English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ N ] / Nefret ettim

Nefret ettim Çeviri İngilizce

1,389 parallel translation
Bu gülleden nefret ettim.
I hate that cannonball.
Nefret ettim.
I hated it.
O anda da, yaptığın şey yüzünden senden nefret ettim.
And in that second, I hated you for what you'd done.
Tüm ömrümce ondan nefret ettim.
I've hated him all my life.
Ondan uzun süre nefret ettim.
I hated him for so long.
Çünkü nefret ettim!
Because I hate it! It makes me sad.
O etekten nefret ettim.
I hated that skirt.
Onu bırakamadı ve bu yüzden ondan nefret ettim.
He couldn't leave her, and I hated her for that. Hated her.
Juanita için duyduğum bu [br] histen nefret ettim.
I hated this feeling that I had for Juanita.
Kızdan nefret ettim.
Hate her.
Onlardan hep nefret ettim.
I always hated the protestors. I always hated the protestors.
O andan sonra, her şeyden nefret ettim.
Damn me.
O madalyadan hep nefret ettim.
I've always despised the Medal.
Desdemona'ndan nefret ettim.
I always hated you as Desdemona.
- Önce ben nefret ettim.
- I loathed you first.
Hepinizden nefret ettim. Umarım hepiniz cehennemde yanarsınız.
I hated all of you and I hope you all roll in hell
Nedenlerden nefret ettim.
I despised reason.
Tüm hayatım boyunca Midwest'te yaşadım ve kıştan nefret ettim.
I've lived in the Midwest my whole life and I hate winter.
Babamdan onu korumadigi icin nefret ettim.
I hated my father for not saving her.
Hamileliğimden nefret ettim.
I hated my pregnancy.
Ondan şimdiden nefret ettim.
I hate him already.
Ondan nefret ettim.
I hated him.
Bu koltuktan nefret ettim.
I hate this chair.
Gerçekten çok kaba olmaya başlamıştı ve o anda ondan aşırı derecede nefret ettim.
Things gotten really heavy and at one moment I hated him so much...
Senin karın olmaktan gerçekten nefret ettim.
I really hate being your wife.
Nefret ettim.
I hate it.
Sharona, buradan nefret ettim.
Sharona, I hate this place.
Gina'dan nefret ettim... ona defalarca lanet ettim.
I have hated Gina... cursed her many times.
Bu gerçekten, dolayısıyla da senden nefret ettim hep.
And I hated the fact so I hated you.
Bu kadar yıldır, sırf beni istemediği için ondan nefret ettim.
All these years I was sure I should hate him, because he didn't want me.
Yaşadığım için kendimden nefret ettim. O yüzden döndüm.
I hated myself for leaving, that's why I came back.
Son 10 yılında nefret ettim.
Hated it for the last 1 0.
O duygudan nefret ettim.
And I hated that feeling.
Nefret ettim "Sen Savaşı Yarat"
I hated it. " You supply the war.
Bana yaptığından dolayı, senden niye bu kadar nefret ettim zannediyorsun?
Why do you think I hated you so much for what you did to me?
Bundan nefret ettim.
I hate this.
Ondan hep nefret ettim.
I always hated her.
Ukalalığından nefret ettim, hamfendi. Bu bok! ?
Well, I hate to rain on your parade, lady, but this shit doesn't work.
Evet, bundan nefret ettim.
Yeah, I hated that.
Senden uzun süre nefret ettim, bunu biliyorsun.
I hated you for a Iong time, you know that.
Her zaman nefret ettim bu yerden.
I always hated this place.
Müziğimin yumuşak ortak bir işleyişin parçası haline dönüşmesi fikrinden nefret ettim, - o yüzden kendimi vurdum.
I hated the thought of my music becoming part of some bland corporate mechanism so I shot myself.
Nefret ettim.
I hated.
Aramadığın için senden nefret ettim çünkü sürekli orada olacaktın ve orada olmadığın zaman beni artık sevmediğini anlayacaktım.
I hated you for not calling...'cause you were always going to be there and when you weren't... it was as if... you didn't love me anymore.
Ama hiçbir zaman istediğim şeyi alamadığım için Noel'den daha da nefret ettim.
But I especially hated Christmas because I never got what I wanted.
Ben de ikinci konuşmacı oldum. Öğretmen okuluna burs aldım. Ve öğretmenlikten nefret ettim.
And I got to be salutatorian and a place at a teacher training college.
Senden nefret ettim.
I hated you.
Senden nefret ediyorum. Senden hep nefret ettim.
I hate you all, always hate you
Şahsen liseden nefret ettim.
Personally, I hated high school
İnatçı olmaktan nefret ederim ama sen bana parayı Birleşik Devletler'de bozduğunu söylüyorsun ben de senin Avustralya'da bozdurduğunu tespit ettim.
I hate to be a stickler, but you're telling me you exchanged the money in the U.S., And I find out you exchanged it in Australia.
Sonra fark ettim ki Tanrı'dan nefret edebilmek için bile inanmak zorundasın.
But then I realized something. You can't be angry with God and not believe in him at the same time.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]