Ndayız Çeviri İngilizce
9,814 parallel translation
Saldırı altındayız.
We're under attack!
Karşındayız.
Here we are.
Bombalama ile ilintili tüm suçlamaları FBI ajanı Alex Parrish'in kabul ettiği federal mahkemenin dışarısındayız.
Outside the federal courthouse, where former FBI agent Alex Parrish has pled guilty to all charges related to the bombing.
Sue'nun Yılı'ndayız.
It's the year of Sue.
Hayır, Brick'in Yılı'ndayız.
No, it's the year of Brick.
Coltlar'ın Yılı'ndayız!
It's the year of the colts!
Bizim ailelerimizin büyük işleri var, İkimizde iyi eğitim almış kişiler olarak bu işlerin başındayız. Birbirimizi iyi tanırsak, ailelerimizde birbirleri için yaratıldıklarını düşünecekler ve tabiki bizde öyle.
Ours are big business families, both of us are the only heads of the families and highly educated and we know each other very well, and they felt we are made for each other and of course we too.
- Yapma ama ikimiz de mükemmel gitmediğinin farkındayız.
Come on, we both know that shit didn't go perfect.
Ciddi tavrımızın daha büyük ihtilaflara sebep olabileceğinin farkındayız.
We are aware that this strong stance may lead to greater conflict.
Hepimiz farkındayız ki anlaşma yolunu sevmiyorsunuz..
We are well aware that you do not like the deal-making process.
Tek çatı altındayız ama büyük bir yer.
It's one roof, but it's big.
Yenilmezler dünyasındayız.
It's an Avengers world.
- Daha günün ortasındayız.
But it's only midday.
- Hala karar aşamasındayız.
We're still figuring it out.
Dediğim gibi, henüz karar aşamasındayız.
As I said, we're just still figuring it out.
Hepsinin karşısındayız.
We're up against them all.
Ama seni seviyoruz ve şimdi yanındayız.
But we love you, man, and we're here now.
Bunun tamamiyle farkındayız.
We are fully aware.
Saldırı altındayız.
We're under attack.
Ama bildiğim kadarıyla hala daha gecenin oynaşma aşamasındayız.
But as far as I'm concerned, we're still at the foreplay stage of the evening.
Başındayız ama.
We're all over her, though.
Riskin farkındayız.
We know the risk.
Şimdi olayların 90 yıl sonrasındayız. Ve 1994 Dünya Serisi'nin olmaması nasıl bir duygu diye sormak istiyorum.
Here we are 90 years later, and I wanna get your thoughts on what it was like to be without the 1994 World Series.
Bir işin ortasındayız.
We were kind of in the middle of something.
Arabamı ve silahımı kaybettik ve arınmanın ortasındayız.
Purging. We lost our car and my gun, and we're in a purge.
- İyi ve doğru olanların yanındayız.
We are on the side of the angels.
Sunset Strip'teki tarihi Stüdyo 60'tan canlı yayındayız.
Live from the historic Studio 60 on the Sunset Strip,
Evet. Bir Marslı dondurmacı dükkânındayız.
And in a Martian ice cream shop.
Hiçbir şeyin ortasındayız.
We're in the middle of nowhere.
Hiçliğin ortasındayız ve beni suçlamalarla yüzleşmem için gönderiyorsun.
Here we are in the middle of nowhere, sending me back to face charges.
Burada ormanın ortasındayız.
We are out here in the middle of nowhere.
Üç saniyeye yayındayız. Üç, iki bir...
We're rolling in three, two, one.
Eğer zamanlamayı doğru yaparsak kalkanlarının arkasındayız.
If we time this right, we're behind their shields.
Çok uzun zamandır bir birimizin hayatlarındayız.
We have been in each other's lives for like forever.
Saha ekibi 237 konuşuyor, Star City Bankası'ndayız.
This is field crew 237, we're at the Star City Bank. We're under attack!
Saldırı altındayız!
Immediate assistance!
Fakat ateşin yanında, yıldızların altındayız.
But... we're by the fire, we're under a night sky.
Barış sona erdi, kuşatma altındayız.
The peace is over.
Sanırım ikimiz de bunun farkındayız.
I think we both know that.
Biz 19 yaşındayız.
We're 19 years old.
Brian, Audrey'le bir şeyin oryasındayız.
Brian, Audrey and I are in the middle of something.
Saldırı altındayız efendim!
We're under attack, sir.
Cadılar Bayramındayız, bütün kurallar yatmış durumda.
Come on! It's Halloween, all bets are off.
Jessica, saldırı altındayız.
Jessica, we are under attack.
Mantıksız geldiğinin farkındayım ama...
Yeah, I know, it doesn't make any sense, but...
- Seansın ortasındayız.
- Melinda, we're in the middle of a session.
Şey bu geçici bir çözüm. Sanırım hepimiz bunun farkındayız.
Well...
NETFLIX ORİJİNAL DİZİSİ - Beş dakikaya yayındayız.
- We're live in five minutes, folks.
Durumun kötü göründüğünün farkındayım. Ama Murphy'i California'ya götürmenin bir yolunu bulacağız.
I know this looks shaky, but we will find a way to get Murphy to California.
Üç Yıl Sonrası 30 dakikaya yayındayız.
Ok, people.
- Ragnar senin yanındayız.
Ragnar, we're with you.