bulmamız gerek.
We need a handle for this, something that encapsulates the idea that natural water is dangerous.
Şöyle bir şey "Doğal su kalmadı."
How about, um... you know, "Natural Water Isn't."
Şöyle diyebiliriz, "Çünkü doğal su kalmadı" ardından okyanus suyuyla ve şişe suyundaki kimyasalları karşılaştırırız.
You could just have, "Because Natural Water Isn't," then a list of chemicals in the ocean versus a Poland Spring bottle.
Tamam, normal davran.
Okay, act natural.
Benim gibi normal.
Act like natural me.
- Gayet doğal.
It's only natural.
Doğal lezzetler her şeyi hallediyor.
With runaways, you don't need to get fancy, the natural flavors do all the work.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]