English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ N ] / Nearer

Nearer Çeviri İngilizce

546 parallel translation
Belki oda kendine daha uygun birini bulmayı başarabilir ne dersin?
Oh, well, maybe she will find someone who is nearer her own level.
- Davulların sesi yükseliyor.
- The drums are getting louder. - We're getting nearer.
- Yaklaşıyoruz. - Neye yaklaşıyoruz?
- Nearer what?
Gittikçe daha da yaklaşıyorum.
I get nearer and nearer.
Buradan ne kadar uzaksa, gerçeğe o kadar yakındır.
Probably the farther from home, the nearer the truth.
Her seferinde daha net ve yakın...
And each time it comes more clearly, nearer.
Daha yakın!
Nearer!
- Yan taraftaki kapı arabalara yakın.
- Side door's nearer to the cars.
Belki temiz hastaneler, beton otoyollar ve Kanada sınırında asker bulunmaması benim medeniyet anlayışıma daha yakındır.
Maybe clean hospitals, concrete highways... and no soldiers on the Canadian border come nearer my idea of civilization.
[Chanting Continues, Grows Nearer]
[Chanting Continues, Grows Nearer]
Belki sandığımızdan daha yakınız.
Maybe you're nearer than you think.
Hedefe ne kadar yaklaşırsan, heyecanın o kadar artar.
The nearer the bone, the sweeter the meat.
Ama inanın, düşündüğünüzden daha yakın!
And, believe me, it is nearer than you think!
Daha fazla yaklaşırsan ateş ederim.
- If you come any nearer I'll fire.
İstesen seninle bile evlenmem ki sen onun daha gençsin.
I wouldn't marry you if you asked me, and you're nearer my age then what he is.
Birazcığını tadabilsem. Tüfekler çatılmış durumda, Kapıya yakın duruyor, daha bunlar neki?
The guns are stacked together, full 40 paces nearer to the gate than what they are.
Şu anda Lordsburg'den daha yakında.
He's a lot nearer than that.
Ama daha yaklaşma.
But don't come nearer.
Şimdi sadece daha yakınındayım.
Only from a little nearer now, darling.
Yaklaştır.
Bring him nearer.
Daha yakın.
Nearer.
Daha yakına it.
Push it nearer.
- Yakından daha güzel görünüyorsun. - Teşekkür ederim.
You get prettier as one gets nearer.
Daima yakınımızda ama asla buraya gelmiyor.
Nearer all the time, but never gets here!
Daha yakına uzatabilir misiniz?
Could you hold them nearer?
Bay Kane'in kaldığı yer yere daha yakın, ama orada daha iyi görünüyor, aynı sizin gibi, muhtemelen sağlıklı kahvaltısını da beğenmiştir.
Mr Kane's quarters are nearer the ground, but he's being well looked after, and, like you, is probably enjoying a hearty breakfast.
Bu arada, şu korkunç işi çözmeye yaklaştığını, neler olup bittiğini anlamaya başladığını düşünüyor musun?
By the way, do you feel you're getting any nearer a solution of this terrible business?
Bu biraz daha yakın.
That's a little nearer.
- İyice yaklaşana kadar bekleriz.
- Wait'll she gets a little nearer.
Bizden iyisini biliyordur belki.
Perhaps she's nearer right than we are.
Kiloran'a yaklaştığımız her milde, Scaba'ya 2 mil yaklaşıyoruz.
Every mile nearer Kiloran, we're two miles nearer Scaba.
Trenin her seferinde biraz daha yaklaştığını gördüm.
I kept seeing that train coming nearer and nearer.
Yaklaş.
Come nearer.
Ah, işte geldik, yuvamıza yaklaşıyoruz.
Ah, here we are, we're getting nearer home.
Daha geç olduğu söylenemez.
Couldn't put it any nearer.
- Fazla yaklaşmayın lütfen doktor.
- No nearer. Please, Doctor.
- Sol elimi sıkın, kalbe daha yakın.
Shake my left, it's nearer the heart.
Kadınlar doğaya daha yakın olduklarından onlar düşünmez ama hissederler.
And because women are nearer to nature, they don't think, they feel.
Doğrusu olanca zerafetinizle bir ökçe boyu daha yükselmişsiniz.
Your ladyship is nearer to heaven than when I saw you last.
Kanımıza susayan kanca en yakınımızdır.
the near in blood, the nearer bloody.
15 yıla yakın.
- Be about 14. - Nearer to 15.
Yolun çoğunu geçtik diyebilirim.
I'd say it was nearer than further.
Köye yaklaştıkça, akrabaları da davul çalmaya başlar.
As he comes nearer the village, his relatives take up the drumming.
Kapıya yakın olmayı sever.
She likes to be nearer the door.
Öyleyse yaklaşın biraz.
Come nearer then.
Kardeşim, bu iş seni tanrıya daha fazla yaklaştırıyor.
Brother, this work brings you ever nearer to God.
Onbeşe elliden daha yakın, bunu size kesin olarak söyleyebilirim.
It was a lot nearer 15 than 50, and I can tell you that for a fact.
Güzel havalar bölgemizde de cephe alıyor.
Nearer home, fine weather had its darker aspects, too.
İsmim bu taşa yazılmadan önce bir şeye cevap ver.
Before I draw nearer to that stone, answer me one question.
Ebevynlerimin beni kaybettiğini söylemek sanırım daha doğru olacak.
It would be nearer the truth... to say my parents seem to have lost me. I actually don't know who I am by birth.
On güne yakın.
Nearer ten.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]