English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ N ] / Nettle

Nettle Çeviri İngilizce

91 parallel translation
Kurdeşen.
Nettle rash.
- Nesi var ki?
- Nettle rash.
- Bahar nezlesi.
Best way to treat nettle rash... is to avoid fruit at all costs. Nettle rash! That's my specialty.
Sende de bahar nezlesi yok ya?
You don't have nettle rash, do you?
Taze çimenler, ısırgan otu, çitlembik kutsanmıştır ve Tanrı, onları yiyenleri över.
Blessed is the fresh grass, the nettle, the chicory... And God glorifie those who eat it.
Eğer bu işkence sona erecekse özgürlüğe kavuşacaksak zorluklara göğüs germeliyiz, kendimizi feda etmemiz gerekse bile.
'If our torment is to end, if liberty is to be restored,'we must grasp the nettle, even though it makes our hand bleed.
- Isırgan çorbasıyla.
- Nettle soup.
O muhtemelen bir ısırgan.
It is probably a nettle.
Paulynin parayı hesabına geçirmesi beni kızdırmaya başladı.
The funds Pauly misappropriated are beginning to nettle me.
Nettle, bir bakire kurban etme vakti geldi diyor.
Nettle says it's time to sacrifice a virgin.
Onun her lafını dinlersen, sonunda aralıkta çim biçersin.
If you listen to everything Nettle says, you end up mowing the grass in December.
Nettle onu senin yanına vermek istemez.
Nettle ain't gonna wanna put her in with you.
- Nettle'ı arayıp fikrini sormalıyım.
- I gotta call Nettle and see what he says.
- Tehlikede olan Nettle değil, benim.
- It's not Nettle's ass. It's mine.
Çoğu erkeğin kadın istediği gibi Nettle da onu istiyor.
Nettle wants him the way most guys want pussy.
Müdür Nettle olayları köktenci bir açıdan görür.
Chief Nettle tends to see things in fundamentalist terms.
Bence söylemek istediğinizi anlayacak kadar örnek gördük, Müdür Vekili Nettle.
I believe we've seen enough now to appreciate your point, Acting Chief Nettle.
Raynor'la ayrı evleriniz olmadığını duyarsa, Nettle canıma okur.
Nettle'll have my ass if it turns out you and Raynor don't have separate places.
Nettle siz ikinizin ne halt ettiğini sorarken içime kaçtı.
I sucked it up my ass when Nettle asked what the hell was goin'on with you two.
Nettle'ın bilmesi lazım!
Nettle's gotta know!
Ortağıma ve bana, Müdür Nettle tarafından Gaines aleyhindeki dosyada tahrifat yapmamız emredilmişti.
My partner and I were ordered by Chief Nettle to falsify a case against Gaines.
Reuben, Nettle Flitch'i sabanla.
Reuben, get plowin'down Nettle Flitch.
Ticklepenny Corner'dan Nettle Flitch'e kadar.
All the way from Ticklepenny Corner to Nettle Flitch.
Isırgan otuyla saçlarımı yıkadım.
I've washed my hair in nettle.
Hindiba, ısırgan, soğan. Mine çiçeği.
Dandelion, nettle, onion.
Bana ısırgan otunun en iyi nerede kullanılabileceğini söyleyecek olan var mı?
Who can tell me what's the best use for nettle? Maybe it's just a dream, a delirium?
Isırgan otu, en önemli stratejik hammaddelerden biridir.
Nettle is a strategic raw material.
"İğnelerinin değmeden zehrine, koparmalıyız bu gülü cesaretle."
"Out of this nettle, danger, may we pluck this flower, safety."
Beraber sinir ediyoruz onu.
We got nettle rash together.
Isırgan otu suyu.
The water of the nettle.
Sadece birkac santimetrelik, tek bir denizisirgani medüzü günde binlerce kopepod toplayabilir.
A single sea-nettle jellyfish only a few centimetres across can collect thousands of copepods in a day.
Sığırdili kökü, ve bir tutam ısırgan lazım.
I'll need alkanet root and a handful of nettle leaf.
Söylediği her şeyi yapıyorum. Yatakta üstüme abanıyor. Isırgan otlarının ve dikenlerin üzerinde.
I do everything he says, he crushes me on the bed, on the nettle, the bramble.
Biraz daha ekşi kuzu kulaklı taze devetabanlı ısırgan otu çorbası isteyen?
A ladle of nettle soup with sorrel dumplings and coltsfoot?
Isırgan otu üstü taze devetabanı ve... harika dağ eriği soslu.
Coltsfoot on a bed of nettle, with blackthorn dressing.
Çorbanı içtin mi?
Did you eat your nettle soup?
Ama ısırgan otlarının arasına düşerek dersini aldın.
But you learnt your lesson, falling into the nettle patch.
Çünkü sonrasında, onlar kadar ihtiyaç duyduğumuz ısırgan otunun korunması sorununu ortaya atmak çok zorlaşır.
because I think it would be hard to make a case then for the defence of the stinging nettle which we need just as much.
Harika bir aslan ağzı ısırgan otu karışımı.
It's a wonderful dandelion-nettle blend.
Hadi Mark, sorunlarınla yüzleşmen lazım dostum.
Come on, Mark, you've got to grasp the nettle, mate.
Ben Dorothy Nettle.
I'm Dorothy Nettle.
Verity Nettle, sevgili kızınız Cordelia.
Verity Nettle is your loving daughter Cordelia.
- Bayan Nettle, Bay Steel?
- Miss Nettle, Mr Steel?
Ah, Bayan Nettle?
Ah, Miss Nettle?
Canımı, ısırgan otu dalamışçasına yaktı.
Hurt like a stinging nettle.
Efendim, eskiden hiç gözünüzü kırpmadan... bir yeri füzeyle vurabilirdiniz.
There was a time when it would have warrant all the nettle a missile with "Stinger", without blinking.
Nettle'ın peşinde olsunlar veya olmasınlar, Tonya'nın polis olduğunu biliyorlarmış.
Whether or not they knew Nettles was a cop, they were on to Tonya.
Büyük ihtimalle Nettle'a ilk yaralama zincirle sol dizine geldi.
Probably the first injury came from the tire chain to Nettles'left ee.
Amerikan yasemini.
Horse nettle.
Aynı zamanda boğa dikeni, şeytan domatesi ve kişisel favorim olan sodom elması olarak da bilinir.
Also known as bull nettle, the devil's tomato and my personal favorite, the apple of Sodom.
- S.. eyim Nettle'ı!
Fuck Nettle!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]