Nimah Çeviri İngilizce
105 parallel translation
Şu Nimah denen kız tek kişi mi kalıyor?
That Nimah girl got a single?
Nimah?
Nimah?
Nimah kazanacak!
Nimah for the win!
- Nimah, Simon'ın sırrı bu değil.
Nimah, that isn't Simon's secret.
Nimah mıydı yoksa "Kaba şey" miydi?
Is it Nimah or "Mean-ah"?
Ben yaşamıyorum.
Are you, Nimah?
Ya sen Nimah? Tabii ki hayır.
Of course not.
Nimah, 2011'de Gazze'de yaşadığını söyledi ama o sıralar seyahat kısıtlamaları çok sertti, geçebilmenin tek yolu bir Filistinlinin giriş izni olmuştur, ki bu da adına uymuyor.
Nimah said you spent time in Gaza in 2011, but the travel restrictions in that period were so strict, the only way you'd have gotten through is with a Palestinian entry permit, which doesn't exist in your name.
Nimah, ben sen gibi değilim.
Nimah, I'm not like you.
Kapıyı aç Nimah!
Open the door, Nimah!
- Nimah?
Nimah?
Nimah grip oldu.
Nimah has the flu.
Simon ve Nimah, arkadan gidin.
Simon and Nimah, go in through the back.
- Merhaba Nimah.
Hello, Nimah.
Nimah!
Nimah!
Hakkındaki tek gerçek, Nimah Amin'e kimsenin bakmadığını düşündüğün andaki bakışın.
The only thing real about you is the way you look at Nimah Amin when you think no one's looking.
Tek bir ajan olarak hayatımızı sürdürüyoruz Nimah.
We're committing to life as one agent, Nimah.
Kaybolmak istemiyorum Nimah.
And I don't want to get lost, Nimah.
Ciddi misin Nimah?
Are you serious, Nimah?
Öfkelendiğim onlar değil Nimah.
I'm not mad at them, Nimah.
Bu benim gecem Nimah.
This is my night, Nimah.
- Hafta sonun nasıldı Nimah?
How was your weekend, Nimah?
Nimah ve Brandon, Langdon olayını gerçekten boş vermiyorlar değil mi?
Nimah and Brandon really aren't letting the Langdon thing go, huh?
Hamza Kouri... Nimah ile birlikte sızdıkları hücrenin lideri.
That's Hamza Kouri, the leader of the cell that she and Nimah infiltrated.
Ne diyorsun Nimah?
What are you talking about, Nimah?
Nimah, lütfen.
Nimah, please.
O kayıp bir insan Nimah.
He's a lost human being, Nimah.
- Nimah, dur artık.
Nimah, stop this.
Hayır, savaşlarına inanmıyorsun diye bir askere suçlu diyemeyiz Nimah.
No, a soldier isn't a criminal just because you don't believe in their war, Nimah.
Nimah yüzünden mi?
Because of Nimah?
Nimah, bize katıl.
Okay. Nimah, join us.
- Burada sizinle içiyorum değil mi?
- I'm out here drinking with you, aren't I? - Drink up, Nimah.
- İç hadi Nimah. Güzel noktaya değindin.
Good point.
Patlamadan iki gün önce Nimah veya Raina'nın Grand Central'daki görüntüleri!
These are shots of Nimah or Raina all over Grand Central two days before the explosion!
Nimah'ı görmüşsünüz.
You saw Nimah.
Raina, Nimah'ın bombalama ile ilişkisi olabileceğini düşünüyor musun?
Raina, do you think Nimah could have anything to do with the bombing?
Peki, Nimah nerede?
Okay, where's Nimah now?
Evet, belki de Nimah'a anlatmışlardır ve bu yüzden ortadan kaybolmuştur.
Yeah, or maybe they told Nimah, and that's when she went dark.
Evet, kimse bir şey yaptırmak için Nimah'ı zorlamamıştır.
Yeah, nobody's ever forced Nimah to do anything.
İzliyorum, bir şeyler görmeyi umut ediyorum. Nimah'ın yaşadığına dair bilgi verecek bir şeyler.
I've been watching, hoping to see something, anything that would allow me to know if Nimah was still alive.
Nimah'ı bulmada iyi şanslar.
Good luck finding Nimah.
Nimah olduğunu kim söyledi?
Who said that it was Nimah?
Nimah'ın evde yalnız olduğunu öğrendiğimizde sana işaret vereceğiz.
When we know Nimah's alone in the house, we'll give you the signal.
- Nimah gibi davranmaya çalış.
Pretend to be Nimah.
Nimah yerini aldı.
Nimah's in position.
Nimah iki dakika içinde sokak kapısından tekrar içeri girecek.
Nimah's swapping back in. Alley door. Two minutes.
Yemin ederim Nimah!
I swear, Nimah!
Nimah!
♪ We all like blades of grass ♪ - ♪ We come to prime ♪ - Nimah!
- Nimah.
Nimah.
Görüşürüz Nimah.
Bye, Nimah.
Evet, Nimah.
Yes, that's Nimah.